Yakup BAROKAS
Guy Yehoshua ve Yakup Barokas Şomron Sinagogu önünde
Şomronim (Samariler) için dünyada en eski geçmişi olan topluluk olduğu söylenebilir. Oysa sayıları birkaç yüzü geçmemekte… İnançları Yahudiliğe benziyor ama Yahudi değiller, en azından kendilerini öyle tanımlamadıkları gibi Yahudiler tarafından da kabul edilmemekteler. Holon’a doğru yol aldığımda merak içindeydim, sözleştiğim Guy Yehoshua nasıl biriydi, internette fotoğraflarını gördüklerim gibi aksakallı, beyaz giysileri içinde biri mi bekliyordu beni?
400 kadar Şomron’un birlikte yaşadıkları mahallede iki katlı şirin evler yer alıyor, kimisi yenilenmiş, kimi daha eski ama hepsi yemyeşil bahçeler içinde… Arabadan inince evlerin girişlerinde yer alan İbraniceye benzese de farklılık gösteren harflerle yazılmış büyükçe taş levhalar dikkatimi çekti. Sonradan bunların mezuza olduklarını öğrendim. Ama evlere, odalara bildiğimiz mezuzalar da takılabiliyor.
Şomron evinin kapısındaki Mezuza
Aron HaKodeş’in önünde
Guy ise 37 yaşında oldukça cana yakın, konuşmayı seven tipik İsrailli bir genç. Bana semtteki iki sinagogdan birini gezdirirken duvar boyunca yer alan ve on iki kavmi simgeleyen resimler dikkatimi çekti. Oldukça mütevazı sayılabilecek olan sinagoga geleneklerine uygun olarak pabuçlarımızı çıkararak girdik. Guy farklı harflerle yazılı Tora kitabını, dua ederken giydikleri beyaz kıyafeti, yaşlıların ayakta dua okuduklarında destek aldıkları bastonu gösterdi. Ayrıca Tora’dan kısa bir bölümü makamıyla okudu. Şomronların lisanı farklı olmakla birlikte İbraniceyi andırıyor. Sinagogda yaşlılara ayrılmış birkaç sandalye dışında, dualar yerde oturarak ve çoğu zaman ayakta yapılıyor.
Şomronim harfleri ile Şema İsrael
Şomronim kelimesinin anlamı nedir ve Yahudilerden farklarınız nelerdir?
Size tarihi gelişmeleri baştan anlatayım, böylece sorunuzu da yanıtlamış olacağım. Moşe kavmini Mısır’dan çıkardıktan sonra salgın hastalık baş gösterir. Bilam ve Balak’ın hikâyesini biliyorsunuz; Bilam, Moav halkı ile yatıp kalkan, zevk ve şehvet yoluna düşen İsrail kavmini lanetler. Ve Tanrı sadece Kohen Aaron’un oğlu, Elazar’ın oğlu Pinehas’ın soyundan gelenlerin Kohen Gadol olabileceklerini buyurur.
İsrail topraklarına gelindiğinde Pinehas’ın soyundan gelen Uzi Ben Bakay’ın Kohen Gadol olması gerekirdi. Ancak o daha 12-13 yaşında bir çocuktu. Bu defa Pinehas’ın soyundan olmayan, İtamar’ın soyundan gelen 50-60 yaşlarındaki Kohen Eli, Uzi büyüyene kadar kendisinin Kohen Gadol olması gerektiğini ileri sürer. Bu görüşe katılanlar olur, karşı çıkanlar olur. İkilik çıkar ve Uzi Ben Bakay’ı destekleyenler ile Eli’yi destekleyenler arasında ciddi bir savaş olur. Sonuçta Eli, Schem (Nablus) yakınındaki Grizim Dağını terk eder ve Şilo’ya yerleşir.
