Süt yoğurt olur yoğurt da peynir
Üzüm sirke olur sonra da şarap
Sütün yoğurttan yoğurdun peynirden daha değerli olduğunu söylemek doğru değil. Keza tatlı bir üzüm mü yoksa güzel bir şarap mı diye sorarsan seçim yapmamam. Sütü yoğurda ve peynire dönüşmesi kendi kendine mi olur yoksa dışarıdan desteklenir mi? Üzüm sirke olup da şaraba dönüştüğü zaman nasıl muhafaza edilmeli. Sorular birbirini kovalarken değişim ve dönüşümün üzerine birkaç söz söylemek isterim.
İnsanlık tarihi var olduğu günden itibaren sürekli değişim içindedir, insanlar önce temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalıştı daha sonra yaşam kalitesini artırmak amacı ile keşiflerde bulundu. Ateşin bulunması, yazının bulunması, tekerleğin icadı insanlığın gelişmesinde büyük faydalar sağladı. Her bir değişim bir diğerini tetikledi. Ve bir başka ilerlemenin yolunu açtı. İlerlemeler de insanı daha “ferah” bir yaşama evirdi.
Değişim kaçınılmazdır. Her değişim iyiye güzele doğru evrilir mi? Değişen değerlenir mi? Bu sorulara cevap vermek pek de olası değil. Ünlü filozoflar değişim hakkında ortaya kattıkları ile düşünmenin yolunu açıyorlar. Aristoteles bu terimi karşılıklı iki durumda birinden öbürüne geçme anlamında kullandı. Ona göre değişim gerçek bir olgudur. Değişim yoktan varoluşu içermez. Değişim aslında yok gibi görünenin, diğer bir anlamda kendini belirgin olarak ortaya koyamamış olanın ortaya çıkışıdır. Değişim olgusuna en güzel örneği Herakleitos vermiştir. Her şeyin akışında olduğunu söyleyen ünlü filozofun günümüze değin gelen en ünlü sözü “aynı nehirde iki kere yıkanılmaz” sözüdür. Filozofa göre su akışındadır. Su damlalarının herbiri hareket halinde farklı bir nehir oluşturmaktadır.
Parmemides ise değişimin olmasının mümkün olmadığını savunur. Görünüşün insan duyularını aldatabileceğini söyler. Ona göre öz değişmez sadece kılık değiştirir. Filozofa göre nesnenin her özelliğinin yok olabilir ama gerçek varlık kaldırılamaz. Bir anlamda “ne isen o kalırsın” demek ister
Her iki akımın da günümüze kadar gelen takipçileri vardır. Konu Albert Einstein’ a geldiğinde “değişime açık olmayanların geleceği şekillendirmesi mümkün değildir.” diyor. Dünyanın daha hızlı döndüğünün ispatlandığı günümüzde fikrinizi geliştirip dönüştürmeden yaşama adapte olmak olası değil. Fikrinizin değişmesine izin etmediğiniz sürece hayatınızda hiçbir şey değişmez.
Değişimin salt düşüncede kalması da doğru olmayabilir. Eyleme dönüşmeyen hiçbir değişim fikri gerçekçi değildir. Eylem ise istek ve niyet ile desteklenir. Değiştirmek ve dönüştürmek istediğiniz kendiniz olunca konu kendi özünüzü kaybetmeden günceli yakalamak olarak görebilirsiniz. Ancak başkasının değişmesini veya dönüşmesini istemek son derece yanlıştır.
Kimse kimseye bu konuda baskı yapamayacağı gibi bir tek kelime etme hakkına sahip değildir. Karşınızdakinin iç dünyasındaki kırılganlıklar ve dayanıklılık sadece kendi öz iradesine bağlıdır.
Değişmek ve dönüşmek hayat ile doğrudan bağlantısı olan bir konu…
Bu gün değilse ne zaman…
Feride PETİLON
IYT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.
"İç dünyasındaki kırılganlıklar ve dayanıklılık sadece kendi öz iradesine bağlıdır"
Yazınızın başlangıcı devamı ve muhteşem bir anlatım.