Yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla yargılanmış, hüküm giymiş, üç sene hapis yatıp çıkmış bakanlık yapmış bir siyasetçi yeni bir seçim sonucunda tekrar seçilip, meclise girip Maliye Bakanlığına adaylığını koyabilir mi?
Ya da kanunları çiğneyip üç hafta tutuklu kalmış provokatör bir siyasetçi meclise seçildiğinde hükümeti kurmakla görevlendirilmiş Başbakan adayından koalisyona katılma şartı olarak Savunma Bakanlığını isteyebilir mi?
Yukardaki her iki istek de kanuna uygun olabilir ama ya etik değerler, vicdan, ahlaki sorumluluklar, başkalarına örnek veya emsal teşkil etmeler?
On milyonluk bir ülkede daha sene bitmeden ellidört binin üzerinde fiziki şiddet, sekiz bine yakın cinsel istismar, otuzbir binin üzerinde aile içi şiddet, beş binin üzerinde “hastahane personeline şiddet” dosyası açılabilir mi hiç?
Hapishanelerde görev alan her dört genç kızdan biri cinsel istismara uğrayabilir mi?
Ama iyi ki çevremiz ve dünyamız sadece kötülük ve çirkinliklerle dolu değil.
Gelişen ve giderek ivme kazanan bir hareket var günümüzde. Çıkış noktası bizden kilometrelerce uzaktaki insanlar için de empati yapmamızı isteyen ve binlerce yıl sonra yaşayacak nesilleri de düşünmemiz gerektiğini savunan ve bunun için somut bir şekilde çalışan bir grup insanın yaşam felsefesi.
35 yaşındaki felsefe profesörü İskoçyalı MacAskill bir gün süperde alışveriş yaparken “insanlığa ve insanlara nasıl davranayım ki onlara azami faydam dokunsun” diye düşünmüş. Ve bundan on yıl önce “EA / Effective Altruism” -Etkili Özgecilik (Başkalarını Düşünme)- örgütünü hayata geçirmiş. Örgütün amacı insanlara en etkili şekilde nasıl iyilik yapılacağını araştırıp bunları somut bir şekilde uygulamak. Destekçileri arasında adı duyulmuş veya duyulmamış pek çok milyarder var. Ve örgüt bu konuda çalışan tek kuruluş da değil. Aslında bu hareket ve ayrıntıları tek başına bir yazı konusu olabilir ama bu yazım için burada kesmek daha doğru, uzatmayayım fazla.
Günümüz dünyası çelişkilerle dolu.
Onun içindir ki “durdurun dünyayı inecek var” diye haykıranlar var.
Haklarında haciz dosyası açılmış yarım milyondan fazla vatandaşımız var. Konuyla ilgili daire müdürüne göre haciz nedenleri arasında ani bir hastalık, işten kovulma veya iflas olabildiği gibi son yıllarda artan temel bir neden de insanların, -ve özellikle gençlerin- olanaklarının ötesinde harcamalar yapmaları.
Hitech şirketleri arasında binlerce işten çıkartılmaların yaşandığı, start-upların giderek azaldığı, piyasa durgunluğunun belirtilerinin yaşanmaya başlandığı bugünlerde özellikle gençlerin daha hesaplı davranmaları, yaşam standartlarında çıtayı bir süreliğine de olsa daha mütevazı bir yükseklikte tutmaları çoğu ebeveynin dileği sanıyorum.
Gençler biraz frene basın. Çekeceğiniz fotonun rezolüsyonu yüzde on daha yüksek olacak diye cep telefonunuzu hemen bugün değiştirmeniz o kadar da şart değil!
Bir başka çarpıcı zıtlık:
Doğu Afrikada kuraklık yüzünden her 36 saniyede bir insan ölürken, (Time, 7 Kasım 2022), Black Friday’in zirve saatlerinde, aynı süre içinde, yani 36 saniyede ülkemizde sadece Visa kredi kartıyla yapılan alışveriş toplamı otuz bin şekel olmuş.
(Yediot Ahronot,28.11.2022).
(Black Friday’in tercümesini yapmadım zira henüz eybisiyle tanışmayan 5 yaşındaki torunum bile blekfraydeyi biliyor!)
Akşamın yedisi, otonuza binmiş Raanana’da gösteriye gidiyorsunuz.
Aniden birisi sağdan yolunuzu kesip önünüze geçti tam sola sapacakken. Sakın ha ağzınızı açmayın, el kol hareketlerini ise kesinlikle yapmayın. Derin nefes alın, ve brakın geçsin önünüze. Zira önünüze geçen nazik(!) şoförün üzerinde taşıdığı kasap bıçağının boyunu bilmiyorsunuz. Yazık lastiklerinize, size ise daha da yazık.
Girin gösteri salonuna, 76 yaşındaki büyük aktör Poyrazoğlunun tam iki saat süresince kesintisiz, tek bir kere dahi dili sürçmeden yaptığı nefis “Evlere Şenlik” stand-up’ını izleyin. Gülün, düşünün, duygulanın ve durdurmayın dünyayı, inmeyin ondan sakın ve ”yaşamak herşeye rağmen güzel” deyip tam hız devam edin!
Bình luận