Ralf Arditi
İsrail - 1948 Bağımsızlık Bildirgesi Hedefleri Bakımından Başarılı mı?
Yetmiş beşinci kuruluş yıldönümünü protestolar ve toplumsal çatlamalarla kutlayan İsrail 15 Mayıs 1948 Kuruluş Bildirgesindeki hedeflerine ne kadar yaklaştı, vardı mı?
Uzaklaştı mı?
Daniel Gordis (Shalem College, Kudüs) “Impossible Takes Longer” (İmkansız Daha Fazla Zaman İster) adlı kitabında İsrail’i, David Ben Gurion tarafından açıklanan Bağımsızlık Bildirgesi maddeleri kapsamında değerlendiriyor ve kurucuların vizyonlarının ne kadarının gerçekleştiğini anlatıyor.
Birinci başarı: Yahudi Devleti 75 yıl yaşadı! Bu bile, 1948 koşulları ele alındığında, halkının ancak yarısının ümit edebildiği, uluslararası toplumun ise çoğunluğunun beklemediği bir sonuç. Bir milyon nüfuslu ve Soykırımı yeni yaşamış birkaç yüz bin vatandaşının 7 Arap ülkesi ordularının dayanma olasılığı çok küçük görünüyordu.
Kaldı ki 75nci yıl Yahudi tarihinde bir eşik: Daha önce iki kez Arz-ı Mev’ud topraklarında egemen olmuş Yahudi ulusu her defasında bağımsızlıklarını 73-80 yıl içerisinde kaybettiler. İlk kez M.Ö. 586’da, ikinci kez M.S. 70 yılında…” Acaba bu sefer daha başarılı olabilecek mi Yahudiler?” sorusu gündemde.
Sonuç 2023 yılı olarak ortada, 1948 ise ne vadediyordu?
Bildirge maddelerine eğiliyor Gordis. Bildirgenin ilk 10 paragrafı: Yahudi Ulusunun Eretz İsrail’de nasıl doğduğunu, Tevrat’ı tebliğ ettiğini, topraklarını terk etmeye mecbur bırakıldıktan sonra nasıl geri gelmeye başladıklarını, İbranice dilini canlandırmalarını, 1897’de Siyonist Hareketin başlamasını, 1917’de Balfour Bildirgesi ve Milletler Topluluğu açıklamalarında yer alan İsrail toprakları ile Yahudilerin tarihsel bağlantılarını, sonrasında Soykırım faciasının Yahudilerin de bir bağımsız devlete gereksinimlerinin aciliyetini ispat ettiğini,kurtulanların kısıtlamalara rağmen Eretz İsrail’e göçlerini ve nihayet 1947’de Birleşmiş Milletler kararıyla bir Yahudi Devleti kurulmasına onay verilmesine değinir.
İsrail Devleti, Yahudi göçüne ve sürgündekilerin toplanmasına açık olacaktır.
Başarılı: Yemen’den, Irak’tan, İran’dan, Sovyetler’den, Etiyopya’dan gelenlerle birlikte 806,000 olan kuruluş nüfusu, 2023’te 9 milyonu aştı.
…din, ırk ve cinsiyet ayırımı olmadan tüm vatandaşlarının sosyal ve siyasi haklarında eşitliği garanti edecektir; din, vicdan, dil, eğitim ve kültür özgürlüğü sağlayacaktır…
Kısmen başarılı: Kadınlara verilen haklar Avrupa ülkelerini bile geçti ve Golda Meir’in İngiltere ve Almanya’dan dahi önce kadın başbakan olması önemli aşamaydı. Fakat Arap vatandaşlarının “beşinci kol” olarak görülmesi 1980’lere kadar devam etti. Ancak son 20 yılda Arap İsrailliler yüksek yargıda, iş aleminde ve akademik camiada yer almaya başladılar.
…Birleşmiş Milletlere: Ülkesini kurmakta ve İsrail Devleti’nin milletlerarası nezakete kabul edilmesini sağlamakta Yahudi halkına yardımcı olması çağrısında bulunuyoruz.
Tüm komşu ülkelerimize ve vatandaşlarına barış ve iyi komşuluk teklifiyle elimizi uzatıyoruz ve …Yahudi halkıyla işbirliği ve ortak yardım bağları oluşturma çağrısında bulunuyoruz.
Başlangıçta pek başarısız: Her ne kadar İsrail 1949’da BM üyesi olduysa da sonraki yıllarda topluluk üyelerinin büyük çoğunluğu Yahudi Devletine karşıt oy kullanmaya, kınamaya ve hatta Yahudi milliyetçiliği olan Siyonizm’i “ırkçılık” olarak ilan etmeye kadar vardırdılar. Bir dönem İsrail’e dünyanın “en nefret edilen ülkesi” denildi. Ancak son 10 yılda teknolojik başarılar, güçlü savunma sistemlerinin cazibesi ve artan refah uluslararası arenada saygınlığı artırdı ve İbrahim Mutabakatı (Abraham Accords) sayesinde Arap komşularıyla da barış sözleşmeleri imzalandı.
Bağımsızlık Bildirgesinden birkaç örnek verilen yukarıda satırlar Daniel Gordis’in kitabının da ana fikri: Kuruluş hedeflerinin büyük çoğunluğu gerçekleşti, bazıları aksadı ve gecikti, hiç değinilmemiş başka sıkıntılar belirdi.
İsrail ikinci 75 yılını görecek mi? Gordis ümitvar, tüm ayrılıklara, iç savaş çığırtkanlığına ve dış tehditlere rağmen 1948’den bu yana alınan yolun gelecek için örnek olacağını yazıyor.
Bugünün karamsar ortamını iyi değerlendirmek için kuruluş esaslarına yeniden dönmekte yarar görüyor.
Comments