Şilo Yeruşalaim’in yakınındadır, orada Eli’den sonra Şmuel Anavi, arkasından Şaul Ameleh, David Hameleh, Şlomo Ameleh gelir. Şlomo Ameleh, David Ameleh’in satın aldığı topraklarda Beyt Hamiktaşı inşa eder. Tüm bunlar Mısır Çıkışından 400 yıl sonra gerçekleşir. Böylece bir bölünme yaşanır; Yehuda dağlarının olduğu bölgede yer alan Yeruşalayim’de Yehuda devleti, Şomron dağlarında kalan bölgede ise İsrael devleti kurulur. Günümüzde Yehuda’dan gelenlere Yahudiler, Şomrondan gelenlere de Şomronim denmektedir. Gerçekte aynı Tora’yı alan tek bir halk söz konusudur. Ne var ki Tora’da bölünmeden sonraki durum hakkında bir açıklama yer almaz.
Grizim Dağı’nda Tören
Guy, mesleğin ve Şomronlar içindeki görevin nedir?
Bilgisayar endüstrisinde çalışıyorum. Toplumumuz içinde ise belli unvan ve görevler mevcut değil. Kohen Gadol ve Kohenler var. Geri kalan herkes eşit konumdadır. Ben sadece kendimizi anlatmayı amaç edindim, belli ölçüde Şomronların sözcüsü olmayı benimsedim. Pek çok kimse geliyor, soru sormak, bilgilenmek istiyorlar. Ben bu konuda yardımcı oluyorum. İnternet sitesi oluşturdum, televizyon ve radyo programlarında yer alıyorum. Okullarda ve pek çok ortamda konferanslar veriyorum. Askerlere, başvuruda bulunan milletvekillerine açıklamalarda bulunuyorum.
Eyhal HaKodeş
Şomronların bugünkü sayıları nedir?
Elimizde mevcut tek veri MS. 4. yy.’a aittir. Şomronların sayıları o dönemde 1,5 milyondu. Civarda yaşayan Yunanlılar, Romalılar, Asurlular, İranlılar, İslam ve Yahudilerin baskı, pogrom, kıyım ve saldırıları sonucunda bu rakam 1917 yılında 146’ya indi. Günümüzde ise iki merkezde, Holon ve Grizim Dağında yaşayanların sayısı, her birinde 400 olmak üzere toplam 800’ün biraz üstündedir.
Grizim Dağı sizler için neden kutsal?
Grizim Dağı Tevrat’da pek çok kez zikredilmiştir. Oysa Tevrat’ın hiçbir yerinde Yeruşalayim’e gidilmesi söylenmez.
Gelecek yıl Yeruşalayim’de denmez mi?
Evet, ama bu Tora’da geçmez, ben sadece beş kitaptan söz ediyorum. Tam tersine Tanrı İsrail topraklarına girdikten sonra “benim seçtiğim yerde Pesah’ı, Mısır’dan çıkışı anacaksınız” der. Ancak Kutsal Topraklara girildikten 400 yıl sonra Yeruşalaim önem kazanır. Ortada 400 yıllık bir boşluk var. Peki, bu süre içinde Mısır Çıkışı nerede anılmıştır? Tora’da şu sözler geçer; “Ve size Tora’yı Grizim Dağı’nda verdim.”
On Emrin onuncusunda “Grizim Dağı’nda sunak kurulması” emredilir. Yahudiler “ne münasebet, bu nerede yazılı?” derler. Biz Ezra ve Nehemiah tarafından bunun silindiğine inanırız. Yahudilerin elindeki Tora değişikliklere uğramıştır. Her bir nüshası aynı değildir. Grizim Dağı’nda 3647 yıllık gerçek bir Tora bulunmaktadır. Bu Tora Pinheas’ın sülalesinden gelen Avishuah tarafından yazılmıştır. Bunu nereden biliyoruz? Çünkü Tora’nın başlangıcında; “Ben Avishuah Tora’yı Tanrı’nın sunağı önünde, Grizim dağında kaleme aldım” diye yazar. Bu Tora bilimsel bir şekilde kontrol edilerek, sahte olmadığı tespit edilmiştir. Korunduğu yerin anahtarları yedi ayrı Kohen’de bulunmakta ve ancak yedi Kohen bir araya geldiğinde cam sandık açılmakta, Tora yerinden çıkarılabilmektedir. Bu Tora kitabı Şomronların kullandığı eski İbrani harfleri ile yazılmıştır. Bu yazı şekli benzemekle birlikte İbraniceden farklıdır.
Pesah’ta Grizim Dağı’nda
Sinagogunuzu ziyaret ettiğimde ayakkabılarımızı çıkardık. Bunda İslam’ın bir etkisi var mı?
