
Tanrı, Moşe’ye konuşarak; “DENİZ KIYISINDA KAMP KURSUNLAR.” emrini verir. (Şemot 14:2)
Daha sonra; Mısır süvarileri onlara yetiştiğinde Bene-Yisrael – deniz ile karanın arasında - KIYIDA - mahsur kaldı ve katledileceklerinden korkarak dehşete kapıldılar ve Tanrı’ya haykırdılar. (Şemot 14:10)
Ardından, Yüce Tanrı cevap verir; “Neden bana haykırıyorsun?” – İLERLESENİZE! (Şemot 14:15)
Bene-Yisrael Kıyıda kamp kurmuştu çünkü Yüce Tanrı böyle istemişti. Ancak onlar yine de dehşete düşüp haykırdılar. Çünkü onları koruyan ATEŞ Sutununun, Yirat Hashem ve onlara yol gösteren BULUTUN, Ahava Hashem ile ilişkisinin henüz farkında (farkındalık) değillerdi.
Bu nedenle Yüce Tanrı onları uyarana kadar İLERLEYEMEDİLER. Midraş öğretisine göre tam bir emuna ile denize doğru ilk hamleyi yapan kişi Nahşon Ben Aminadav’dı.
Tanrı, Mısır’da Adaletini ve Gücünü açıkça gösterdiğine göre neden korkuyorlardı ?
Yaşadığımız Alemin, Fizikselliği için MALHUT (Krallık) ve Maneviyatı için KETER (Taç) benzetmesini kullanalım. Bunlar hayatın DIŞ BOYUTU ile İÇSEL BOYUTUNA karşılık gelir.
O gün Bene-Yisrael, Dış boyutumuzun yansıması olan KARA (toprak) ile içsel boyutumuzun yansıması olan DENİZ arasında bir sınır oluşturan ve liminal eşik olarak adlandırılan denizin KIYI’sında ne yapacaklarını bilemez halde kalmışlardı.
Bu LİMİNAL EŞİK - - FİZİKSEL ALEM ile SONSUZLUK ALEMi arasında bir köprü görevi görür. O gün Yüce Tanrı ilk doğanım, halkım diye seslendiği Bene-Yisrael için eşi ve benzeri görülmemiş olan bir olay gerçekleştirdi.
Bu olay, Hayat ile Sonsuzluk -- Aşikar Dünya ile Gizli Dünya -- Bağımsızlık (Bireysellik) ile Kaynak (Özümüz) – Beden ile Ruh - - Şeytani Kuvvetler ile Kutsiyet arasında yaşandı.
Liminal eşiği aşıp karşı kıyıya varınca hepsi bir ağızdan ŞİRAT HA-YAM ŞARKISINI söylemeye karar verdiler. (Şemot 15:1)
Bu BENİM TANRIM’dır. (Ozi VeZimrat YAH) – O’nu KUTSAL kılacağım (Vayii Li Lişuva) – BABAMIN TANRISI’dır (Ze ELİ VeAnveu) – O’nu YÜCELTECEĞİM (ELOE AVİ Vearomemenu)
Mısır çıkışı kabaca üç milyonluk bir halk (Altıyüzbin erkek) neler yaşayacaklarını bilmeden – prova yapabilmeleri için kendilerine önden şarkının sözleri dağıtılmamış olmasın rağmen ve böyle birşeyi aralarında hiç planlamamış olmalarına rağmen bir sevinç ve şükran ifadesi olan bu şarkıyı (Şirat Ha-Yam) eksiksiz ve spontane olarak sanki TEK BİR YÜREKMİŞ gibi nasıl olurda HEP BİR AĞIZDAN söyleyebilmişlerdi? (Hashem izin verirse bu sırrı başka bir yazımda açıklayacağım.)
İbranice YİSRAEL (ישר אל) kelimesinin harflerini alıp yer değiştirirsek ortaya ŞİREL (שיר אל) kelimesi çıkar.
TANRININ ŞARKISI……..
Hashem ŞARKICI ise Bene-Yisrael onun ŞARKISIDIR. Ve bir ŞARKI hiçbir zaman onu söyleyen ŞARKICIDAN ayrı değildir. BİR’DİRLER. Ama aynı DEĞİLDİRLER. Tanrı ile Bene-Yisrael arasındaki ilişkinin doğası böyledir.
VE HER BİR RUH TANRISAL ŞARKININ BİR NOTASIDIR. İnancı ne olursa olsun bu ruhlardan bir tanesi dahi eksik olursa bu EŞSİZ SENFONİ bozulur.
Bach ya da Beethoven’e yapmış olduğu MÜZİĞİN (SENFONİNİN) harika olduğunu ancak bütçe kısıntısı nedeniyle birkaç notayı eksilterek daha küçük bir ŞARKI haline getirmesi teklif edilseydi muhtemelen büyük bir tepki göstererek bu teklifi reddederdi. Ve bunu asla kabul etmezdi. Çünkü o zaman bütün eseri mahvolurdu.
Birini yok saymaya çalıştığınızda yani bir notayı çıkarmaya çalıştığınızda bu HASHEMİN tutumudur.
Herkes olması gereken NOTADIR ne daha azı nede daha fazlası ve Yüce Tanrı şarkı söylemeye devam ettikçe şarkısı da var olmaya devam edecektir.
Sevgilerimle - Shabat Shalom
Rabi. Yishak BİLMAN (z”l) & Moşe PASENSYA
Comments