Bu hafta konuğumuz geçtiğimiz 4 Kasım günü bu dünyadaki yolculuğunu tamamlayan Bernard Bernie Marcus. 95 yıllık dolu dolu bir yaşama gelin Times of Israel’in gözünden bakalım.
Cumhuriyetçilere ve İsrael’e bağış yapan Home Depot kurucu ortağı Bernie Marcus 'İsrael en büyük dostlarından birini kaybetti,' diyor Marcus'un kurulmasına yardımcı olduğu İsrael Demokrasi Enstitüsü Başkanı ölümünün hemen ardından.
95 yaşındaki Marcus, 4 Kasım Pazartesi günü geç saatlerde Florida, Boca Raton'da öldü. Ölümü, Donald Trump'ı ve ülke çapındaki Cumhuriyetçileri desteklemek için milyonlarca dolar harcadığı bir seçimin arifesinde gerçekleşti. Marcus, ölümünden önce Temmuz ayında yaptığı son siyasi bağışta, Marcus'un 2022'deki kuruluşundan bu yana desteklediği İsrael yanlısı lobi kuruluşu AIPAC'a bağlı bir kampanya bağış toplama grubu olan United Democracy Project'e 1 milyon dolar bağışlamıştı.
1978'de kurduğu Home Depot Marcus'un ölümünü duyuran vefat ilanında: Home Depot, sevgili kurucumuz Bernard Marcus'un vefatından dolayı derin bir üzüntü duymaktadır" dedi. "Bizim için o sadece 'Bernie'ydi." Forbes'a göre, Marcus hayatı boyunca çeşitli amaçlara 2 milyar dolardan fazla bağışta bulundu ve geride çoğunluğu Marcus Vakfı'na gidecek tahmini 11 milyar dolarlık bir net değer bıraktı.
1929'da New Jersey’de Yahudi göçmenlerin çocuğu olarak doğan Marcus, "başarısını şöhret veya servet için değil, başkalarına cömertçe yardım etmek için kullanandı. Yahudi köklerinden asla vazgeçmedi.
Marcus'un mirasları arasında Georgia Akvaryumu'nun kurulmasıyla Atlanta şehir merkezinin dönüşümü; yine Atlanta'da bulunan Marcus Otizm Merkezi (otizm farkındalığı ve araştırması, spektrumda olan insanların yaşam becerilerini en üst düzeyde tutabilmesi), ve yönetime odaklanan önemli bir düşünce kuruluşu olan Yeruşalayim’de bulunan İsrael Demokrasi Enstitüsü'nün kurulması yer alıyor.
IDI Başkanı Yohanan Plesner bir açıklamada, "İsrael Devleti en büyük dostlarından birini kaybetti ve ben de en bilge akıl hocamı kaybettim" dedi.
Marcus, hayatının sonuna doğru eşi Billi ile birlikte, belki de en çok Donald Trump'a olan sadık desteğiyle tanındı; muhafazakar Yahudi mega bağışçılar arasında Sheldon Adelson'dan sonra ikinci sıradaydı. Marcus, 2016'da 7 milyon dolar bağışta bulunarak Trump'ın Beyaz Saray'a girmesine yardımcı oldu ve başarısız yeniden seçilme kampanyasını finanse etmek için dört yıl sonra daha da fazlasını verdi. Marcus, Kasım 2023'te Trump'ı destekleyen bir köşe yazısında, "Ülkenin mevcut gidişatını değiştirmeli ve son üç yılda yaratılan sorunları çözmeliyiz" diye yazdı. "Ayrıca bazı politikacıların serbest piyasa sistemimizi büyük hükümet sosyalizmiyle değiştirme çağrılarını da reddetmeliyiz."diyerek yazısında desteğini sürdürdü.
Marcus yaşamının son döneminde Home Depot’un kendi yahudi kimliği ve İsrael’in yanında duruşu nedeniyle şirketine yöneltilen antisemitik saldırılar ile uğraştı. Home Depot’u boykot çağrılarına karşı savaştı
İsrael için olan hayırseverliği, kimlik duygusundan kaynaklanıyordu. "Yahudi olduğum ve Holokost'ta olanların bir daha olmayacağı gerçeğiyle gurur duyuyorum, eğer bu konuda bir şey yapabilirsem," dedi 2012'de Philanthropy Magazine tarafından yayınlanan kapsamlı bir kendisini anlatan yazısında.
Büyük Buhran'ın başlamasından aylar önce doğan Marcus, Rusya'dan gelen göçmen ebeveynleri tarafından New Jersey, Newark'ta bir apartman dairesinde büyütüldü.
Satışa ilgi duyuyordu. Bu farkındalık onu perakende müdürü olmaya yöneltti ve Los Angeles'taki bir hırdavat mağazaları zincirine gelene kadar giderek daha büyük roller üstlendi.
