Geçtiğimiz hafta başı İsrael’de 95 oktan benzinin fiyatının 34 agura artarak son yıllarda en yüksek fiyat olan 6.7 şekele ulaştığını, buna bağlı olarak elektrik ve su tarifelerinin de yüzde 5 civarında artmasının beklendiğini “Zam Furyası” başlıklı haber altında vermiştik.
Fiyat artışları yalnızca İsrael’e özgü değil. Maliye Bakanı Avigdor Liberman İsrael'deki zamların Batı ülkelerine göre daha düşük olduğunu ileri sürdü. Gerçekten Almanya'da eksilerde olan yıllık enflasyon 2021'de yüzde 4,1'e yükselirken, ABD'de son 39 yılın en yüksek seviyesine, yüzde 7’ye fırladı. İsrael’de 2021 yılı enflasyon oranı ise şimdilik yüzde 2,4 gibi makul bir düzeyde.
Pandeminin etkisinin azalması ve ekonomik büyümenin hızlanması doğalgaza talebi yükseltirken, İngiltere’de kömür fiyatı yüzde 30 oranında artış gösterdi. Doğalgaz kaynaklarına sahip olan İsrael’in Avrupa’daki enerji krizinden daha az etkilenmesine rağmen benzin, elektrik ve su fiyatlarına zam haberlerinin sonrasında marketlerde fiyat etiketlerinin süratle değiştirilmesine başlandı. Özellikle gıda ürünleri yüzde 15'lere kadar zamlandırıldı.
Zaten dünyanın en pahalı ülkesinde yaşamakta olan halkın tepkisi sert oldu. Haber programına çıkan 70 yaşında bir hanım 2.500 şekel civarındaki yaşlılık ödentisi ile açlığa mahkûm olduğunu, elektrik harcamamak ve evde üşümemek için battaniyelerin altına sığındığını haykırdı.
İsrael’de ortalama gelirin 11.000 şekel (3.500 dolar), asgari ücretin 5.400 şekel (1.700 dolar) olmasına rağmen oldukça düşük olan yaşlılık ödentisinde yıllardır ciddi bir artış sağlanmamasının sebebi emeklilerin, hatta engellilerin yeterince seslerini güçlü bir şekilde duyuramamalarıdır. 2006 seçimlerinde 7 milletvekilliği kazanan ve iki bakanlık elde etmeyi başaran Rafi Eitan liderliğindeki “Mifleget HaGimlaim” (Emekliler Partisi) Knesset’te önemli kazanımlar sağlamış ancak bu başarısını sürdürememişti.
Zam haberi üzerine halk anında örgütlenip protesto etmek üzere pankartlarla yollara döküldü. Tüketicilerin boykot uygulamalarının ardından “Osem” ürünleri raflarda kalınca, şirket yöneticileri ilkin ham madde fiyatlarındaki artışa rağmen ilgili taraflarla bir anlaşma zemini hazırlanırsa kendilerine düşeni yapacaklarını açıkladılar. Ardından Pesah bayramı sonrasına kadar üç ay için fiyat artışını ertelediklerini ve en son olarak da zammı geri aldıklarını belirttiler.
Strauss, Nestle, Diplomat, Schestowitz gibi dev firmalar da aynı şekilde fiyat artışlarını durdurdular. İsrael’de pekçok alanda monopoller mevcut ve güçlü bir marka pazarın yüzde 60’ını kontrol ediyor. Koalisyon hükümeti tedbir olarak sadece fiyatların denetleneceğini belirtmekle yetindi. Ve akaryakıttaki artışı yüzde 6’dan yüzde üçlere çekeceğini açıkladı. Su ve elektrikte de aynı şekilde davranılacağı beklenilmekte.
Basında ve sosyal ağlarda, alışveriş zincirlerinde yer alan markalı bir ürünle daha az tanınmış bir benzeri karşılaştırılarak, genelde aralarında yüzde 30 gibi bir fiyat farkının bulunduğu ortaya çıkarıldı. Halk artık çok pahalılaşan alışveriş sepetinin maliyetini düşürmek için daha seçici davranmakta ve markalı bir ürünün yerine ucuzunu raftan almaktadır.
Pekçok alanda dünyada lider konumunda olan İsrael’in pahalılıkta lider konumundan sıyrılması her yurttaşın arzusu… İnsanca yaşamak- her ne kadar sayıları azımsanmayacak kadar çoksa da -sadece high-tech gibi belli bir sektörde çalışanların değil orta ve alt kesimin de hakkı olmalı….
Commenti