top of page

“HASBARA”




Yanımdan sokakta bir anne geçiyor, pusette bir bebek; sarı sarı bukleli saçlar, mavi gözlü, tatlı mı tatlı…Böylesi bir bebeği öldürmek için insan ne denli cani ruhlu olabilir?


7 Ekim Kara Şabat’ta böylesi çok sayıda bebeği, annelerini, tüm bir aileyi, tam 1.400 günahsız insanı katleden o kara ruhlu terörist güruhu hala savunan insanları anlamakta güçlük çekiyorum.


Ve hala İsrael’in Gazze’de 28 gündür insanlık suçu işlediğinden söz edebilen liderler var… Batı basını da nerdeyse savaşın tek müsebibinin 7 Ekim günü gerçekleştirilen pogrom olduğunu unutmaya başladı.


Bir Hamas liderine televizyonda muhabir soruyor: “Kendinize yerin üç kat altında mağaralar inşa ettiniz. Zavallı Gazze halkını niye oralara almıyorsunuz?” Yanıt; “bu mağaraları kendimize yaptık!” oluyor.


İsrail Basın Sözcüsü Daniel Hagari’nin sürekli Gazze halkına; “Güvenli olan güneye yönelin!” uyarısına karşın Hamas kendi halkına ateş açarak onların bu geçişlerini önlemeye çalışıyor, Filistinlileri bile bile ölüme mahkûm ediyor. Hastanelerin altına köstebek yuvaları gibi inşaa ettiği mağaralarda sivil halkı kendine siper ediniyor. Yerin elli metre altında gizlenen Yahya Sinwar Gazze’nin harabeye dönüştüğünden ya haberi yok ya da umurunda değil…


Sürekli açıklanması lazım. 1) Gazze işgal altında değil. İsrael bu topraklardan 2005 yılında tamamen tek taraflı olarak çekildi. 2) Bu savaş Hamas tarafından kanlı cinayetler işlenerek 7 Ekim günü başlatıldı. Gerçekler bu kadar basit.


Hasbara” diye İbranice bu sıralar oldukça gündeme gelen bir sözcük var. “Hasbara”nın karşılığı olarak Türkçe lisanında bir düşünceyi, inancı başkalarına benimsetmek, yaymak anlamına gelen “propaganda” kelimesini kullandığımızda ağır kaçıyor, “Lehasbir” kökünden gelen “açıklama”yı kullanınca da anlamını yitiriyor. İddia ne? İsrael “Hasbara”da çok zayıf, sınıfta kaldı…”


İsrael Dışişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen ve ölen teroristlerin vucüt kameralarından elde edilen görüntülerin de kullanıldığı, vahşeti belgeleyen 40 dakikalık filmin akabinde IDF’nin hazırladığı bir filim daha ilk günde 6 milyon kişi tarafından izlendi. Filmin İbranice alt yazısının olmaması ve İngilizce lisanında hazırlanması bunun yabancıları hedeflediğini gösteriyor.


Futbol maçlarını izleyenler bilir. Uluslararası karşılaşmalarda her takım onbiri sahaya rakip takımın formalarını giymiş çocuklarla ele ele çıkar. Avrupa Ligi basketbol maçlarının arasında bu görüntülerin üstüne Gazze’de rehin tutulan 30 kadar çocuk ve bebenin geri verilmesini dile getiren sloganların kullanılması çok çarpıcıydı. “Hasbara”yı amaçlayan bu tür çalışmaların yeryüzünde milyonlara ulaştığı düşünüldükçe, İsrael’in sosyal medyada geç de olsa savaşa etkin bir şekilde girdiği görülüyor.


Bir ay öncesine kadar demokrasi safında mücadele veren high-tech’çiler bu defa da var olma savaşı veren halkının yanında yer aldı. Bir aydır bir araya gelen bir ekip 7/24 “hasbara” alanında çalışmalar yapıyor, pek çok lisanda çevirilerin yer aldığı filimler hazırlıyor.


Tabi ki kulağını sadece El Cezire’ye veren veya gizli ya da açık İsrael nefretiyle beslenenlere ne anlatırsanız anlatın nafile...








Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page