top of page

EKEV - Yahudiliğin Temeli Hashem ile olan bağlantımızdır.


İNANÇ MÜCADELESİ…..




Kalbin kibirlenip de seni Mısır’dan, köle evinden çıkaran Tanrın HASHEM’İ unutma!.. (Devarim 8:14)



Mozart hakkında edinilen izlenim, müziğin ona aktığıdır. Kompozisyonlarını zahmetsiz ve hızla yazdı. Böylece dünyayı hafife aldı.



Sayısız taslak, revizyon ve karalamalarla nihai şeklini alması bazen yıllar alan Beethoven için durum bunun tam tersiydi. O dünyaya kızabilen bir adamdı.



Belki bu benzetmeler babamız İsrail olan Yakov’u anlamanın bir yolu olabilir.



Yaakov; Avraam’ın nezaketine, Yishak’ın sadakatine, Moşe’nin tutkusuna sahip bir adam değildi. Kardeşi Esav, kayınpederi Lavan, eşleri Lea ve Rahel ile yaşamı çatışmalarla çevriliydi. Kardeş rekabeti neticesinde de tüm aileyi Mısır'a sürgüne götüren kendi çocukları idi.



Yaakov basitlik ve teklik duygusunu (ish tam) taşıyan biriydi. Olağanaüstü mesaj tam da bunun altında yatıyor.



Eğer Tanrı’nın aşkınlığı (tam) ve görkemiyle ilişki kurabilirsek, o zaman insanlarla (hatalarına rağmen) ilişki kurabiliriz .



Peraşamıza adını veren EKEV sözcüğü genel anlamda tüm vucudu taşıyan TOPUK (TEMEL) olarak bilinir. Ancak aynı kökten türetilmiş başka anlamları da var. ALDATMA – (Akav – Hoşea 12:11), KENDİNİ BÜYÜK GÖRMEK (Aakov – Yeremya 9:3), KURNAZLIK (Beaakevah – 2.Kral 10:19);



Yaakov ne kadar da çok bize benziyor değil mi? Hataları ile büyümek zorunda kalan ve var olabilmek için mücadele veren günümüz insanına……



Yakov bu nedenle kesinlikle antik dünyalarda tasvir edilen kahramanlardan biri değildi. Çünkü antik dünyada kahramanlar ilahi veya yarı-ilahi yaratıklardır. Oysa babamız Yakov, mükemmel değildi ve yanılabiliyordu... Yaakov bir Beethoven'dı. Yaşamı karalamalarla dolu bir taslağa benziyordu. Hiç bir şey ona kolay gelmedi.



Avram, Tanrı tarafından çağrılan kişiydi. Yishak ise daha doğmadan önce seçilmişti. Yaakov ise Avram’ın kaderini geleceğe taşımayı seçen kişiydi. Evet, doğuştan gelen hakkı satın almak (behorluk) - - kutsamaya (berahaya) sahip olmak için kardeşini aldattı. Ve sonunda……… TANRI ONA GÖRÜNDÜ.



O uyluğundan sakatlanma pahasına Tanrı ile güreşti (yani Tanrı’yı aradı) ve tamamen yeni bir isimle, Yisrael olarak kutsandı. Ancak Kutsal Kitabın zaman zaman ona Yakov ismiyle hitap etmeye devam ettiğini görüyoruz. Tora, bize bu mücadelenin bir ömür boyu sürdüğünü ima eder.



EKEV (עקב) olarak doğdu. Bu Ruhun NEFEŞ seviyesidir. Sonra ismine bir Yud Harfi eklendi. Buna Mevcudiyet denir ve YAKOV (יעקב) oldu. Böylece RUAH seviyesine yükseldi. Nihayet YİSRAEL (ישראל) olarak anılan yeni kimliği ile kutsanınca ruhu NEŞAMA seviyesine ulaştı.



Bu anlatılanlarla, günümüzde yaşayan Yakov’un manevi torunları pratikte nasıl bir bağ kurması gerektiğini sorabilirsiniz.



Bizler doğarız ve EBEVEYNLERİMİZ bize yaşam boyunca taşıyacağımız bir isim armağan ederler. Buna EKEV (nefeş) denir. Zamanla büyür, gelişiriz ve sosyal bir çevremiz olur. Böylece ARKADAŞLARIMIZ/ÇEVREMİZ bize taşıdığımız niteliklere uygun olarak bir isim veya sıfat takarlar. Bu YAKOV (Ruah) seviyesidir. Ancak en kıymetlisi ve paha biçilemez olanı KENDİ ÇABAMIZ ile elde ettiğimiz ve yaşamımız boyunca anılacağımız isimdir ki; bu YİSRAEL (Neşama) olarak tanımlanır.



Müziğin Mozart’a geldiği gibi maneviyatın kendilerine geldiği aziz insanlar vardır. Ancak Tanrı sadece azizlere değil hepimize uzanır.



Bu nedenle bizler de Beethoven (Yakov) gibi kendi çabamız ile bunu başarabiliriz. Kendinizi inaçla mücadele ederken bulursanız sakın korkmayın çünkü babamız Yaakov’un yolundasınız.



Ve bir gün…… kimbilir belki İsrael olursunuz. Çünkü torunları olarak O’nun manevi genini taşıyoruz. Yüce Tanrı’nın bahşettiği neşamayı, kutsiyet kıvılcımını…..



Sevgilerimle - Shabat Shalom


Rabi. Yishak BİLMAN (z”l) & Moşe PASENSYA







Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page