Kesinlikle hayır. Şomronim hiçbir dinden etkilenmemiştir. Moşe, Tanrı kendisine seslendiğinde onu görmez. Sönmeyen bir ateş görür. Ne olduğunu anlamak için Grizim Dağına çıkar. Ve Tanrı ona konuşur; “Moşe ayakkabılarını çıkar, çünkü bastığın toprak kutsaldır” der. Demek kutsal bir yerde bulunduğunuzda ayakkabıların çıkartılması gerekmektedir. ‘Birkat Kohanim’(Kohenlerin kutsaması) duası okunurken de sinagogda ayakkabılar çıkarılır.
Guy Yehoshua Sinagog’da çıplak ayak
Genç nesil gelenekleri sürdürüyor mu?
Tabi ki. Benim beş yaşında bir kızım var. Gelecek yıl yuvaya başlayacak. Çocuklarımız her İsrailli çocuk gibi yuvaya gider ve eğitim aldığı okullarda okur. Ancak Şomronların çocukları büyükbabalarından veya Kohen’den henüz küçük yaşta din kitaplarını okumayı öğrenir. Kızım da benim size okuduğum gibi Tora’yı okuyacaktır.
Şabat’tı gözetir misiniz?
Herkes, istisnasız Şabat’a bakar. Işık yakılmaz, arabaya binilmez, telefonda konuşulmaz, sigara içilmez, televizyon seyredilmez, buzdolabı kullanılmaz. Ben yedinci katta oturuyorum. Şabat’ta kızımı kucağıma alırım. Apartmanda oturanlar “biz düğmeye basalım, siz çıkın” derler. Şomronlarda bu kabul edilmez. Kızım da asansöre binenleri gördüğünde; “baba bak, asansöre biniyorlar” der ve şaşırır. Ben; “kızım herkes inancına göre davranmakta serbesttir” yanıtını veririm. İşte kızım daha beş yaşında gelenek ve inançlarımızın gereklerini öğrenmeye başlamaktadır. Bu her çocuk için aynıdır.
Yaşadığınız toplum içinde herhangi bir ayırımcılık ile karşı karşıya mısınız?
Bakın ben bir yere iş için başvurduğumda tabi ki inancımı bilmezler. İşe alındığımda; “yalnız bayramlarımız aynı tarihlere denk gelmediğinden 3-4 gün izin isteyebilirim” dediğimde sebebini açıklar ve Şomronim olduğumu söylerim. Dini inancımı saklamam, bu konuda da hiçbir ayırımcılığa tabi tutulmadım.
Bayram günleriniz farklı mıdır?
Sukot Bayramı’nda evin içinde bir Suka
Bakın Şomronlarda mevcut bütün bayramlar Yahudiler tarafından da kutlanır, tarihler arasında ufak farklılıklar olsa da… Ancak Yahudilerin kutladıkları bütün bayramlar Şomronlarda mevcut değildir. Örneğin Tora’da olmadığı için Purim, Lag ba Omer, Hanuka bayramları bizde yoktur. Özellikle Purim’in kutlanması, bütün o giyimler bizde yasaktır. Agada’da Tanrı’nın adı bir defa olsun geçmez. Yahudi Mordehay denir. Mordehay İran’da, Diasporada oturur. “Gel kutsal topraklarda otur, yok ben burada iyiyim” düşüncesindedir.
Pesah bayramımız Yahudilerden tamamen farklıdır. Sizde Pesah’ta ne yapılır? Seder Sofrası, bütün aile bir araya gelir, Matsa yenir, Agada okunur. Ancak Tora’nın neresinde Seder Sofrasından söz edilir? Hatta Agada’da Moşe’nin adı bile geçmez. Tora; “bir yaşında bir koyun al ve onu kurban et!” der. Biz Pesah’ta hepimiz Holon’daki evlerimizi terk ederiz. Her ailenin Grizim Dağında ikinci bir evi vardır. Dağa çıkarken geleneksel giysiler giyilir. Osmanlılardan kalma bir adetle fes de giyilir.
