top of page

Coğrafya Kader midir?














Sürekli karşıma çıkıyor, o masum çocuğun gülümseyerek bakan kara gözleri.

Narin…

Biri yazmış sosyal medyada madem incitecektiniz adımı niye ‘Narin’ koydunuz diye.

Narin’in adına yüzlerce şiirsel yorum yapıldı, yapılıyor, resimleri çiziliyor…

Narin’in hunharca yaşamının alınması üzerine bir yığın tahmin ve senaryolar var, herkeslerin içi yandı.

 

 

Zülfü Livaneli; Narin ya İsveç’te doğsaydı, diye yazmış, evet Narin İsveç’te doğsaydı hayatı gerçekten farklı olabilirdi ve şu an toprağın altında yatıyor olacağına okulda arkadaşları ile olabilir, bale yapabilir, ya da piyano çalıp şarkı söylüyor olabilirdi, ama ben yine de Narin’in ölümünü sadece yaşadığı coğrafyaya bağlamıyorum. Evet, yaşadığımız coğrafya büyük ölçüde kaderimize ve kimliğimize etki ediyor. Ama kaderimize ve kimliğimize etki eden çok daha büyük bir faktör var, o da içine doğduğumuz ailemiz. 

Ve dünyanın hangi coğrafyasına yaşamaya giderseniz gidin, göreceksiniz ki o coğrafyanın içinde iyi insanlar da var, kötü insanlar da var. İyi aileler de var, kötü aileler de var. 

 

 

Ve çocukları, çocuklarımızı korumak ailelerin, bizim birinci görevimiz.

Vancouver’a geldiğim ilk sene eski tarihi para birimlerinin anlatıldığı bir toplantıya katılmıştım. Kütüphanedeki toplantıyı düzenleyen bey bir Türk idi. Tercüman BekirCan Bey. Tanıştık, benim Kanada’da ilk günlerimdi ve aradan yıllar geçmesine rağmen BekirCan’ın bana o gün söylediği cümle hala kulaklarımdadır. 

‘Hoş geldin, ama unutma ki insan malzemesi her yer de aynı Çela’ demişti.

O zamnalar daha genç ve bir yerlerde daha iyi bir dünya bulma umudu vardı içimde. 

 

Gerçekten de öyle mi idi? Aradan yıllar geçti, dünyayı daha çok gördüm ve tanıyabildiğim kadar tanıdım ve gördüm ki gerçekten de öyle, dünyanın hangi coğrafyasına giderseniz gidin, iyi insanlar da var kötüler de var. Ve insan oğlunun en büyük şansı iyi ve doğru bir aileye doğmak, çocuğun içine doğduğu aile, çocuğu var edebilir de yok edebilir de, Narin örneğinde olduğu gibi.

 

 

İnstagramda takip ettiğim bir görme engeli ile doğmuş dokuz yaşlarında bir kız çocuğu var İpekNisa Göker. Instagram sayfasından takip ettiğim kadarı ile üçüz kız bebekler olarak dünyaya gelmişler. İpekNisa da bu üçüz bebelerden bir tanesi. Ve bu güzeller güzeli kız çocuğunun görme duyusu olmamasına ragmen, bu çocuk olağanüstü yetenekli bir besteci ve piyanist. Bu gün yine karşıma çıktı, kardeşleri için bir beste yapmış, ‘Kardeşlik’ adında, tüylerim diken diken oldu, duygularım taştı, nasıl güzel bir beste, ve İpekNisa’nın instagram sayfasında paylaştığı müziğini dinlerken düşündüm, bu çocuk farklı bir ailede doğmuş olsa idi, bakın farklı bir coğrafya demiyorum farklı bir aile diyorum acaba böylesine bir yetenek ortaya çıkar mı idi? 

 

İkisi de aynı coğrafyada doğmuş iki kız çocuğu.

 

Bakın bir örnek de Vancouver ‘dan Hastings caddesinden vereceğim.

Sosyal medya doğru kullanılırsa adeta dünyadaki tüm haberleri önümüze seriyor.

 

Bugün karşıma çıkan Vancouver’daki Hastings caddesi, burası yüzlerce belki binlerce evsiz ve uyuşturucu bağımlısı insanın sokaklarda yaşadığı sefil bir caddeye dönüşmüş bir alan. Vancouver’da yaşadığım yıllarda zaman zaman mecburen önünden geçtiğimde gencecik çocuk yaştaki insanların, ya da yaşlanmış kişilerin evsiz barksız yerlerde sefil bir vaziyetteki insanların önlerinden araçla geçerken, bu dünyanın en yaşanılası ve zengin kentleri sıralamasında birinci sırada olan şehirde, insanların bu halde olmalarını içim parçalanarak ve sorgulayarak izlerdim, bugün de instagram da ‘işte Vancouver’ diye paylaşılmış.

 

Yine aynı noktaya geliyorum ‘Aile’. Aile insanı var eder de yok eder de. Vancouver yalnızlar ve mutsuzlar şehri olarak geçiyor bir çok yayında. Bu insanların bu halde sokaklara düşmelerinde ve uyuşturucu batağına saplanmalarında acaba aile faktörünün etkisi yok mudur diye sormadan edememiyorum kendime…

 

 

Kısaca yaşanılan coğrafyayı sorgulamadan önce aileyi sorgulamalı ve dünyaya bir birey getirecek olan kişilerin önce ruh sağlığı sorgulanmalı ve denetime alınmalı.

Aile insanoğlunun hangi yaşta olursa olsun arkasındaki en büyük destek ve güç, ve anneliğin, babalığın ve aile olmanın emekli olma yaşı yok. 

 

Sevgi ile kalın.


RahelÇela



 











Comentários


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page