top of page

BİR SİLGİ, BİR KALEM, BİR ÇOCUK



Bir silgi ile bir kalem bir çocuğun çantasında duruyordu. Silgi kaleme selam verdi. Kalem ona suratını astı. “Seni sevmiyorum” dedi. “Neden” diye sordu silgi. “Çünkü yazdıklarımı siliyorsun” dedi kalem. Silgi biraz utangaç ama bir o kadar kendinden emin “Yanlış olanı siliyorum. Doğruları silmem ben hem böylece senin de doğruya varmanı sağlıyorum” dedi. Kalem düşündü silgi galiba haklı dedi. Halbuki o yazdıklarının doğru olduğuna inanıyordu. “Demek ki başka birinin dışarıdan bakması gerekiyor. Benim kendi hatalarımı görmem zor” diye düşündü. “Hem silgi bunu yaparken beni küçük görmüyor, beni değersiz hissettirmiyor.  Nasıl da anlamadım şimdiye kadar. Büyük yürekli silgi” dedi içinden.

 

 

Ama halen ikna olmamıştı. “Sen her sildiğinde biraz daha küçülüyorsun” dedi. Silgi üzüldü ama cevap vermekte gecikmedi. “Bunun adı fedakarlık” dedi. “Sen Nazım Hikmet’i tanımıyorsun herhalde.” Hayır” dedi kalem. O halde tanış büyük şairi ile “Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa” diyor Nazım. Kalem mahçuptu nasıl da tanımıyordu Nazım’ı “kim bilir daha ne dizeleri vardır” dedi. “Hem sen de yazdıkça küçülüyorsun.” dedi silgi. Kalem mahçup, kalem üzgün bir kendine baktı bir de silgiye haksızlık etmişti ona. Kollarını uzattı sarılmak istedi silgi de cevap verdi. “Sadece feda etmek gerekmiyor. Fedayı da iyiliğe kullanmak gerek dedi. Biri feda ederken diğeri kar ediyor ise bu kimsenin yararına değildir. Bunun adı ticarettir” diye anlattı.

 

 

“Ben yazıyorum o siliyor ama ne çok şey biliyor silgi” diye düşündü kalem saygı duydu silgiye. “Silerken yanlışları öğreniyor herhalde. Ama ben yazmaktan vazgeçmeyeceğim. Ben yazmazsam o silmez ise nasıl aydınlanacak dünya” dedi. O günden sonra daha güzel gözlerle baktı silgiye…Çünkü birbirlerine anlattılar kendilerini. Konuşunca her şey değişti.

 

 

Çocuk ise çantasındaki değişimi fark etti mi bilinmez ama her ikisinin de gerekli olduğunu biliyordu. Öğrenmek defalarca yazıp çizip silip yenisini yapmaktı. Sil baştan korkutuyordu çocuğu ama zaten sil baştan olmuyordu ki. Her başlangıçta biraz daha ilerlediğinin farkında idi. Çocuğun öğrenmesi gerekiyordu. Öğrenecekti, deneyimleyecekti, “boynu kulağı geçer misali” topluma faydalı olacaktı. Nice kalemler nice silgiler bekliyordu O’nu. Hepsinden bir şeyler kapacaktı ama hiçbir zaman unutmayacaktı ilk okula gittiği gün kalem kutusundaki ilk kalemleri ilk silgileri…

 

 

Bilindiği gibi yazılanlar çizilenler gün gelir silinir ama silinenler asla kaybolmaz mutlaka izi kalır. Tıpkı Nazım gibi….

 

Feride PETİLON

 

 

IYT dip not :

İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.










Etiketler:

Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                       Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page