top of page

“Back to Aleppo” – “Halep’e Dönüş”









Geçen haftanın en önemli olayı, koalisyon hükümetinin kendini feshetmesi ve erken seçim kararının alınması oldu. Bu hükümetin giderayak aldığı önemli kararlardan biri İslam dünyasındaki Yahudi tarihini ve mirasını koruyup belgelemek amacını taşıyan bir programı yürürlüğe sokmaktı.


Böyle bir karar alınmasının sebebi neydi biliyor musunuz? Ülkede lise mezunları arasında yapılan bir araştırmada, öğrencilerin yüzde 80’nin Mizrahi (Doğulu) ve Sefarad Yahudilerinin tarihinin okullarda yeterince öğretilmediğine, sadece Avrupa Yahudilerinin tarihinin müfredatın ayrılmaz bir parçasını oluşturduğuna inandıkları sonucunun ortaya çıkmasıydı. Gerçekte de durum budur ne yazık ki…


Hükümetin aldığı karar doğrultusunda; İran, Kuzey Afrika ve İslam ülkelerinin Yahudi tarihi üzerine belgesel filmlerin arşivlenmesi, araştırmaların yapılması, bu mirasın korunması için bir merkez kurulması, özel bir arşiv oluşturulması yönünde çalışmaların başlatılması hedeflendi.


Kültür Bakanı Hili Trooper bu girişimi, İslam ülkeleri Yahudi topluluklarının “Yahudi ve İsrael tarihi”nden dışlanmasını düzeltme yolunda atılmış bir adım olarak nitelendiriyor.


İşte bugünlerde Yeruşalayim İsrael Müzesi’nde açılan “Back to Aleppo” (Halep’e Dönüş) adlı sergi tam da bu amaca hizmet ediyor. VR ileri sanal teknolojisi kullanılarak oluşturulan sergi, artık var olmayan Halep Büyük Sinagogu’nu diriltiyor, çoktan yok olmuş bir topluluğa ve döneme yeniden hayat veriyor.






Bu sergi ile ziyaretçiler, MS 5.’ci ve 7.’ci yüzyıllar arasında inşa edilen ve neredeyse 20. yüzyıl sonuna kadar Yahudi dualarının yankılandığı Halep Büyük Sinagogu’nun sanal turunda geçmişe doğru yolculuğa çıkıyorlar.


Halep Sinagogu 1400’lerde Halep’i kuşatan Moğol orduları tarafından yıkıldı. Ardından Yahudilere yönelik 1947 isyanlarında yeniden saldırıya uğradı. Son olarak 2016 yılında Suriye iç savaşı sırasında bir kez daha yıkıldı, harabeye döndü…


Bu serginin oluşmasından söz ederken, Sarah Shammah adlı bir kadının yıllar önce giriştiği çok tehlikeli macerayı anlatmam gerekiyor. Tabii bu macerayı kısaca da olsa sizlere anlatırken, bu haftaki yazım biraz uzun olacak gibi görünüyor.


Sarah Shammah 1932’de, o zamanlar İngiliz idaresi altındaki Filistin Mandası’na göç eden Suriyeli Yahudi, genç bir kadındır. Sarah 1947 sonbaharında doğduğu kent Halep’e döner. Amacı, babasının hayatını ve çalışmalarını kayıt altına almak, Halep Büyük Sinagogu’nu bir fotoğraf albümü halinde belgelemektir.


Yaklaşan tehlikenin önsezisi Sarah’ı, bölgede gerilim yükselirken oğlunu Yeruşalayim’de bırakarak Suriye’ye dönüş yolculuğuna itti. Bir zamanlar çok geniş bir Yahudi toplumunun merkezi olan Halep Büyük Sinagogu’nu titizlikle görüntülemesi için yerel bir Ermeni fotoğrafçı tuttu.


M.S 10.’cu yüzyılda Tiberya’da yazılmış, doğruluğu Maymonides tarafından doğrulanmış ve UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde yer alan Masoretik metin “Halep Codex”i de orada “Elijah Cave” (İlyas Mağarası) olarak bilinen yerde özenle korunmuştu. Sarah ve Ermeni fotoğrafçı bitişikteki mezarlık ve bahçe dahil olmak üzere binanın her köşesini fotoğrafladılar.



İşlerini henüz bitirmişlerdi ki, Birleşmiş Milletler Filistin topraklarının bölünme kararını açıkladı. Halep’te Yahudilere yönelik ayaklanmalar çıktı, Büyük Sinagog yıkıldı, “Halep Codex”i ortadan kayboldu.


Hal böyle olunca fotoğrafçı, sinagogun son görüntüleri olarak çektiği negatiflerin değerini fark etti, Sarah Shammah’ın onları kendisine iade etmesini istedi ve onu Siyonist bir casus olarak yetkililere teslim etmekle tehdit etti. Sarah, son dakikada, Suriyeli Müslüman bir arkadaşının yardımıyla Lübnan sınırına kaçmayı ve edindiği 50 kadar fotoğrafla Yeruşalayim’deki evine sağ salim dönmeyi başardı.


O günden günümüze 75 yıl geçti… Sarah Shammah’ın hayatını tehlikeye atarak ülkeye getirdiği bu görüntüler Yeruşalayim’deki İsrael Müzesi’nde yeni açılan “Back to Aleppo” yenilikçi sergisinin temelini oluşturdu. “Back to Aleppo” sergisi Sarah Shammah’ın hikâyesinin yanı sıra, sinagogda sanal bir tur olmak üzere iki etaptan oluşuyor.


Yahudilere karşı düzenlenen saldırılarda ortadan yok olan 10.yüzyıla ait “Halep Codex”inin akıbeti ne oldu acaba? Onun da ilginç bir serüveni varmış ama kısaca özetlemem gerekirse bu değerli eserin bir kısmı bir çamaşır makinesinin içinde İsrael’e varmış… 410 sayfadan oluşan eserin 294 sayfası şimdi İsrael Müzesi’nin Kitap Mabedi’nde sergileniyor.


“Eksik sayfaları nerede?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Brooklyn’de yaşayan Halepli bir Yahudi’nin cüzdanında Codex’in yanmış bir sayfasının ortaya çıkması ve müzeye bağışlanmasıyla birlikte, eksik sayfaların nerede olduğu belirsizliğini korumaya devam ediyor.


Şimdi hedefimizde “Back to Aleppo” sergisini gezmek var… Benden önce gezme fırsatını bulursanız izlenimlerinizi beklerim. İyi seyirler…


Not: 16 Haziran’da başlayan ve 31 Aralık 2023’e dek devam edecek olan VR ileri sanal teknolojisi sergisi biletleri için https://www.imj.org.il/en/exhibitions/back-aleppo adresinden ön kayıt yapılması gerekiyor.





















Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page