top of page

Dünyanın en sağlıklı şehri; Longyearbyen ve Ölümsüz Johnson




7 Ekim sonrası ülke henüz travmadan çıkamamışken, Gazze’de halen 134 rehinemiz insanlıktan nasibini almamış yaratıkların elindeyken başka konularda yazmak çok zor ama ruh sağlığımız için gerekli sanırım.

Ve bu hafta için bambaşka bir konu seçmeyi yeğledim.

 

Norveç’teki Longyearbyen şehri, daha doğrusu adası, dünyanın en sağlıklı şehri.

1950 yılından beri bu şehirde tek bir ölüm olayı dahi olmamış.

Bu şehirde yaşarsanız ölmenize imkan yok.

Ölemezsiniz.

Yasak çünkü.

 

Eğer iyice yaşlanmışsanız veya ağır hastaysanız hemen Norveç’in başka bir şehrine naklediliyorsunuz.

Zira Kuzey kutbuna çok yakın olan Longyearbyen ‘de gömülmek diye bir şey imkansız, soğuktan dolayı.

Birincisi, aşırı soğuğun şekilllendirdiği toprakta gömü işleminin yapılması çok zor.

İkincisi, soğuktan dolayı bazı cesetlerde bulunan mikrop ve virüslerin yüzyıllar boyunca muhafaza edildikleri de gözlemlenmiş. Bunların çevre sağlığını tehdit edebileceği endişesiyle 1950 yılında kabul edilen bir kanun sonucu Longyearbyen’de artık kimse ölmüyor.

İlginizi çekerse şehir turistik gezilere çok açık; turistlere pek çok olanak sunuluyor.

 

Gelelim Johnson’a.

Yuval Noah Harari’yi okuyanlarınız, bu tarihçimizin ileriye dönük öngörüleri arasında insan ömrünün çok uzayacağı, (teknolojik ilerlemeler nedeniyle) ve ölümsüzlüğe doğru yol alabileceğine değindiğini hatırlayacaklardır.

İşte bu doğrultuda ilerleyen ve yaşamını ölmemek üzerine kuran en az bir kişi var yeryüzünde.

Bryan Johnson

Ölümcül olmayı red ediyor!

 

Johnson 46 yaşında, M.A. sahibi, ABD’li Mormon bir milyarder.

(Genç yaşında kurduğu bir şirketini Paypal’a 800 milyon dolar karşılığında satmış).

30 yaşından sonra radikal bir karar almış ve büyük servetinin de desteğiyle bir ‘’ölümsüzlük/ ebedi yaşam’’ serüvenine yelken açmış.

Gelin günlük yaşamına bir göz atalım.

 

Sabah kalkış saati 04:30 ila 06:00 arası değişiyor. Akşamları 20:30 gibi yatıyor.

Günde 3 öğün yemek yiyor. Akşam yemeğini saat 11. 30’da alıyor. Yanlış okumadınız. Akşam yemeğini sabahın onbir buçuğunda yiyor; bu saatten sonra yatıncaya kadar yemek yok!

İyi uyku alabilmesi için şiltesi özel ısı kontrollu, oda havasının saflığını iki değişik filtre sağlıyor. Yatınca dört dakika içersinde uyuyor.

Johnson’un sağlık parametreleri her an kontrol altında. Bunlar blueprint adını verdiği bir proje yazılımının yönetiminde. Tüm veriler kendi web sitesine de her gün işleniyor.

Otuz doktor tarafından takip ediliyor sağlık durumu.

Evi adeta tam donanımlı ufak bir hastane. (Cilt yaşını kontrol eden aygıt dahil)

Çok sıkı bir yemek diyeti takip ediiyor. Alkol kesinlikle yasak. Günde tam 111, (yüz onbir) vitamin alıyor. Günde aldığı kalori sayısı en fazla 2250.

Biyolojik yaşı kronolojik yaşından daha ufak. Zira Johnson uyguladığı yaşam şekli sayesinde her insan senede bir yaş alırken, kendisi senede sadece 0.69 yaş almış oluyor!

Bir ara oğluyla plazma transfüzyonu yaptı ama verilerinde olumlu bir değişiklik görülemeyince uygulamayı kesti.

 

Gündelik yaşamından kesit:

Uyanır uyanmaz bir sürü sağlık veri ölçümleri, göz yaşarma tedavisi, yeşil sebze, meyve, vitamin içeren yeşil su kahvaltısı, yüz kremi bakımı, leyzır maskesi ile tedavi, fitness saati, öğle yemeği, (ne siz sorun ne de ben söyleyeyim menüyü!, -komer por no murir/ölmemek için yemek), tekrar sağlık ölçümleri ve birazdan, saat onbirde akşam yemeği.

 

Daha sonra da ölçümler, egzersizler günü dolduruyor. Dışarıya ne kadar çıktığını bilmiyorum ama evde kapı, pencere açmak yasak zira filtreler sayesinde evin havası çok sıkı kontrol altında.

 

Yapılan araştırmalar insan ömrünün azami 120 yıllık bir yaşama göre ayarlandığını gösteriyor.

Ancak teorik de olsa longevity/ uzun ömürlülük konusunda çalışanların şöyle bir ilginç teorisi var:

Tıp alanı dahil teknolojik ilerleme hızının çok yükseldiği hepimizin malumu.

Longevity Escape Velocity / Uzun Ömürlülük Kaçma Hızı diye bir tabir var. Buna göre tıptaki teknolojik ilerleme hızı öyle bir seviyeye ulaşabilir ki her seneki ilerleme, (veya senelik ilerleme), insan ömrünü bir seneden daha fazla uzatacak hıza erişebilir. İşte o zaman ölümsüzlük yakalanmış demektir.

Bana sorarsanız, ben Johnson’un ölmeyeceğine inananlardanım.

Nedeni gayet basit:

Bir insanın ölebilmesi için önce yaşaması gerekir.

Johnson bana göre yaşamıyor ki!





Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page