top of page

Future Tense / Gelecek Zaman; Jonathan Sacks



Future Tense / Gelecek Zaman Yazar: Jonathan Sacks

Bondi CHAKIM



2010 yılında basılan kitap Yahudilik ve Yahudilerin geleceğiyle ilgili ilginç düşünce ve vizyonlar içeriyor.

İngilizce başlığı çift anlamlı: Hem gelecek zamanı kastediyor hem de geleceğin zorlu olacağını. Ve tahmin edileceği üzere yazarı, aylar önce yitirdiğimiz din adamı, düşünür Rav Jonathan Sacks, yirmibirinci yüzyılda Yahudileri, Yahudiliği ve İsrael Devletini bekleyen sorulara, sorunlara cevap arıyor.

Kitaptaki akılda kalıcı cümle ve iddialardan bazıları şöyle:

Eğitim Yahudiliğin Savunma Bakanlığıdır.

Din politikaya girerse, birleştirici değil, ayrılıkçı bir güç haline gelir. (Yazar dinin politikaya sokulmasına şiddetle karşı ve musevi dininin rolünü sivil toplumu yaratmasında, şekillendirmesinde, yönetmesinde ve motive etmesinde görüyor. Din toplumla ilgilenmelidir diyor, devletle değil.)

Yahudiler ya dünyaya açılıp yahudi kimliklerini yitiriyorlar, ya da yahudi kimliklerini koruyabilmek için dünyaya kapanıyorlar. (Yazar ikisine de karşı ve kendi önerisini sunuyor seçenek olarak)

Yahudiler inançlarını canlı tuttular. İnançları Yahudileri canlı tuttu.

Yahudilik inancına bağlı kalmak ancak aynı zamanda inancı ne olursa olsun tüm insanlar için bir “nimet” olabilmek. Nasıl ? Yahudiliğin sorusu işte budur.

Yahudilik hiç bir zaman sadece Yahudiler için değildi. Mesajı tüm insanlık içindir.

Yahudiler tüm insanlık için bir ilham kaynağı olmalıdır. Başkalarından üstün olduğumuz için değil; umutsuzluk içindeki bir dünyaya karşı ümidin kaynağı olmak, bizim öykümüz, bizim mirasımız, bizim görevimiz olduğu için!

Ölümü yenemeyiz. Ancak insanları birbirlerini öldürmeye teşvik eden tüm güçlerle başedebilir, yaşamı seçebiliriz.

Yahudiler bir millettir. Yahudilik bir dindir.

Yahudilik hem bir din hem de bir kader birliğidir. Bu ikisi birbirinden ayrılamaz.

Yahudileri genellikle inançları birbirine kenetlemiştir. Bazan da kaderbirlikleri. (Soykırımda olduğu gibi)

Yahudilik bir etnisite, bir kültür veya folklorik bir bağdan oluşmaz der Rav Sacks. Bir inançtır Yahudilik.

Ve devam eder rav/yazarımız:

Tarihte ilk defa bu inancın nimetlerini başka din mensuplarıyla eşit bir seviyede paylaşabilme durumundayız. Hristyanlar kendi inaçlarının köklerini Yahudilikte ararken, ılımlı Müslümanlar dinle demokratik hürriyetlerin nasıl bağdaşabileceğini soruştururken, Hindu ve Sikhler ise asimile olmadan yaşadıkları ülkeye uyum sağlayabilme koşullarını araştırırken, Yahudiliğin bu toplumlara verebileceği öğretiler var.

Güzel ve hümanist bir saptaması da şöyle yazarımızın:

İsraelin Tanrısı herkesin Tanrısıdır. Fakat İsraelin dini herkesin dini değildir.

Bir toplumun Yahudilere davranışları o toplumun insancıllık derecesinin bir göstergesidir.Yahudiler özel oldukları ıçın değil, “ öteki” oldukları içindir bu teşhis.

