top of page

Dünya Ağrı Çekerken




Ölümün ortasında yaşam,

Yalanın ortasında hakikat,

Karanlığın ortasında aydınlık,

Israr ve azimle var olmayı sürdürür~ Mahatma Gandhi




Bu sabah bir kez daha yaşamı sorguladım. İnsanlık dünya ağrısı çekmeye devam ederken bir anlam, işaret, mesaj, anlam aradım. En zor zamanlarda anlam ararız. “Neden oluyor?” “Ne öğreniyorum?” “Nasıl dönüştürebilirim?” “Yaşamımın amacı nedir?” gibi sorgulamalar başlar.



“İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar.” Yaşar Kemal


Kendi halinde bir vatandaş olarak, belki de, “ben ne yapabilirim ki “diye düşünüp sorumluluk almayıp, gücümüz yok zannedip, vazgeçiyoruz. Her birimizde var olan, gücümüzü ortaya koyacağımız o kadar içsel kaynak var ki. Yeter ki iyi niyetle değişimin bir parçası olmak isteyelim.

Madem Frankl’ın dediği gibi “İnsanın kurtuluşu sevgidedir” ve Zukav’a göre “sevginin karşıtı nefret değil korkudur” sevginin zaferi nasıl olur? Aydınlık karanlığa karşı nasıl savaşabilir?


Yahudi mistisizmi Kabala’ya göre, sevgi öğrenilecek bir şey değildir, zaten bizdedir, içimizde ve özümüzdedir. Ortaya çıkmayı bekler. Ego, korku, utanç, şüphe gibi katman katman negatif duygular yüzünden bazen ortaya çıkamayarak en altta gömülü kalıyor. Paylaşım, koşulsuz servis, iyilik yapma gibi yollarla korku ve diğer katmanlar düşer ve sevgi tekrar meydana çıkar. Başka bir deyişle, korkuda kalmak yerine sevgi ile harekete geçmek gerekiyor.*


"Dünya kötü durumda, ancak her birimiz elinden gelenin en iyisini yapmadıkça her şey daha da kötü olacak." Viktor E. Frankl


Korkuyu sevgiye dönüştürmek iyilik davranışları ile mümkün olabilir. Viktor Frankl’a göre yaratıcı değerlerimizle yürekten ve gayretle inandığımız bir amaç uğruna yapabileceğimiz her davranış yaşama katkıdır. “Biz yaşamdan ne bekliyoruz değil,

yaşam bizden ne bekliyor?” Yaşam amacımızı ve ona bağlı olarak davranışlarımızı değerlerimizi temel alarak sadece ama sadece kendimiz seçip belirleyebiliriz. Yakınlarımız, insanlık ve dünyamız için yürekten yapacağımız herhangi iyi bir davranış sevgiyi yayacaktır. Karanlık aydınlığa ancak bu şekilde dönüşebilir.


Hepimizin iyi yaptığı, elinden gelen bir şey mutlaka vardır. Bunu en güzel Israelli yazar Amos Oz “çay kaşığı” metaforu ile anlatmıştı. Bir söyleşide ona sorulan, “dünyanın gidişatı ile ilgili biz ne yapabiliriz? “ sorusuna,” biz ile ilgili problemim var. Ben ne yapıyorum onu söyleyeyim. Ben yapabildiğimi yapıyorum. Yangındaki alevler büyük ve korkunç. Her birimizin bu ateşle yüzleşmesi gerekiyor. Hayatınızı kurtarmak için kaçabilirsiniz. Ateşi başlatanları suçlayabilirsiniz. Ama bir kova su da alıp onu ateşin üstüne dökebilirsiniz. Eğer kovanız yoksa bardak, fincan ,onlar da yoksa bir çay kaşığı kullanabilirsiniz. Hepimizde çay kaşığı var. Onu su ile doldurup ateşe atın. Çay kaşığı çok küçük, ateş ise çok büyük ama çok kisiyiz. Ve her birimizde birer çay kaşığı var. Benim basit cevabım bu. Yapabildiğimi yapıyorum. Bir öğretmen, yazar, vatandaş komşu olarak. Su koyuyorum nefret, bağnazlık, fanatiklik ve önyargı dan oluşan ateşe. Benim kelimelerim var ve benim cay kaşığım kelimelerim. Ne yapabiliriz sorusunu sadece siz cevaplayabilirsiniz ama şunu söyleyebilirim; ne olduğunu bilmiyorum ama herkesin yapabilecegi bir şey var. Yapin…”


Bugünlerde oturduğumuz yerden ekranlardan tanık olduğumuz, bize aktarıldığı kadarıyla, savaş nasıl bir duygu uyandırıyor? Her iki liderin tutumu bize bir mesaj veriyor mu, öğretiyor mu? Nasıl rehberlik ediyor? Nasıl tutum alıyoruz? Objektif miyiz, etki altında mı kalıyoruz? Kendimize karşı dürüst müyüz? İlk önce dürüstçe, -iyisiyle kötüsüyle- kendimizle ve toplumumuzla yüzleşebilmemiz gerekir. Vicdanımız, iç sesimiz ne diyorsa hakikat odur.


Bu zor günlerde bize düşen zarafetle, inançla, cesaretle, umutla olaylara karşı tutumumuzu seçerek korkuya karşı sevgide kalmaktır. “Hineni”** (buradayım) deyip sorumluluk alarak elimizden geleni yaparsak eğer Gandhi’nin dediği gibi ölümün ortasında yaşam, yalanın ortasında hakikat, karanlığın ortasında aydınlığın ısrarla var olmayı sürdürdüğüne bir kez daha tanık olacağız.

--------------


* Kabalah on Love, Yehuda Berg

** Yahudilikte sorumluluk ifadesi










Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page