Tanrı, Moşe'ye, mucizevi felaketler aracılığıyla dünyanın O'nun tek gerçek Tanrı olduğunu bilmesi için Firavun'un kalbini katılaştırdığını söyler.
“Çünkü onun yüreğini katılaştırdım…” (Şemot 10:1)
Firavun çekirge belasına karşı uyarılır ve bu belanın ne kadar şiddetli olacağı kendisine bildirilir. Firavun yalnızca erkekleri serbest bırakmayı kabul eder, ancak Moşe herkesin gitmesi konusunda ısrar eder.
Zürih. Barnsdorfer Oteli. Saat sabahın ikisi…..
O günün erken saatlerinde, dünyaca ünlü Yahudi hayırsever Sir Michael Sobell, aylardır hazırlık aşamasında olan ve emlak geliştirme şirketine 100 milyon dolar kazandıracak bir anlaşmaya imza atmıştı.
Böyle bir anlaşmanın ardından, iyi bir gün geçirdiğini hissediyordu. Aslında uyumuyordu ama sabahın ikisinde kapının hafifçe çalındığını duyduğundan emindi.
Michael sabahlığını giyerek kapıya doğru ilerledi ve açtığında Rabi’sinin kutsal yüzünün kendisine gülümsediğini görünce biraz şaşırdı.
“Michael, sana Mazal Tov'u dilemek istedim. Harika bir anlaşma yaptığını duydum. Azlaha ve Beraha dileklerimle…..!”
Her zaman bir beyefendi olan Michael, Rabisini süitine davet etti. "Bir L’Hayim için bana katılır mısınız ?" diye sordu. Rabi cevap verdi. "Sadece bir bardak!"
Michael, Rabi’yi konforlu bir koltuğa oturttu ve ardından Tora öğrenim kurumlarının mali durumunun hüzünlü hikayesini sabırla dinlemeye başladı. Kaç aile yoksulluk sınırının altına düştü ve artan borçlara sürüklendiler.
Michael, Tsedaka standartlarını vermesine rağmen ona olağanüstü derecede cömert bir bağışta bulundu.
Çeki Rabi’ye uzatırken şöyle dedi ; Rabi her zaman yardım etmekten büyük bir mutluluk duyarım ama bir şeyi merak ettim ve sormak istiyorum. Buraya gelmeniz sabahı bekleyemez miydi?”
Rabi gülümseyerek cevap verir. “Michael bak……..şu anda bu parayı kâr olarak görüyorsun; ama yarın sermaye haline gelmiş olacak. İnsanlar tsedaka için bile olsa sermayeyi yemekten hoşlanmazlar.”
Paro minnetarlık hakkında ölümcül bir hafıza kaybı yaşadı. Mısır'ı kurtaran ve onu dünyanın en güçlü imparatorluğu haline getirenin Yahudi Yosef olduğunu unuttu.
Kendi şeytani inatçılığıyla, zihnini ve bedenini sarsan yedi belanın derslerini görmezden geldi. Bunun sonucunda Tanrı, yüreğini katılaştırdı ve seçme özgürlüğü armağanını elinden aldı.
Hiçbirimiz şükranlarımızı ifade etme konusunda hafıza kaybından muaf değiliz.
Hatırası mübarek olsun sevgili babam Rabi İsak PASENSYA’nın öldüğü zamanı hatırlıyorum. Annem, erkek kardeşlerim ve ben – şiva'da oturuyorduk .
İnsanlar defalarca gelip bize onun kendileri için yaptığı iyilikleri anlatırdı, bazı durumlarda bu anlatılan hatıralar elli yıldan fazla bir süre önceye uzanırdı.
Şiva’ya oturmuş olan birçok insan benzer deneyimler yaşamıştır.
Ne kadar duygulandırıcı, diye düşündüm ama aynı zamanda babamın onların sözlerini duyamaması ne kadar da üzücüydü.
Karşılaştığı onca zorluğa rağmen yaptığı iyiliğin unutulmadığını bilmek onu ne kadar rahatlatırdı.
Minnettarlığımızı çoğu zaman kendimize saklamamız, bunu ancak borçlu hissettiğimiz kişi bu hayattan ayrıldığında yüksek sesle söylememiz ve onun yas tutanları teselli etmemiz ne kadar trajik. Ama bu insanlığın durumudur.
Başkalarına ne kadar verdiğimizi asla tam olarak bilemeyiz. Nazik bir sözümüzün, düşünceli bir eylemimizin, rahatlatıcı bir jestimizin ne kadar hayat değiştirdiğini ve unutulmadığını galiba asla tam olarak bilemeyeceğiz.
Minnettarlığın özü, hayatımızda yer alan iyi şeylerin tek yazarının biz olmadığını kabul etmekten geçer. Teşekkürümüze güç ve odak kazandıran şey ise kesinlikle kişisel bir Tanrı'ya olan inancımızdır.
Odu L’adonay Ki Tov Ki Leolam Hasdo – Tanrı’ya şükredin çünkü O iyidir ve Sevgisi sonsuzdur. (1.Tarihler 16:34)
Sevgilerimle - Shabat Shalom
Rabi. Yishak BİLMAN (z”l) & Moşe PASENSYA
Comments