İsrael devletini emperyalistlikle suçlayanlara cevabı ise şöyle:

İsrael tek millettir ki 4000 yıl süresince yaşadığı topraklarda hiçbir zaman bir imparatorluk kurmamış ve kurmayı da düşlememiştir. Aksine Yahudilik emperyalizmin ve güçlünün haklılığının karşısında olmuştur her zaman.

Politikanın ve İsrael – Filistin sorununun hemen hemen hiç ele alınmadığı kitapta sadece şu cümle dikkat çekici:

İsraelin komşularına her olumlu açılımı Filistinliler tarafından bir “güçsüzlük belirtisi ve dolayısıyla şiddete çağrı” olarak algılanırsa eğer, barış olanaksızlaşır. Neticede bu daimi savaş durumu İsraelin barışı istememesinden değil, Hamas ve Hizbullahın İsraelle barışı değil, İsraelin imhasını arzulamalarından kaynaklanıyor.

İsrael devletinin bazı uygulamalarını yermek meşrudur. Yaşama hakkını red etmek, değildir.


Yazarın konuyla ilgili vizyonunu belirleyen iddialarından bazı seçmeler ise şöyle:

Yirmibirinci yüzyılda Yahudiler atalarının yaşamlarında bağlı kaldığı değerlere dönmeliler: Adalet, eşitlik, ötekine sevgi ve merhamet için ölmeye dahi hazır olmak, öte yandan yaşamı ve rengi, ırkı, dini ne olursa olsun ötekinin saygınlığını kutsamak. Yahudiliğin değerleri, yirmibirinci yüzyılda da, insan haklarına saygı, yaşamın kutsallığı, adaletin güçlü, güçsüz gözetmeden herkes için eşit olması, şefkat ve sevgi odaklı toplum ve kanun çerçevesi dahilinde hürriyet olarak kalmalı..

Gün gelecek, Yahudilik öyküsünün* yaşamın ölüme ve ümidin umutsuzluğa yeğlenmesi sembolizması sadece Yahudilere değil, Tanrıya yönelen, insan ruhuna inanan tüm insanlığa hitap edecek.

Yahudiliklerinden ödün vererek dışa açılmayı, yani asimilasyonu yeğleyenler gerek Almanyanın aydınlanmış elitleri, Nazilerden, gerekse de diğer uçtaki Marksistlerden fena halde sukutu hayale uğradılar, diyor yazarımız. Bunları gören, yaşayan, okuyan Yahudilerin bir kısmı da tamamen özlerine dönerek dış dünyaya tümüyle kapanmayı yeğlediler. Hangisi doğru? Yahudiliğin geleceği birbirinin aksi bu iki yolun hangisinde? Bu sorunun cevabını merak edenleriniz kitabı bir an evvel okusun. Sıkılmayacağınıza, severek okuyacağınıza eminim.

Eser tabii ki öncelikle Yahudileri ilgilendiriyor. Ancak yaşamın anlamı, dini ve felsefi konular üzerinde biraz düşünmek isteyenler Yahudi olmasalar da bu çok akıcı bir uslupla yazılmış kitaptan muhakkak zevk alacaklardır.

Yukarda sıralanmış tüm düşünce ve vizyonların nedenleri, açıklamaları ayrıntılarıyla kitapta yer alıyor.

Eserdeki mesajlar pek çok. Ama ben özellikle bir tanesini kendi düşüncelerime çok yakın buldum ve onu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Mesaj şu:

“Öteki” için teolojik/dinsel bir yer açamadığımız -ve hoşgörüyle davranamadığımız- sürece,

insanlar seven Tanrı uğruna nefret etmeye,

Şevkatli Tanrı uğruna zalim olmaya,

Barışı öğütleyen Tanrı adına savaşmaya ve

Yaşamı kutsayan Tanrı adına öldürmeye devam edecekler !!!”





Not: Kitabın ilk baskısı 2009 yılında Birleşik Krallıkta Hodder and Stoughton tarafından İngilizce dilinde yapılmış.


· Yahudiliğin öyküsü: Esaretten hürriyete, karanlıktan aydınlığa, sürgünden vaadedilmiş topraklara yapılan ve bu süreç boyunca inançla beslenen yolculuğun öyküsü



Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page