49 yaşında, o dönemde çalıştığı şirketteki kargaşanın ortasında şirketten ayrılıp kendi kanatlarında uçmaya karar verdi. Marcus, sektörü dönüştürecek bir vizyona sahip yeni bir ev geliştirme perakendecisi kurmak için Arthur Blank'a katıldı.
İkili, başlangıç noktası olarak Atlanta'yı seçti, yatırımcılar buldu ve kısa sürede Home Depot bayrağı altında bir dizi mağaza açtı. Amerikalılar kendi evlerini tamir etme konusunda hem çok istekli hem de çok hevesliydiler. Bu talep o dönemde bir eksiklikti. O zamanda karşılanmamış büyük bir talebi değerlendirdiler. Eski tarz hırdavat mağazalarının aksine, Home Depot yalnızca aletleri değil, genellikle ayrı perakendecilere gitmeyi gerektiren boya ve keresteyi de stoklayan devasa bir depolama alanı sunuyordu.
Marcus'un CEO olarak geçirdiği 19 yıl boyunca Home Depot her yerde bulunan bir Amerikan markası haline geldi. 2002'de biriktirdiği serveti bağışlamaya odaklanmak için ayrılana kadar şirketin yönetim kurulu başkanı olarak kaldı.
Marcus, 2010'da Bill Gates ve Warren Buffet'ın ultra zenginleri paralarının çoğunu hayır kurumlarına bağışlamaya teşvik etmek için başlattığı Giving Pledge'i imzaladı. Ardından 2020'de imzacıların servetlerinin çoğunu Yahudi veya İsrael ile ilgili amaçlara ayırma vaadi olan Jewish Future Pledge'e katıldı.
Marcus, bir röportajında parasını bağışlamak için yetiştirildiğini söyledi ve bazen dondurma için kendisine beş sent vermeyi reddeden annesinin anısına işaret etti; bu paranın bunun yerine İsrael’de ağaç dikmek için kullanılacağını söyledi.
Marcus, şirketinin çalışanlarına tzedakah veya hayır kurumunun değerini aşılama sicili ile gurur duyuyordu. "Çocuklar Home Depot'ta çalışmayı bırakıp geliyorlar ve hepsinde bir tzedakah hissi var. Hepsini Yahudi yaptım!" dediği bir keresinde aktarılmıştı. :)
Otizmli bir çocuğa ebeveynlik eden bir çalışanın mücadelesi, Marcus'un konuya olan ilgisini artırdı ve bu ilgiyi dünya lideri bir enstitü olan Marcus Otizm Merkezi'ni kurarak ve bir araştırma ve savunuculuk grubu olan Autism Speaks'e öncülük ederek destekledi.
Ayrıca sağlık alanında, Atlanta'daki omurga ve beyin yaralanması rehabilitasyonu için Shepherd Merkezi'ne büyük bağışçı oldu ve Florida'daki Boca Raton Bölge Hastanesi'ndeki bir nörobilim enstitüsünün kurucu bağışçısıydı.
Marcus ayrıca hayırseverlik alanında da etkiliydi ve hayırsever bir yatırımdan mümkün olduğunca büyük bir getiri arayan iş odaklı bir zihniyete örnek oldu. Özgürlükçü ideolojisi ve serbest piyasaya olan inancı, hükümet düzenlemelerine karşı savunuculuk konusundaki katkılarını da yönlendirdi.
Marcus, son yıllarında Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ve üniversite kampüslerindeki antisemitizm konusunda giderek daha fazla endişe duymaya başladı ve bunun, İsrael’in kurulmasından önce bir çocuk ve genç yetişkin olarak deneyimlediği seviyelere yükseldiğini düşündüğünü söyledi. Ocak 2023'te Jewish News Syndicate ile yaptığı bir video röportajında, öğrencilere Yahudilik ve İsrael’den nefret etmeyi öğrettiğini söylediği üniversitelere bağış yapan Yahudilerin "dünyanın en zeki insanları olmadığını" söyledi. Buna karşılık, değerlerini ilerleten şekillerde bağış yapmaya dikkat ettiğini söyledi.
"Verme konusunda çok dikkatliyiz. Son birkaç yılda 2 milyar dolardan fazla bağış yaptık ve bağış yaptığımız yerlerde bunu çok dikkatli bir şekilde takip ediyoruz" dedi. "Kontrol ediyoruz. Paranın gerektiği gibi harcandığından emin oluyoruz."
Marcus'un geride eşi ve üvey oğlu, ilk evliliğinden olan çocukları ve 2022'de "Kick Up Some Dust: Lessons on Thinking Big, Giving Back, and Doing It Yourself" adlı kitabını yazdığını söylediği torunları kaldı.
Bu satırları savaşın 408. Günü kaleme aldım. Kaçırılan 101 insanın, evlerine hemen dönmelerini diliyorum.
Yelda Abudara PENSO
Commentaires