Cesaretiniz mi kırıldı? Güven eksikliği mi yaşıyorsunuz? Şanslı bir dönemdesiniz… Geride bıraktığımız Hanuka Bayramı’nın ve son haftalarda okuduğumuz peraşaların size bir mesajı var...
Son haftaların Paraşa kahramanı Yosef. Ne kadar zorlu sınavlardan geçiyor… Amcasının babasından intikam alma isteği, ailece göç, annesinin vefatı, kardeşlerinin nefreti, öldürülme tehdidi, köle olarak satılması, iftiraya uğraması, hapse atılması...
Yosef'in bir köle olarak satılması ama yolculukta burnuna gelen güzel kokular…
Yosef'in iftira sonucu hapse atılması ama kısa sürede kendisinin yöneteceği bir yönetime doğru özgürlük hikayesi…
Ravlarimizin dediği gibi Tsadik'in gittiği yerde anahtarlar ona verilir. Tsadik'in bulunduğu yerde ona güç verilir. Tsadik neredeyse, Tanrı da oradadır.
Dünyanın tembellik ve çaresizlik içinde uyuduğu yerde, Yosef İlahi Olanla her ortamda bağlantıya geçebilmiştir.
Yosef, ''ekleyecek'' anlamına geliyor. Yosef ne ekliyor? Görünüşe göre hiçbir şeyi kalmamış zavallı mahkumlara Yosef ne katıyor? Yosef ilk adımı onlara attırıyor. Ve ilk adımı attığınızda, gerisini halletmek için yeterlidir. Başlıyoruz ve Tanrı, gerekeni yapma gücü veriyor.
Hanuka’nın da mesajı bu değil mi? Ne kadar karanlıkta olursak olalım kalbimizdeki ışık şişesini bulmak… Her gün bir mum ekleyebilmek…
Yaşadığımız toplumda Mükemmelliğin sıfır hata olduğuna inandırılırız.
Oysa Mükemmellik tam tersidir. Mükemmellik, evdeki küçük şişeyi, küçük olumlu noktayı bulduğunuzda zafer çığlıkları atmaktır. Çünkü bu olağanüstü… Neden ?
Çünkü karanlıkta yaşıyoruz Ve karanlıkta, her ışık noktası çok yoğun bir şekilde aydınlatır...
Hanuka'nın tüm dinamiği budur.
Havai fişek yok. Konfeti yok. Payet yok. Küçük bir mum, her gün, görevi başında sessizce pencereye ışığını yansıtıyor.
Bu mükemmellik.
Kalbinizin penceresindeki, insanın gölgeli alanlarının ortasındaki küçük ışık noktası.
Batı uygarlığının atletik MBappé ve Messi'siyle, güzel arabalarıyla, binlerce ışıkla aydınlatılan uzun ağaçlarıyla bize hayaller sattığı yerde, Tora bize güzel olanın mükemmel, narin ve parlak olan değil, görevi başında içeride aydınlatan bir ışık olduğunu söyler.
İçimizde uyuyan iyiliği bulalım. Kalbimizin kapısındaki ışığı bulalım.
En büyükler... en güçlüler veya en mükemmeller değil, pes etmeyenlerdir...
Yosef en zor koşullarda pes etmedi hayal kurmaya ve rüyalarına inanmaya devam etti. Mısır yönetiminin en yüksek yöneticisi oldu. Hanuka hikayesinde bir avuç inançlı vazgeçmedi, koskoca Yunan imparatorluğuna karşı hem fiziki hem manevi bir savaş açtı ve sonunda kutsal tapınakta Menora'nin yanması için gerekli yağı mucizelerle buldu..
Ya siz hangi karanlıktasınız? Kimlerin yapamazsınız demesine karşı mücadele ediyorsunuz? Herkese herşeye rağmen hayallerinize rüyalarınıza inanmaya devam ediyorsunuz?
Tsadik olmak için en iyi şartlara sahip olmak gerekmiyor. Sahip olduğumuz şartlarda Tanrı'yı en iyi şekilde dahil etmemiz yeterli… Kutlanacak, şükredilecek ve Tanrı'nın adını övecegimiz nice mucizelere...
Comentarios