“Hamas Mücahittir, İsrail ise terör devleti” Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sözleri son haftalarda durmadan tekrarladı, İsrail’i yerden yere vurdu. Daha birkaç gün önce, Dubai’de COP 28 toplantısından dönerken “Gazze kasaplarının ve özellikle Netanyahu’nun Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.
O halde Erdoğan neden İsrail ile ticareti durdurmuyor, en azından askıya almıyor?
1) Ticaret hacmi AKP’nin 20 yılında 6 misli büyüdü - 2002’de 1.41 milyar dolar olan ticaret, 2022’de 9 milyar dolara yaklaştı. Üstelik alışveris büyük çapta Türkiye’nin lehine: 2022’de sattığı 6,5 milyar $ iken satın aldığı 2,4 milyar $ civarında kaldı.
2) “İsrail Çeliğinin % 65’i Türkiyeden” - Bu açıklama Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan ve beraberindeki heyetin 2022’de İsrail ziyareti esnasında yapıldı. Biraz abartılı görünse ve çelik ürünlerinin çoğunlukla altyapı yatırımlarında kullanılacağı beyan edilse de başka gereksinimler için değerlendirilmesinin önüne geçilemeyeceği besbelli. İsrail 1,5 milyar dolardan fazla alımıyla Türk çeliğinin bir numaralı müşterisi.
3) Halktan kaynaklanan boykot istekleri genelde etkisiz - Geçmiş 20 yılda birçok kez Türkiye’nin Avrupa ülkelerini boykotuna tanık olduk. 2006’da “Ermeni Soykırımını inkar” yasasını çıkaran Fransa’ya karşı ilan edilen “Fransız mallarını almıyoruz” kampanyası birkaç ay sürdü ve söndü. 2020’de gene Fransa’nın Müslümanlara yönelik tedbirlerine kızan Erdoğan en üst düzeyden boykot çağrısını yineledi. Meclis’de alınan Coca Cola ve Nestle ürünlerine boykot kararı gülünç karşılanıyor. İsrail’e boykot da pek çalışmaz çünkü ithal ürünlerin hemen hiçbiri tüketiciye yönelik değil, çoğunlukla sanayi aramalları veya yüksek teknoloji içeriyorlar.
4) Erdoğan’ın retoriği (belagatı) seçmene dönük fakat iş ciddileşince değişiyor - İsveç’in Nato’ya alınmasını yokuşa sürme kararı gibi “Avrupa’dan ayrılır ve kendi yolumuza gideriz” beyanatına varıncaya kadar Ankara ilişkileri sonuna kadar germe, “Eyyy…” ile başlayan yüksekten atıp tutma siyasetinin nerede duracağını gayet iyi biliyor. Söylem ile gerçekleşme arasında ayırım yapıyor ve tehditlerin son raddesinde geri çekiliyor.
5) Muhalefetin Erdoğan’ı Sıkıştırma Gücü Yok - Oy kaybetmeyeceğini bildiğinden ve iç siyasete tamamen hakim olduğundan Erdoğan’ın İsrail politikasında değişim yaparak Anadolu sanayicisinin ve uluslararası iş dünyasının güvenini kaybetmeye kesinlikle niyeti yok.
6) Araplar boykot etmiyor, Erdoğan neden etsin? Şu anda TelAviv’e uçan havayolu şirketlerinin büyük kısmı ElAl, Arkia gibi İsrail’li. Fakat Macar asıllı Wizzair gibi Airdubai dahi uçuşlarını durdurmuş değil. Kaldı ki “İbrahim Sözleşmeleri” kapsamında Birleşik Arap Emirliği ile başlatılan ticaret ve yatırım faaliyeti de kesilmedi. Arap ülkeleri birkaç ay daha sabredecek ve savaşın aldığı seyri izleyecekler.
7) En Büyük Beklentisi: Gazzenin Yeniden İnşasında Oyuncu Olmak – Hamas Gazze’den temizlendiğinde bölgenin yeniden inşası için Arap ülkeleri ve Batı büyük bir bağış kampanyası başlatacaklar. Hedef 25 milyar $ olabilir. Toplu konut tecrübesi, ucuz işgücü, inşaat uzmanlığı ve ulaşım yakınlığı sayesinde Türk yapımcılar ihaleleri almakta başa güreşecekler. Güvenlik saikiyle tüm şirketler ve elemanları büyük olasılıkla İsrail ve bağışçı ülkelerin ortak denetiminden geçerek bölgeye girebilecekler. Erdoğan’ın İsrail’e başlatacağı olası ticaret boykotu Gazze yapılanmasında Türk şirketlerini doğrudan diskalifiye eder.
Dikta eğilimli Ortadoğu ülkelerine göre Erdoğan’ın kamuoyunu daha fazla dikkate alması gerekiyor. Fakat boykot talep eden ayni halk daha birkaç ay önce Erdoğan’ı seçti ve güvenmeye devam ediyor.
Türkiye’nin İsrail’le ticareti durdurmaması, İsrail veya Türk özel sektörünün kendi rızalarıyla satın almamalarına engel değil. Nitekim Ekim ayında hem İsrail’e ihracatta gerileme var, hem de Türklerin İsrail’den aldıklarında yarı yarıya azalma olmuş. Ayni tarzda İsrail’in en büyük medikal tedarik şirketi Sarel, Türkiye’den alımları tamamen durdurdu.
Erdoğan’ın yapmaktan kaçındığını her iki tarafın müşterileri kısmen uygulamaya başladılar.
Yazılardan yazarları sorumlu olup İYT’I bağlamaz
Comments