top of page

Doğum, Sünnet ve İsrael Toprakları



Bu Şabat okuyacağımız Tazria ve Metsora paraşalarının birincisi erkek veya kız bir çocuğun doğumundan bahseder. (Musevi takvime göre bazı Şabat günlerinde art arda gelen iki peraşa okunur.)


Peraşanın ilk bölümüne göre doğum yapan bir kadın manevi açıdan saf olmayan (tame - טמא) bir döneme girer. Maddi olarak bu dönemin ilk günlerinde kocasından da uzak kalırken daha sonraki günlerde sadece çevresinden uzak kalır. Bet-Amikdaş var olduğu zaman bu dönemin sonunda, doğum yapan anne iki kurban getirdikten sonra normal hayata dönerdi.


Baba adayının doğum odasına girmesinin pek alışık olmadığı dönemlerde erkeklerin bir doğum olayını gözlerinde canlandırması bence imkansızdı. O zamanlarda yeni doğum yapan kadının bir dinlenme dönemine ihtiyacı ve hakkı olduğu sadece eski nesil kadınlarından, ebelerden veya doktorlardan öğrenilirdi. Bir iki nesilden beri baba adaylarının, sadece kadınların yaşadığı doğum olayını fiilen görme fırsatları mümkün. Dolayısı ile her ne kadar Tora, peraşamızda belirtilen bu dönemi manevi açıdan saf olmayan olarak tanımlıyorsa da bence bugünün şartlarına göre bizler bunu yeni doğum yapan kadının istirahat etmesini sağlayacak bir dönem olarak görebiliriz. Doğumdan hemen sonraki ilk bölümde eşi bile yeni anneyi rahatsız etmez. Daha sonra eşi karısına yardım edebilirken çevresindekiler onu rahatsız etmez.


Ne var ki kız çocuğu doğduğundan kurban getirilene kadar geçmesi gereken dönemin ilk bölümü 14 gün ve toplamı 80 gün iken, doğan erkek çocuk ise, dönemin ilk bölümü 7 gün ve toplamı 40 gün olarak belirtiliyor Tora’da. Erkek doğumundan sonra ilk bölümün sadece 7 gün olmasını peraşamız 8’inci günde yapılması gereken sünneti belirterek açıklıyor. Bu da bizlere sünnet emrinin ne denli önemli olduğunu simgeliyor. Sekiz günlükken yapılması gereken sünnet saf olmama dönemini kısaltırken aynı zamanda yeni doğum yapan annenin dinlenme fırsatı dönemini de kısaltıyor.


Bu noktada sünnetin ne denli önemli olduğunun vurgulandığı Tanah’tan diğer iki olayı hatırlamakta fayda vardır. İsrael oğulları Mısır’dan çıkmak üzere iken Pesah kurbanını kesip yemeleri gerekiyordu. Bu kurbanı sünnetsiz erkeklerin yemesi yasaktı. Dolayısı ile tüm İsrael erkekleri sünnetlerini yaparlar. Buna rağmen atalarımız çölde geçirdikleri 40 sene boyunca yeni doğan erkekleri, bir yerden bir yere göç ettiklerinden, sağlık nedeni ile sünnet etmezler. Ancak Yeoşua’nın liderliğinde vaat edilen İsrael topraklarına girdiklerinde, ilk Pesah bayramını kutlayabilmek için çölde doğan bütün erkekler sünnet olur. Bu iki olaya manevi bir anlam vermek gerekirse Avraham devrinden itibaren Tanrı ile bir antlaşma işareti olan sünnet (berit mila - ברית מילה) hem İsrael topraklarına doğru yol alabilmek için hem de İsrael topraklarında yaşamak için bir ön şarttır.


Sünnet yeni doğum yapan annenin doğumdan sonraki ilk dönemini hem manevi hem de maddi olarak etkilerken, İsrael oğullarının ana vatanları ile ilişkilerini de etkilemektedir.


Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page