Osmanlı topraklarına geldiğimiz 1492'den günümüze tam 530 yıl geçti. Bu süreçte asker yetiştirdik. Hayim Fahri, Yasef Gabay askerdi. Doktor yetiştirdik. İshak Paşa, Salamon Eskenazi Osmanlı'da saray doktorlarıydı. David ve Samuel Nahmias kardeşler ilk matbaayı kurdu. Mişon Ventura ordinaryus hukukçuydu.
Müzisyenler yetiştirdik. Tiyatrocular yetiştirdik. Yönetmenler, karikatüristler, işadamları da yetiştirdik. Peki hiç mi futbolcu yetiştiremedik? Onu da yetiştirdik. Futbola olan ilgimi mazur görün. Sizlere ilk yazımda Rober Eryol'u tanıtmaya çalışacağım.
21 Ağustos 1930 Mersin doğumlu olan Rober Eryol, henüz 7 yaşındayken ailesiyle birlikte İstanbul'a taşındı. Adını, dedesinden aldı. Dedesinin adı Rober İshak Eryol'du. Bu adı bir kenara not edin. Birazdan hatırlatacağım.
İstanbul'a yerleştikten sonra Rober Eryol futbol oynamaya başladı. Ailesi ile yaşadığı bölge, o dönem birçok Yahudi ailenin de yaşadığı Beyoğlu'ydu. Bu bölgede iki futbol takımı vardı ve bu iki takımın da futbolcuları ağırlıklı olarak gayrimüslimlerden oluşmaktaydı. Bu takımlar Beyoğlu ve Taksimspor'du. Her iki takım da Rober Eryol'u takımlarında görebilmek için çaba harcadı.
Rober Eryol'un hedefi ise farklıydı. Rober İshak Eryol adını hatırlatmamın zamanı geldi zannedersem çünkü Rober Eryol Çanakkale'de, 1. Dünya Savaşı'nda hayatını kaybetmiş bir askerin torunuydu. O'na göre kendisinin bir Türk'ten farkı yoktu. Farkı olmadığına göre, başka bir takımın formasını giymesinde de hiçbir engel olamazdı.
Rober Eryol 16 yaşında Galatasaray'da forma giymeye başladı ve kariyeri boyunca başka hiçbir takımın formasını giymedi. Bu durum, yüzde olarak çok düşük bir yüzdeye denk gelen ve bir futbol terimi olarak onurlandırılan "tek kulüp futbolcusu" listesinde yer almasını sağladı.
Futbol kariyeri boyunca sol bek ve sol kanat pozisyonlarında görev yapan Rober Eryol, 1947 ila 1959 yılları arasında 12 sezon sarı kırmızılı formayı terletti. 1948-1949 sezonunda İstanbul Pazar Ligi'nde şampiyonluk sevinci yaşadı. İstanbul Profesyonel Futbol Ligi'nde ise 1954-1955, 1955-1956 ve 1957-1958 sezonlarında şampiyonluk gören takımın kadrosundaydı.
Rober Eryol kariyerinde bir takımın daha formasını giydi. O da A Milli Futbol Takımı'ydı. Ay-yıldızlı formayı 9 kere giydi. Bu maçlarda gol atamadı belki ama 1954'te İsviçre'de düzenlenen Dünya Kupası'nda teknik direktör Sandro Puppo'nun kadroda yer verdiği isimlerden biriydi. Turgay Şeren, Suat Mamat, Burhan Sargun, Lefter Küçükandonyadis, Bülent Eken gibi dönemin yıldızları ile turnuvada yer aldı. Türkiye'nin turnuvada oynadığı 3 karşılaşmada da görev yapan isimlerden biriydi. Dünya Kupası'nda olmasa da Gabris İstanbulluoğlu ve milli takımda olmasa da Metin Oktay gibi Türk futbolunun efsane isimleriyle aynı takımda sahaya çıktı. 1955'te İtalya'da düzenlenen Dünya Askeri Oyunları'nda ay-yıldızlı forma ile şampiyonluğa ulaştı.
Türkiye A Milli Takım formasını bugüne kadar terleten tek Türk Yahudisi olan Rober Eryol 1959 yılında futbolu bıraktı. Futbolculuğundan sonra kısa bir süre daha futbolun içerisinde yer aldı. Hapoel Beer-Sheva takımını çalıştırdı. Tam adı Rober İsaac Eryol'du ama İsaac adını futbolculuğu döneminde kullanmadı.
7 yaşındayken ailesiyle birlikte taşındığı İstanbul'da 70 yaşında hayatını kaybeden Rober Eryol'un ölüm tarihi olarak internetteki kaynaklar 21 Aralık 2000'i gösterse de Türkiye Futbol Federasyonu her yıl 17 Eylül'de resmi internet sitesinden Rober Eryol'un ölüm yıldönümüne ilişkin "A Milli Futbol Takımımızın eski oyuncularından, Türk futboluna değerli katkılarda bulunan Rober Eryol'u vefat yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz" paylaşımında bulunur.
Kommentare