Bugün rotamız pozitif bilimlerin aydınlık yüzü Eric Kandel ile önce Avusturya’ya daha sonra da Amerika Birleşik Devletleri’ne dönüyor. Nobel ödüllü bir bilim adamının yaşamından kesitler aktaracağım.
Beni en çok etkileyen kısmı ise başta sizlerle paylaşmak istiyorum: Kandel 2000 yılında Nobel Ödülü'nü kazandığında, Viyana'da kendisinin bir "Avusturyalı" olduğu söylendi, O da bunun "kesinlikle bir Avusturya Nobeli olmadığını, bir Yahudi-Amerikan Nobeli olduğunu" söyledi. Bundan sonra, dönemin Avusturya Cumhurbaşkanı Thomas Klestil'den kendisine "İşleri nasıl düzeltebiliriz?" diye bir telefon geldi. Kandel, önce Doktor-Karl-Lueger-Ring'in yeniden adlandırılması gerektiğini söyledi; (Karl Lueger, Hitler tarafından Mein Kampf'ta alıntılanan, Viyana'nın Yahudi karşıtı bir belediye başkanıydı.) Sokağın adı 2012'de değiştirildi. İkincisi, Yahudi entelektüel topluluğunun, Yahudi öğrenciler ve araştırmacılar için burslarla Viyana'ya geri getirilmesini istedi. Avusturya'nın Nasyonal Sosyalizme tepkisi üzerine bir sempozyum önerdi. Kandel olumlu cevaplar üzerine Avusturya Fahri Vatandaşlığını kabul etti. Akademik ve kültürel olarak yaşama katıldı. Bununla da kalmadı, 2012 yılında Viyana’nın tarihi ile ilgili bir kitap yayımladı. İşte bu bilim insanı bugünkü misafirimiz:
7 Kasım 1929’da Viyana’da doğdu. Babasının oyuncak mağazası vardı. 1938 yılında Almanya’nın Avusturya’yı ilhak etmesi onun ve ailesinin de kaderini geri dönülmez bir şekilde değiştirdi. 14 yaşındaki ağabeyi Ludwig ile birlikte önce Belçika’ya, oradan da Brooklyn’deki amcalarına ulaşmak için uzun bir yolculuğa çıktılar. Mayıs 1939 Brooklyn’de amcaları ve büyükbabaları ile buluştular. Ebeveynleri ise daha sonra yanlarına güvenli bir şekilde ulaştı.
Büyükbabasının yönlendirmesi ile Flatbush Yeşhivası’nda eğitim aldı. Ama tarihe karşı bitmez tükenmez bir merakı ve tutkusu vardı. Harvard’da yüksek lisansa başladı. Konusu: Alman Yazarların Nasyonel Sosyalizme Yönelik Tutumu. Tezi çok beğenildi, onur listesinde yer aldı. Bu arada Kendel ilgi alanını değiştirdi ve hafıza ile öğrenme konularında araştırmalarına başladı.
1952 yılında New York Üniversitesi’nde Tıp eğitimi almaya başladı. 1955 yılında da mezun oldu.
Kandel, hafızanın depolanmasının, nöronlar arasındaki sinaptik bağlantılardaki değişikliklere dayanması gerektiğini ve hipokampusun karmaşık bağlantısının, sinapsların ayrıntılı işlevini incelemek için en iyi sistemi sağlamadığını fark etmeye başladı. Kandel, Konrad Lorenz, Niko Tinbergen ve Karl von Frisch tarafından yapılanlar gibi karşılaştırmalı davranış çalışmalarının, çok basit hayvanlarda bile basit öğrenme biçimlerinin bulunduğunu ortaya koyduğunun farkındaydı. Kandel, öğrenme ve hafıza depolama ile ilgili sinaptik değişikliklerin elektrofizyolojik analizini kolaylaştıracak basit bir hayvan modeli seçmenin verimli olacağını düşündü. Sonuçların eninde sonunda insanlara uygulanabilir bulunacağına inanıyordu. Bu karar risksiz değildi: Birçok kıdemli biyolog ve psikolog, omurgasız fizyolojisi incelenerek insan hafızası hakkında yararlı hiçbir şey öğrenilemeyeceğine inanıyordu.
1962 ile 1965 yılları aradında Paris’te eğitim ve araştırmalarını sürdürdü. Paris dönüşü New York Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Fizyoloji ve Psikiyatri Bölümlerinde görev aldı.Daha sonra da Nörobiyoloji Davranış Bölümü’nü kurdu.
1971’de kısa süreli bellekle sınırlı çalışmalardan uzun süreli bellek için gerekli fizyolojik süreçleri içeren deneylere kadar genişletilmesine yardımcı oldu.
Üniversitede araştırma ve çalışmalarına devam etti. 2000 yılında bunu yazımın başında da belirttiğim Nobel ödülü ile taçlandırdı. 2008 yılında hayatı film ve belgesel oldu. Aynı yıl Viyana’dan özel bir ödül aldı. 2012 yılında Avusturya’dan gümüş yıldızla onurlandırıldı, 2018 yılında ise Edinburg Üniversitesi adına ödül verdi. Onlarca kitap ve yüzlerce makale yayımladı ve yayımlamaya da devam ediyor.
コメント