Dağda 60 tane koyun kurban edilir. 800 Şomronimin hepsi oradadır. Koyunun kanını alnımıza süreriz. Bunu Mısır’da ölen en büyük çocukların (Bohor) anısına yaparız. Koyun ateşe konur ve gece yarısı hepimiz ellerimizle onu yeriz. Çünkü Tora’da “gece yarısı” diye yazılıdır. O gece uyku uyumayız. Mısır’daki gibi Firavun ölen çocukları görünce; “Gidin!” dediğinde herkes hazır beklemektedir ve alelacele on dakikada içinde yemek bitirilir. Biz Matsa’yı da evde hazırlarız. Farklı bir Matsa’dır, daha büyük ve yuvarlak... Pek çok insan bu töreni görmeye gelir. Gerçekten çok ilginç ve güzel bir törendir. Bizde bir hafta ‘Hamets’ yenmez. Üstünde ‘Kaşer Le Pesah’ mührünün olması bizi ilgilendirmez. Kendi elimizde hazırlamadığımız hiçbir şeyi yemeyiz. Şomronların kesmediği et de bizim için kaşer değildir. Evimizin dışında bu nedenle et yemeyiz.
Sukot’a gelince; bakın… odanın içinde, tavandaki dört köşede duran çengelleri görüyor musunuz? İşte o çengellerin yardımı ile Suka’yı evin içinde kurarız. Bir ölçüde herkesin görmemesi için diyebilirsiniz. Ancak Suka’nın evin dışında kurulması için de bir engel yoktur. Bütün aile üç dört gün çalışarak gerçek meyvelerden yararlanıp Suka’yı süslerler. Bu her evde yapılır.
Evin içinde kurulan Suka
Toplumu terk eden gençler var mı? Karışık evliliklerde durum nedir?
Her ağacın dökülen yaprakları vardır. Ancak bunun çok nadir olduğunu söyleyebilirim. 37 yaşındayım ve 5 ya da 6 kişinin topluluğumuzu terk ettiğini hatırlıyorum. Bunların çoğunluğu da kızlardır. Bir kız karışık evlilik yaptığında toplumu terk etmek zorunda. Ancak erkekte durum farklı… Erkeğin evlendiği eş toplumuza katılıyor. Ben Yahudi bir kızla evlendim. Eşim Şomronimin ne olduğunu bile bilmiyordu. Kendisine açıkladım ve kabul etti. Kohen huzurunda evlendik. Ancak eşim evlendikten sonra bizlerin tüm kurallarına uymak zorunda. Ayrıca belirteyim; bizde ‘giyur’ ( din değiştirme uygulaması ) diye bir durum yoktur, kurallara uyulmasının kabul edilmesi yeterlidir.
Kohen’in gerçekleştirdiği evlilik tanınmakta mıdır?
Kohen’in evlendirmesinden sonra İçişleri Bakanlığı bu evliliği onaylar ve kaydeder. Ayrıca Kohen Gadol sadece dini konularda yetkilidir. Bazen devletten taleplerimiz varsa o da görüşmelere katılır ve bu da faydalı olur.
Sinagog Girişi
Dindarların size taş atarak saldırdıklarını duymuştum
Evet, Purim’de çevrede yaşayan bir bölüm bağnaz Ortodoks Yahudi, bizlere taş atarak eğlenmekte ve bundan mutluluk duymaktadır. Biz alıştık ve bir gün öncesinden polisi uyarıyoruz. Güvenlik güçleri de gelip nahoş hadiselerin olmaması için tedbirler alıyor. Dindar Ortodokslar, bazı konularda farklı görüşte olduğumuzdan bizleri pek sevmezler.
Şomronların toplumda pek tanındıkları, bilindikleri söylenemez.
Doğru, Şomronları tanıtım görevini üstlenmemin sebebi de bu. İnternette sayfamız var. 40-50 kişilik gruplar geliyor. Kendilerine açıklamalarda bulunuyorum. Çoğu anlattıklarımı ilk defa duymuş oluyor, “hiç bilmiyordum” diyorlar.
Özel törenlerde, düğünlerde giydiğiniz farklı kıyafetleriniz var mı?
Düğünlerde gelin ve damat bütün laik düğünlerde giyinildiği gibi giyinirler. Özel giyimler Şabat’ta, bayramlarda ve dini törenlerde giyilir. Size sinagogda gösterdiğim gibi beyaz bir kıyafet, üstüne de sinagogda Tallit giyeriz.
