Hepimiz aşı oluyoruz; “Yad LaKatef”
- Av.Yakup BAROKAS
- 22 Ara 2020
- 2 dakikada okunur

Geçen hafta sonuna kadar İsrael’de kim bir dostunu görse; “Ne diyorsun, aşı olacak mısın?” sorusuna, “Her halde biraz bekleyeceğim, görelim ne oluyor?” yanıtını alıyordu. Zaten kamuoyu araştırmaları da bunu doğruluyordu: yüzde 30 evet, yüzde 30 hayır derken, yüzde 40 “bekleyeceğim” şıkkını seçmişti.
Son birkaç gün içinde bir panik, bir panik; “Sabahtan beri telefonda bekliyorum, açan yok!” “Filanca bir saat bekledikten sonra sıra alabilmiş!.. “Yaaaa….” (Biraz da öksünerek)
Ben, belki herkes uyumuştur diye gece yarısından sonra denedim aynı plak… Yılmadım, kararlılıkla hafta başı -yani Pazar sabahı- erkenden, evde sabah jimnastiğimi yaparken yanı başımda da telefonum açık. Sürekli tekrarlanan kayıt konuşması ve ara müziğinin arasında ansızın insan sesi duydum, bir heyecan… Sonunda başarmıştım! Ne derler, “Sabreden derviş muradına ermiş”. 30 Aralık’a gün aldım.
İnsan karakterinin zayıf tarafı işte, sanki birkaç gün beklesem aşı mı olamayacaktım? Aynen ilk dalgada herkesin marketlerde tuvalet kâğıtlarına hücum etmesi gibi… Koyun psikolojisi… Ancak bu kez amaç aşı olmaya teşvik etmekti ve “Yad La Katef”, (el omuza) kampanyası başarılı sonuç verdi.
Tabi bunda, Cumartesi gecesi Binyamin Netanyahu’nun yanına Sağlık Bakanı Yuli Edelstein’i alıp siyah t-shirt’larıyla, kollarını sıvayarak, aslanlar gibi televizyonda, milyonların önünde aşı olmasının da etkisi büyük.
Hele aya ilk defa ayak basan Neil Amstrong’un şu meşhur; “İnsan için küçük, insanlık için büyük bir adım” sözünü ettiği gibi Netanyahu’nun da ; "זריקה קטנה לאדם, צעד ענק לבריאות של כולנו" (İnsan için küçük bir aşı, hepimizin sağlığı için dev bir adım) deyişi de tarihe geçer mi bilmiyorum?..
Aşıyı İsrael’e getiren ve ilk aşıyı yaptıran Netanyahu’nun ekranlara yansıyan ve belki de mağaranın ucunda görünen ışığı simgeleyen bu görüntüsü uzun süre aklımızdan silinmeyecektir. Yine de acaba Netanyahu yerine Pfizer’e veya Moderna’ya sağlık bakanlığı genel müdürü sipariş geçse red cevabı mı alırdı? J) diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Türkiye’den bir arkadaşım, “durum ne, sizde de aşıya başlanıyor mu?” şeklindeki soruma yanıtı, “Evet, Çin aşısı getiriliyor. Daha garantili, salgın Çin’de çıktı, bu işi en iyi bilen onlar” şeklinde oldu. Hayırlısı!..
Tabi, halen pek çok bilinmeyen var. Günde şimdilik hedeflenen 60 bin aşı. Hesap ortada, aksamalar olmasa ve her kişinin iki aşı olacağı, 16 yaş altı olan üç buçuk milyon insanın aşılanmayacağı göz önünde bulundurulduğunda, geri kalan 5,5 milyonun aşılanması takriben 6 - 7 ay alacak…
Zaten ancak Mart sonu Nisan başı vaka sayısında bir düşmenin gözleneceği, yaz aylarında ise tam anlamıyla normal hayata dönülebileceği tahminleri yapılıyor. Bu süreç içinde aşı olanlar da herkes gibi maske takmaya devam edecekler. Çünkü aşı olan Covid-19’a karşı korunuyor olsa da karşısındakine bulaştırmaya devam edip etmeyeceği henüz bilinmiyor .
Ancak aşıya ilk başlayan devletler arasında yer alan İsrael’in, Corona’yı yenen ilk ülkelerden biri olacağına inanıyorum.
Işık göründü, yine de yolun sonuna varmaya daha zaman var. Hiç birimiz dokuz ay içinde aşının bulunabileceğini öngöremezdik. Günümüz bilim insanlarının bu başarısına hayran olmamak mümkün değil...
Comentarios