(Yazarı sesli dinlemek için tıklayınız)
Salonda bir şeylerle uğraşıyordum. 2011 yılıydı sanırım. Haberlerde veganlıktan bahsediliyordu. Neler yemediklerini anlatıyordu sunucu. Anneme dönüp “Anne insanlar gerçekten peynir ve yumurta bile yemeden mi yaşıyorlar?” dedim. Annem “Evet.” deyince, “Bu hayatta her şey olurum da vegan asla olamam.” dediğimi hatırlıyorum.
Tam olarak 4 yıl sonrasında sadece vegan olmakla kalmamış çiğ beslenmeye başlamıştım. Bugün ise kendimi tanımlamakta zorlanıyorum. Balık tüketen bir ovo vejetaryen olabilirim sanırım. Beslenmeye dair hikâyemi bir başka yazıma saklamak ve bugün hep kafalarda karışıklık yaratan bitkisel beslenme şekillerinden bahsetmek istiyorum. Bunlar genellikle kilo verme amaçlı uygulanan diyet türleri değildir. Tabi ki dönemsel böyle beslenenler de olabilir ancak genel olarak bu beslenme şekilleri, uygulayan kişiler için yaşam tarzıdır. Çoğu zaman arkasında bir ideoloji yatar. Kişinin kaç öğün yediğinden, yediği saatten ve porsiyon boyutundan ziyade sadece yediği gıdaların içeriğine odaklanacağım.
Her grubun hangi hayvansal ürünleri tüketip, hangilerini tüketmediklerini netleştirerek başlayalım.
Lakto Vejetaryen Beslenme: Et, balık, deniz mahsulleri, tavuk, yumurta içeren ürünleri tüketmezler. Yoğurt, süt, tereyağı, krema gibi süt ürünlerini tüketirler.
Ovo Vejetaryen Beslenme: Et, tavuk, balık, deniz mahsulleri, süt ürünlerini tüketmezler. Yumurta tüketirler.
Lakto-Ovo-Vejetaryen Beslenme: Et, tavuk, balık ve diğer deniz mahsullerini tüketmezler. Süt ürünleri ve yumurta tüketirler.
Pesko Vejetaryen- Pesketaryen Beslenme: Et, tavuk, yumurta ve süt ürünlerini tüketmezler. Balık tüketirler.
Fleksiteryan Beslenme: Çoğunlukla bitkisel kaynaklı gıdaları tüketirler ancak az miktarlarda ara sıra et, tavuk, balık, yumurta ve süt ürünlerini tüketirler.
Makrobiyotik Beslenme: Et, tavuk, yumurta ve süt ürünlerini, ayrıca işlenmiş gıdaları ve rafine şeker, tropik meyvalar, patates ve domates tüketmezler. Balık tüketirler.
Vegan Beslenme: Tamamen bitkisel kaynaklı gıdaları tüketirler. Et, tavuk, balık, yumurta, bal ve süt ürünlerini tüketmezler.
Çiğ - Vegan Beslenme: Tamamen bitkisel kaynaklı gıdaları tüketirler. Tükettikleri gıdalar 48°C ısı üzerinde işlem görmemiş gıdalardır.
Fruteryan Beslenme: Tamamen çiğ gıda ve çoğunlukla meyve tüketirler. Ara sıra az miktarlarda çekirdek, kuru yemiş ve sebze de tüketirler.
Hayvansal ağırlıklı beslenme şekillerinde, ketojenik ve paleo diyet yaklaşımları olduğu gibi bitkisel beslenmede de farklı yaklaşımlar vardır.
· Raw 80-10-10: Alınan kalorinin %80’inin karbonhidrat yani meyve ve sebzeden, %10’unun protein yani filizlendirilmiş bakliyatlar ve badem, ceviz türlerinden, %10’unun da yağ yani avokado, tahin, zeytin, çörekotu vs gibi besinlerden olmasıdır.
· Raw till 4: Saat 16:00’e kadar sadece çiğ beslenme ve günün devamında vegan pişmiş yemek yenen bir beslenmedir.
İsrael Tabipler Birliği 2015 Nisan ayında güncellediği yönergede bilinçli uygulanan vejetaryen ve vegan beslenme planının, günümüz dünyasında ölüm sebeplerinin başında gelen kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini düşürdüğünü ortaya koymuştur. Aynı zamanda metabolik profili de düzeltmeye yardımcı olmakta ve risk faktörleri olan obezite, yüksek kolesterol ve tip 2 diyabet riskini azaltmaktadır.
Tabii bu yaşam şeklini benimseyen insanların daha az sigara içtiği, daha çok spor yaptığı ve daha az işlenmiş gıda tüketme alışkanlıkları olduğunu da gözden kaçırmamak gerekir.
Bununla beraber bu beslenme türünde D vitamini, Omega-3 cinsinden yağ asidi alımı, kalsiyum, demir ve çinko gibi minerallerin eksiği olmadığından emin olunması oldukça önemlidir. Ancak en önemlisi ise B12 vitaminidir. Şayet vejetaryen beslenme şeklini benimsemişseniz bu vitaminin mekanizmasını anlamak ve takviye olarak almak şarttır.
B12 vitamini bakteriler ve arkealar tarafından üretilir. İnsan vücudundaki bakteriler de hayvanlardakiler de B12 vitaminini sentezlerler. Ancak insanların kalın bağırsaklarındaki bakteriler tarafından sentezlenen bu vitaminin insan vücudunda emiliminin yapıldığı yer ince bağırsaktır. Yani sindirim sisteminde kalın bağırsaktan öncedir. Dolayısıyla insanlar kendi ürettikleri B12den faydalanamazlar. Hayvanlarda ise durum daha farklıdır ve onlar ürettikleri B12yi kas ve karaciğer dokularında depolarlar. Bu nedenle aslında bitkisel beslenen hayvanların etini tüketerek B12 almış oluruz. B12 depolanan bir vitamin olduğu için hayvansal kaynaklı gıda tüketimini bıraksak bile vücuttaki depolarının boşalması 8 yıla kadar çıkabilir. Bu nedenle vejetaryen ya da vegan olmayı seçmişseniz etrafta: “Ben üç yıldır veganım, insan vücudu B12 sentezliyor vitamin almaya gerek yok. Kan tahlillerim gayet iyi.” diye konuşan kişileri dinlememek ve herkesin kendini düzenli olarak takip etmesi ileride oluşabilecek sorunları engellemek için elzemdir.
Yazımı bitirirken hatırlatmak isterim ki, tüm beslenme şekilleri ile sağlıklı kalmak mümkündür, yeter ki yediklerinizi işleyen, öğüten sindirim sisteminiz olsun, gıda sektörü fabrikalarındaki makineler değil.
Sevgiyle,
Rosie Sarfati
Comments