Bütün ailenin Yahudilerde olduğu gibi Şabat yemeğinde bir araya gelmesi söz konusu mudur?
Şabat’ta tüm aile sinagoga gider ve birlikte yemek yer. Herkes yakın oturduğundan ailenin en büyüğü sayılan büyükbaba veya amcaların ziyaretlerine gidilir. Ancak Şabat gecesi çok erken yatılır. Çünkü çok erken uyanmak gerekir. Saat üçte sinagoga duaya gideriz. Geçmişte Müslümanların, Hıristiyanların hatta Yahudilerin saldırılarına hedef olmamak için dua ettiğimizin görülmesini istemedik ve bunu sessizce yaptık. Bu anane günümüzde de devam ediyor. Sabah altıya kadar dua ederiz ve çıkışta büyükbabanın, büyük amcanın, ailede en yaşlı kimsenin evine gideriz. Beş yaşından 80 yaşına kadar bütün aile bir araya gelir, herkes Tora’dan peraşanın bir bölümünü okur ve yemekler yenir.
Şomronların bir kısmı İsrail, bir kısmı Filistin topraklarında yaşıyor. Batı Şeria’da yaşayanların nasıl bir yaşamları var ve İsrail-Filistin sorunu ile nasıl baş ediyorlar?
Bu konuda açık görüş belirtmekten, taraf tutmaktan kaçınıyoruz. Araplara karşı akıllıca davranmaya çalışıyoruz. Shcem’de Filistinliler ile yan yana yaşayan akrabalarımız var. Onlara “siz doğru davranmıyorsunuz” demek pek aklıselim bir tutum olmaz. Onları kızdıracak açıklamalardan kaçınıyoruz. “Siz kendi hayatınızı, biz kendi hayatımızı yaşayalım” diyoruz. Ancak tabi ki kendi görüşlerimiz var; İsrail ordusunda üç yıl askerlik yapıyoruz, vergi ödüyoruz, Yahudi okuluna gidiyoruz, günlük lisanımız İbranice. Gerçekleri görmüyor değiliz.
Soyadlarınızdan birkaç örnek verebilir misiniz?
Tabi ki, niye olmasın. Zaten topu topu altı aile var. 1917’de 146 kişinin kaldığınızdan söz ettim. Aile başı 20 kişi düşüyor. Pek çok aile yok oldu. Şu anda mevcut aileler Yehoshua, Sadaka, Marhiv, Sasoni, Altiv ve Kohen.
Neil Sadaka adlı bir şarkıcı var. Türkiye kökenli
Açıklayayım. Altiv Arap kökenli bir soyadı, İltef’den geliyor. Tarih boyunca Şomronlar hep ülkelerinden sürüldüler. Bunlar Mısır, Suriye, Osmanlı gibi ülkelere göç ettiler. Sadaka da Suriye’de Sada oldu, Osmanlı’da aynı soyadı korun muş olabilir.
Söyleşimizi Guy’ın annesinin evinde gerçekleştirdik. Kimi zaman annesi de sohbetimize katıldı, bir dönem Salem soyadının da olduğunu ancak zamanla silindiğinden söz etti. Daha evvelce Ürdün’den gelen ailesinin İsrail’in muhtelif şehirlerine dağıldıklarını, 1950’li yıllarda Devlet Başkanı Moşe Şaret’in Şomronların birlikte oturmaları için kendilerine Holon’da arazi tahsis ettiğini ve bu eve taşındıklarını anlattı. Guy Yehoshua, beni Grizim Dağındaki dini törene ve Sukot’ta birer sanat eseri olan Suka’ları görmek üzere evine davet etti, hatta gelmek isteyen arkadaşlarımı da ağırlamaktan memnun olacağını söyledi.
Ben bu söyleşiden bugüne kadar inandığım ve doğruluğundan emin olduğum konularda kafamda en ufak bir “acaba”ya kapılmaksızın, ancak oldukça etkilenmiş olarak ayrıldığımı itiraf etmeliyim.
Yakup BAROKAS (Şalom-Dergi’nin 13.Eylül.2017)
Comments