Firavun, Yosef'te Tanrı'nın ruhunu algıladığında, parmağına bir yüzük takar, onu ince ketenlerle giydirir, boynuna altın bir zincir takar, ona yeni bir isim ve bir Mısırlı eş verir.
Güç ve zenginliğin zorluğu, onu size bahşedene hizmet etmek zorunda kalmanızdır.
Zenginliğinizi ve gücünüzü sağlam tutan sistemi savunmaya yatırım yaparsınız. Tanrı'nın gerçek Kaynak olduğunu sürekli hatırlayabilir ve gerçekten hizmet ettiğinizin Tanrı olduğunu bilirseniz, o zaman gücünüzü kullanmanız adalet ve şefkatin ilahi niteliklerini ifade edecektir.
Bu hatırlama, Yosef gibi eski yaraları taşıdığımızda daha da zorlaşır. İçimizde iyileşmemiş olan her şey adalet arayışının önünde bir engel haline gelir, şefkatin kalbini karartır ve bizi manipülasyon yapmaya iter.
İçimizde “Tanrı Ruhu” olmasına rağmen, zamanımızın çoğunu, parmağımıza yüzüğü, boynumuza altın zinciri takan Firavun’un emrini dinlemekle geçiririz.
Daha adil bir dünya oluşturmak için çalışabiliriz. İçimizdeki kurtuluş (özgürlük) tohumlarını onurlandırabilir ve koruyabiliriz. Eski yaraları çevreleyen acıyı taşıdığımızda, adaleti sağlamaya yönelik her girişimimiz bir acı hissiyle çarpıtılır. Manevi meydan okumamız, bu derin acı yerleri iyileştirmektir. Böylece içimizde Tanrı'nın Ruhu tezahür edebilir.
Hanuka yağına daha derinden bakarak bu manevi ilhamı alabiliriz.
Nasıl (mı)?
Hanuka yağını karakterize eden dört özelliğin nasıl elde edilebileceğini öğrenerek.
1) Yağ - Olgun zeytinlerin ezilip dövülmesiyle üretilir; Zeytinlerin ezilip preslenerek yağ haline getirilmesi “TEVAZU” kavramını temsil eder.
Kendimizi gerçekte kim olduğumuzu görmek, önyargılarımızı, kör noktalarımızı ve hatalarımızı keşfetmeye açık olmak, bizim gelişmemizi sağlar.
2) Zeytinyağı, katı maddelere derinlemesine nüfuz eder; Bu “NÜFUZ ETMENİN” doğrudan sonucu, başkalarını derinden etkileme yeteniğimizdir.
Dünyada “Gerçek sen” ile boy göstermek ve sonra diğer kalplerle derinden bağlantı kurmak cesaret ister.
3) Yağ diğer sıvılarla karışmaz; kişi “BİREYSEL KİMLİĞİNİ” kaybetmemilidir. Bir ilişkinin güzelliği, iki farklı bireyin kendilerini birbirleriyle paylaşmayı seçmeleridir.
Tıpkı kandil yağı gibi, diğerinin kimliği tarafından tüketilmeden başka bir insanı nasıl anlamlı bir şekilde hissedip deneyimleyeceğinizi bilirsiniz.
4) Yağ suda çözünmemekle kalmaz, yükselir ve diğer sıvıların üzerinde yüzer; Sembolik düzeyde, bu paradoksal görünüyor. Yağ mütevazi mi - yoksa kibirli mi?
Ezilir, ancak zirveye çıkar. Kendinizi ezmek - başkalarıyla bağ kurmak ve aynı zamanda farklılığınızı korumakla ilgili bu üçlü süreç, nihayetinde etrafınızdaki her şeyin üzerinde “Yüzmenize” neden olmalıdır.
Bu kibirden değil, kişinin “Tanrı Ruhu” (sonsuzluğun bir parçası -Netsitsot) taşıdığını fark etmesinden gelir.
Hanuka bayramı, sıradan insanların nasıl yağ benzeri olup ışık saçabileceklerini öğretmeye gelir.
Evlerinizin IŞIK ile dolması dileğiyle…….
Shabat Shalom ve Hanuka Sameach
Moşe PASENSYA
Comentários