top of page

Avrupa’nın Güvenlik Krizi İsrail’e Bakarak Çözümlenir mi?


(Yazarı sesli dinlemek için tıklayınız)










Bu hafta Londra 4000 katılımcı ile son yılların en büyük “Sorumlu Yurttaşlık” etkinliklerinden birine sahne oldu. Amaç: İngiltere, Avrupa ve genelde demokratik Batı ülkelerinin iyi ilerlemeyen kaderlerine bir de Rusya tehdidi karışınca ne yapmalı?

 

Konuşmacıları bir araya getiren şahıs Sir Paul Marshall’ın kurduğu Alliance for Responsible Citizenship (Sorumlu Yurttaşlık için İttifak). Amaç: Son yıllarda artan küreselci, Batı’yı tarihsel sömürgecilik siyasetinden dolayı suçlayan, göçmenlere davet çıkaran, enerji şirketlerini “dünyayı ısıtıyorlar” diyerek lanetleyen, savunma sanayiine “yatırım yapmayın” diye ahkam kesen, her cins riskli atılımı düzenleyici kurullar ile bastırmaya çalışan yaklaşıma son vermek. Buna “antiwoke” da diyebilirsiniz (woke: ABD solcu çevrelerin geliştirdiği aşırı sosyal adaletçi, Batı’nın tahakkümü altındaki ülkelere veya kişilere tazminat ödenmesini savunan akım).

 

Konferansda tanınmış yazarlardan Ayaan Hirsi Ali (Somali asıllı eski Hollanda milletvekili, şimdi ABD’de yaşıyor) ve Douglas Murray, NY Times’den ayrılan gazeteci Bari Weiss (The Free Press’i kurdu), tarihçi Niall Ferguson, matematiksel fizikçi, İbrani Üniversitesi mezunu Eric Weinstein, İngiliz Muhafazakar Parti başkanı Kemi Badenoch, eski bakanlardan The Spectator dergisinin genel yayın yönetmeni Michael Gove, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, tanınmış iktisatçı Oren Cass, 20 milyar dolar servetiyle dünyanın en zenginlerinden Peter Thiel (Paypal, Palantir vb.) konuşmalar yaptılar. 

 

Hedefte: Batı’nın müsamahakar göçmen siyaseti, küresel ısınmaya karşı geliştirilen “Net Zero” (karbon salınımını sıfıra indirme hedefi), savunma bütçelerini kırpma, uluslararası kurumların işe yaramazlığı gibi politikalardan vazgeçme vardı.

 

Toplantının ne kadar rağbet gördüğü zoomdan izlemek için dahi USD 200’lık biletten anlaşılır (ödemedim, sonradan seyrettim).

 

Tam bu konferansın yer aldığı günlerde Trump’ın Başkan yardımcısı ve bakanları Avrupa’yı hallaç pamuğu vari salladılar. Üstüne üstlük ABD Başkanının doğrudan Putin’i muhatap alması ve Ukrayna’nın tavizler vermesi gereği tüm Avrupa’lı siyasetçileri ve önde gelen liderleri özgüven bunalımına düşürdü.

 

Nedir Avrupa’nın güvenlik eksiği 80 yıldan bu yana? Ayni sürede İsrail’in almış olduğu toplum ve hükümet kararları örnek olabilir mi? 

 

•     Öncelikle Avrupa’nın güvenliği Amerika’ya ihale edildi. Avrupa’da Amerikan askeri üsleri ve nükleer şemsiyesi var diye ülkeler savunma bütçelerini toplam milli hasılalarının % 1,5’uğuna kadar düşürdüler. Mecburi askerlik hizmetini çoğu kaldırdı. Rusya’nın tehdit oluşturmaması rahatlığa ve gevşekliğe yol açtı. Artık % 2,5’lar dahi yeterli değil, % 4’ler hedefleniyor.

 

     İsrail ise her zaman kendi askerine bel bağladı hiçbir dönemde yabancı silahlı kuvvetlerin (birkaç uzman hariç) kendi topraklarında bulunmasını arzu etmedi. Savunma bütçesi milli hasılanın % 6’sına yaklaştı. Savunma sanayi ve ordu teknolojik gelişmelerin odağı oldu.

 

•     Nüfus Artışı/Azalışı - Avrupa’da toplam doğurganlık oranı kadın başına 1,46’ya indi. En yüksek olanlardan Fransa’da dahi 1,79 civarında. Ayni nüfus düzeyinin devamı için doğurganlık oranının 2,1 olması gerekir. Avrupa’lılar aradaki farkı göçmenlerle (yasal veya yasadışı) kapatmaya yeltendiler. Sonuçta mülteci karşıtlığı tüm ülkelerde patladı, Fransa ve Almanya’da göçmen ve özellikle Müslüman karşıtlığı siyaset sahnesini tamamen değiştirdi.

 

     İsrail’de doğurganlık oranı 2,9 civarında ve OECD’ye üye ülkeler arasında en yükseği. Her ne kadar bu düzeyin dindar Yahudi ailelerden kaynaklandığı iddia edilse de (ortalama 6,6) sekülerler arasında dahi ortalama 2,5’un altında değil. İsrail’de her aile 3 çocuktan birinin savaş veya terör olaylarında ölmesi ihtimalini gözönünde bulunduruyor ve doğurganlığı ulusal bir misyon olarak görüyor. 

 

•     Avrupa’da Mecburi Askerlik Hizmeti 1970’lerden itibaren kaldırılmaya başlandı ve gönüllülük sistemine dönüldü. Maalesef birçok Avrupa ordusu yeterli asker bulamamaktan şikayetçi, kotalar doldurulmuyor ve silahlı kuvvetlerin güçleri azalıyor. Birçok hükümet mecburi hizmeti yeniden tesis etmeye niyetli, İskandinav ve Baltık ülkelerinin deneyimleri inceleniyor.

 

     İsrail’de askerlik hizmeti erkeklerde 36 ay, kadınlarda ise 24 ay. Ek olarak 40 yaşlarına kadar her yıl yedek olarak bir ay kadar askerlik yapma gereği var (son savaş esnasında bu süre 6 aya kadar uzadı). Mecburi hizmetin yurt savunmasına katkısı oranında sosyal farklılıkları azaltan (hatta ortadan kaldıran), teknolojik gelişmeleri yakından izleten ve öğreten yanı da var. Siber savunma ünitesinde yetişen İsrail’liler sivil yaşamlarında dünyanın en büyük şirketlerinden bazılarının kuruluşlarına öncülük ettiler. 

 

Hem İsrail’in özel koşulları var hem de Avrupa’da 80 yıllık politikaların bir anda değişme imkanı yok tabii fakat Batı ülkelerinde, kısmen ABD’den kaynaklanan, uyanış ve güvenliği ön plana alma atılımı artık yola çıktı. İsrail’in geçmiş dönemlerde yaptıkları ve ileride yapacakları yakından izleniyor.    

 

Ralf ARDİTTİ       

 

IYT dip not :

İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.









Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                       Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page