top of page

Hayatı kaçırıyor muyuz?



Medyadan naklen aktarıyorum: “Bill Gates, Covid-19'un biteceği tarihi açıkladı. ABD merkezli teknoloji devi Microsoft'un kurucusu Bill Gates, koronavirüse (Covid-19) ilişkin yeni tahminini açıkladı. 2019 sonunda ortaya çıkan Covid-19 salgını, 150 milyona yakın insana bulaşırken 3.1 milyondan fazla kişi yaşamını yitirdi. Halen dünya genelinde günde 12 binden fazla insan Covid-19 nedeniyle ölüyor. Covid-19 pandemisinin en çok konuşulan isimlerinden Bill Gates'in tahminlerine göre, 2021 yılında normalleşme olmayacak. Bill Gates'e göre, dünyada hayat 2022 sonunda normale dönecek.”



2022’nin sonu mu dedi, yoksa yanlış mı okudum? 2023 yani! O zaman mı normale dönebileceğiz? O zaman mı rahatça, serbestçe, özgürce, hiçbir kısıtlama olmadan gezebileceğiz? O zaman mı plan yapmak sıradan, gündelik bir şeye dönüşecek? Sayılı gün çabuk geçer, derler ancak saya saya günleri, unutuverdik dünleri! 400 günü aşkın süredir, sürekli geri sayıyoruz. “Bak şu dalga da geçsin, sonra rahat edeceğiz,” diyoruz ya da, “Aşısı bulunsun, sonra yaşadık.” Bazen moralimiz bozuluyor, “Aşı önemli değil, esas bunun ilacı bulunmadan düzlüğe çıkamayacağız,” diye karaları bağlıyoruz. Sonra tünelin ucunda ufak bir ışık beliriveriyor: “Corona virüsü 1 dakikada öldüren burun spreyi geliştirildi”. Hadi hayırlısı!


Türkiye’de epey bir süredir, hafta sonlarını evlerimizde geçirmek hayatımızın bir parçası olmuş durumda. Kışın hadi neyse de, havalar yavaş yavaş düzeldikçe, insanın kendini sokaklara atası geliyor. Sürekli kendi kendimize, “az kaldı, bitiyor,” derken bir anda her şey sil baştan başlıyor. “Bu hafta sonu yasaklar bitiyor, bundan sonra sokağa çıkış serbest,” diye düşündüğümüz anda, hoooop yeni bir kısıtlama getiriliyor ve bu sürecin de geçmesi için yine gün saymaya başlıyoruz. Bir nevi askerlik, anlayacağınız. Bir yandan da, “Buna da şükür,” derken buluyoruz kendimizi. Şükür ki sağlığımız yerinde, şükür ki bir işimiz var hâlâ, şükür ki evimizde bir balkon / bahçe var da hiç olmazsa biraz hava alabiliyoruz.


Size bu haftaki yazımı yazdığım sırada, tam kapanma haberi geldi! Anlayacağınız, Perşembe akşamından itibaren, tüm Türkiye 17 Mayıs 2021 sabahına kadar kapısına “KAPALIYIZ” ibaresini asacak. Bu tarihler arasında kesintisiz sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak. İstisnasız bütün iş yerleri, ofisler, dükkânlar kapalı olacak. Yeme-içme sektörü sadece paket servisle hizmet verecek. Zincir marketler Pazar günleri kapalı olacak, diğer günlerde belli saatler arasında hizmet verecekler. Şehirlerarası seyahatlerin tamamı izne tabi olacak ve şehirlerarası toplu taşıma araçları yüzde 50 kapasiteyle çalışabilecek. Ve saire ve saire… Şu anda, bütün Türk halkı ile birlikte, ben de az önce duyduklarımın şokunu üzerimden atmakla uğraşıyor ve 17 Mayıs’tan geriye kaç gün, kaç saat kaldığının hesabını yapıyorum.


Demem o ki, evde oturuyoruz, çıkmıyoruz, dikkat ediyoruz, hayal kurmuyoruz, plan yapmıyoruz… Peki, ama bütün bunlar olup biterken sizce de biraz hayatı kaçırmıyor muyuz?

Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page