top of page

ANU- Bizlerin müzesi



Yaklaşık bir buçuk yıllık bir aranın ardından bir sergi gezmek, hele hele tiyatroya gitmek yeniden bir ilki yaşıyormuşçasına heyecan yarattı. Cameri tiyatrosu salonunda mesafeleri koruyarak, yüzümüzde maskelerimizle oyun izlerken, biz seyirciler ve eminim sahnedeki oyuncular özlemini çektiğimiz bir birlikteliğe ulaşmış olmanın huzurunu yaşıyorduk.


Uzun bir aradan sonra bu hafta bir müze gezmek hayatıma daha da renk kattı. Hele bu müze “ANU” olunca… Müzenin adı sözcük anlamı olarak “Bizler” yani Yahudiler… Tel Aviv Üniversitesi sınırları içinde yer alan “Beth HaTfutsot” (Diaspora Müzesi) on yıllık bir onarım sürecinin ardından “ANU” adı altında açıldı.


En yenilikçi teknolojiler kullanılarak oluşturulan müzede Yahudi halkının tarihi en başından günümüze sergilenirken, Yahudi kimliğinin çeşitliliği, sanat, bilim dünyasına katkıları, dünün ve bugünün Yahudi’si enteraktif ve şaşırtıcı yöntemlerle ziyaretçiye sunuluyor.


Müzenin, “ANU- Yahudi Ulusunun Müzesi” adı, ulusun farklı kesimleri arasındaki bağı, aidiyeti, eşitliği ve dayanışmayı simgelemekte bence. Amaç, farklı kesimler arasındaki ortak değerlerin gelecek nesiller tarafından sürdürmesi ve Yahudiliğin zengin kültür mirasının korunması değil mi?


Yahudi ulusunun hikâyesini bugüne dek hiç anlatılmamış bir şekilde anlatan bu müzede, “ANU”da neler mi gördüm?


Gezmeye üçünü katından başlayıp aşağı doğru inilmesi öneriliyor. Üçüncü kata çıktığımda hafif bir şaşkınlık geçirdim. Her biri oda duvarı boyutunda ekranlardan farklı Yahudi aileleri evlerinin ortamında size bakıyorlar; dindar aile, modern aile, zenci aile, cüsseli ve dövmeli aile, eşcinsel aile… Dünyanın farklı bucaklarından birbirlerine benzemeyen aileler… Ama hepsi de Yahudi…


Aynı mekânda serpilmiş birkaç tane kapı boyu ekrandan tek tek insanlar, farklı farklı lisanlarda Fransızca, İngilizce, Almanca, Hintçe vs seyirciye konuşuyor, her biri Yahudiliğini nasıl yaşadığını, Yahudi kimliğinin kendisi için anlamını anlatıyor, iki dakikada, sırasıyla… Sonra bir başkası… Diğer ekranda farklı bir ülkenin, diğer bir Yahudi’si…


Müzenin bu katı, zamanımız Yahudiliğinin kimlik ve kültürünün bir yansıması. Burada; sahne sanatları, folklor, lisan, edebiyat, plastik sanat, sinema, tiyatro, müzik gibi çağdaş Yahudi kültürünün yansımaları en ileri teknolojiler aracılığıyla, görsel ve işitsel bir şölen misali sunuluyor. Tabii ki bunları izlerken Yahudilerin insanlığa katkılarının boyutunun bilincine varıyorsunuz.


Konularına göre düzenlenmiş sergiler kronolojik bir sıra takip etmiyor. Seçim ziyaretçinin… Gezerken hedefi siz belirliyorsunuz. Örneğin sinema bölümünde oturup, izlediğiniz filimde Yahudilerin sinema sanatına etkisini, özellikle ABD sinema endüstrisindeki konumunu ayrıntılarıyla öğrenip şaşırabilirsiniz.


Veya diğer bir ekran karşısına oturup, insanlığa katkıları olmuş Einstein, Kafka, Bob Dylan, Rita Levi Montalcini, Natalie Portman, Dona Gracia Nasi gibi Yahudi ünlülerinin, rap müziği eşliğinde dans edip büyük bir çember oluşturdukları çizgi animasyon türünde bir film izleyebilirsiniz. Adeta bir şenlik havasında…


Müzenin ikinci katı Yahudi ulusunun ilk başlangıcından günümüze tarihi sürecini sergiliyor. Yüzyıllarca süren kıyımlar ve göç öyküleri, Yahudi bilgeliği ve kültürünün gelişimi, Shoah sonrasında Yahudi ulusunun yeniden yeşermesi, Eretz İsrael’in kurulması… Tabii ki tüm bu uzun süreç çok çağdaş bir müzecilik anlayışı ile izleyiciye sunuluyor.


Birinci kat ise bir ölçüde müzenin Bet HaTfutsot döneminde de var olan dünya sinagogları, Yahudi yaşamı ve geleneklerinin önemli evreleri, Şabat, Yahudi yılı, Tanah’ın dünya kültürüne etkisi gibi temalara odaklanmakta.


“ANU”nun ziyaretçileri çok geniş bir yelpazeyi oluşturuyor. Boy, boy çocuklarıyla genç aileler, yetişkinler, gençler, yürümekte zorluk çeken ama her yanda dinlenecek bir koltuk bulan yaşlılar… 7’den, 70’e derler ya… aynen öyle…


“ANU” anlatılması zor, fakat kesinlikle görülmesi gereken, Yahudiliğimizle gurur duyacağımız bir yuva… Özdeşleştiğimiz… Ait olduğumuz… Bütünleştiğimiz… Bize bizleri her yönümüzle anlatan bir mekân…

Not: “ANU”ya internetten rezervasyon yapabilirsiniz. Cuma günleri ziyaret ederseniz, giriş ücreti ödemezsiniz.



Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page