top of page

ELİF ŞAFAK: SANMA Kİ YALNIZSIN


Yakup Barokas



Fürüzan, Sevgi Soysal ve Sevgi Sabuncu’nun yanısıra Elif Şafak en çok sevdiğim yeni akım Türk romancılarından biridir. Tüm kitaplarını okuduğumu iddia edemem ancak kütüphanemde en az sekiz eseri yer almakta: Şehrin Aynaları (1999), İngilizce’den çevrilen Araf (2004), 62 baskı yapan Mahrem (2010), İskender (2011), Ustam ve Ben (2013), Havva’nın Üç Kızı (2016), On Dakika Otuz Sekiz Saniye (2019)… En sevdiğim ve hayranlıkla okuduğum kitabı ise Mart 2009 tarihinde yayımlanan Aşk adlı romanıdır. Kitap, giriş kısmında "Ya ortasındasındır aşkın, merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde..." ibaresini taşımaktadır. Bu kitap da İngilizce aslından Türkçeye çevirilmiştir.


Kısa bir süre önce tüm yedek Türkçe kitap stokumu tükettiğim bir anda kütüphanesini hafifleten bir dostum hayatımı kurtardı. Aynen öyle, yanı başımda okuyacak bir kitabım olmadığı an kendimi boşlukta hissederim. Oysa son okuduklarım hep “Sarah Jio” türünden pembe romanlar. Çok da aptal olmayan entrikalı, akıcı, merak uyandıran konular da iyi geliyor bazen.


Her neyse edindiğim kitaplardan yine Elif Şafak’ın 2018 yılında 100.000 adet basan “Sanma ki Yalnızsın” kitabını okumaya başladım. Kitap bir roman değil, öykü kitabı da değil, 59 adet her biri iki buçuk sayfa uzunluğunda deneme türü yazılardan oluşuyor. Bir yazısında “romancıdan” söz eder Şafak: “Talepkarız. Hem de nasıl. Takdir ve övgü bekleriz, gizlice. Etrafımızdakiler bize meftun ve hayran olsun isteriz (…) Evrenin merkezindeyiz ya.”

Bir okur “Sanma ki Yalnızsın” kitabıyla ilgili yaptığı yorumda kendini evrenin merkezinde gören yazarı belki de bu nedenle; “Romanlarında gayet başarılı olan Elif Şafak’ın bu denemeleri son derece yavan… Yersiz tespitleri ile gereksiz kibirine dayanamadığım için yarısından sonrasını okumadım” demektedir.


Ben kitabın tamamını okudum, Elif Şafak zaten kendini ispatlamış bir kalem. Kitaptan alıntıladığım aşağıdaki satırlara hayran olmamak mümkün mü?

Sana noktalardan güller, virgüllerden bülbüller, ünlemlerden yaylalar, noktalı virgüllerden dağlar ve ovalar yaptım. Her bir imla işaretini özenle ekledim isminin büyüsüne. Çünkü sevmek yeni bir dil inşa etmek demek.” (Sana kelimelerden kaleler yaptım. Sh.17)


Elif Şafak bu farklı kitabının her bölümünde farklı konuları ele almış; kadın hakları, etoburlar ve otoburlar, maviler ve yeşiller, muhafazakârlar ve liberaller…


“Babaların günahlarını oğullar mı sırtlar” adlı bölüm beni oldukça etkiledi. Bir festival sahnesi… İki kişi konuşuyor. Biri ötekine sorular yöneltiyor. Adam; “Evet babamın asılmasını haklı buluyorum” diyor. Ve salonda derin bir sessizlik.


Söyleşiyi yapan Financial Times gazetesi muhabiri-hukukçu Philippe Sands, söyleşiyi yaptığı insan ise üst düzey bir Nazi yetkilisinin oğlu. İsmi Niklas.


Niklas liberal ve demokrat bir oğulun gözünden, Nazi babasını anlatan ve onun günahlarını taşımak istemediğini açıklayan 1987’de kaleme aldığı “Der Vater” adlı bir kitabın yazarı.


Gazeteci Philippe Sands başka bir Nazi’nin orta yaşta oğluyla da tanışır; adı Horst. Horst ise bir yandan dönemin Almanya’sında yapılanları eleştirmekte, Hitler’e kızmakta. Ama üst düzey Nazi olan kendi öz babasına toz kondurmamaktadır.


İşin ilginç yanı gerek Niklas’ın, gerekse Horst’un babalarının insanlık suçundan yargılanmış, on binlerce Yahudinin katliamında baş rol oynamış olmalarıdır. Ancak oğullardan biri babasının günahlarından utanırken diğeri sebatla her şeye rağmen “iyi bir insan” olduğunu söyler.


Gazeteci; “Peki öldürdükleri?” diye sorar. Horst önce cevap vermek istemez, ardından ilginç bir cümle sarf eder: “Anlamıyorsunuz, babamda iyi bir şey bulmam lazım”. (Sh.142)


Elif Şafak, “Cumhuriyet tarihinde bu memleketin üç askeri darbe geçirdiği, vaktiyle sistematik olarak işkencenin yapıldığı, kardeşin kardeşi vurduğu, katliamların yaşandığı o günlerde de bu cinayetleri işleyenler aile babalarıydı. Onların da oğulları vardı” diye belirtikten sonra; “merak ediyorum bu oğullar, Niklas gibi babalarını eliştirmekte mi, yoksa Horst gibi babalarında sevilecek bir yan, tutulacak bir dal mı aramaktalar?” sorusunu yöneltmektedir.














Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page