top of page

2025 Gelirken...




 

Merhaba sevgili okuyucularım. Koca bir seneyi daha devirdik ama ne devirme? Roketler, can yakıcı asker kayıpları, Gazze'de hala esir tutulan rehineler... Lübnan, İran, Gazze, Yemen, İsrael semalarında fink atıyorlar ama, kendi kötülükleri içinde yanıp kavruluyorlar. Yemen ise uzaktan yıpratıcı sinir savaşı yapıyor. Üç gece üstüste siren sesleriyle sığınak odasına girdik. Dördüncü gece   tekrar çalınca, hadi hazır uyanmışken bir de tuvaleti ziyaret edip, rüyalarımıza kaldığımız yerden devam ettik. İnsan tabiatı çok ilginç. Çok esnek, zamanla hem sıkıntıya hem de huzura çok çabuk alışılıp adapte olunabiliyor. Çocuklar bile artık ilk günlerdeki kadar çok etkilenmiyorlar. Bu kötülükler için harcanan bütçeler, dünyada hakça dağıtılıp, savaşmak yerine barışın mutluluğu paylaşılsaydı herkes karnı tok, sırtı pek yaşardı. Heyhat aslında insanın tabiatında vahşet ve doyumsuzluk var.

 

2024 sempatik değildi. Yani iki gün sonra gireceğimiz 2025 çok mu sempatik olacak? Hiç sanmıyorum.  Muktedirler hindi gibi şişinip dururken, biz fani yaratıklar debelenip duracağız. Ne diyeyim Tanrı akıl fikir versin.

Bu arada güzel şeyler de oluyor tabii. Çocuklar büyüyorlar. Hepsinin kendilerine özgü özellikleri ve yetenekleri var. Cuma akşamları sofra başında hayatımıza ışık saçıyorlar.

 

Arada bir konserlere gidiyoruz. Bizim eşimle mutad Cumartesi sabahları klasik müzik konselerine gidiyoruz. Geçen gün bir oda orkestra eşliğinde Schubert ve Schumann konçertoları dinledik. Klasik müzik konserleri benim ruhuma bir ırmak boyunca sandalda yolculuk yapma etkisi yapar. Başımın altında bir yastık, insanı yakmayan ılık bir güneş, küreklerin şıpırtıları eşliğinde kesintisiz bir yolculuk...

 

Vasconselos'un ''Kayığım Rosinha'' kitabını okudunuz mu? İşte o hikayedeki 'Kayık Rosinha' ben oluyorum. ..

Müzik insanın ruhunu sağaltan bir şey.

 

 

Mesela dün, Rishon Letziyon'daki bir kültür merkezinde, İYT olarak bir faaliyet gerçekleştirdik. Bu merkezdeki derneğin müdavimleri Sefarad.Hepsi Ladino konuşuyorlar, Selanik, Bulgaristan, Türkiye ve Fas kökenli İsrael'li orta yaşlarda kadın ve erkek topluluğu. Bizler dernek adına beş kişi Sefarad kültürü, gelenekleri, adetleri, yemekleri, aile içi anıları ve çok güzel anekdotlar anlatarak dinleyicilere hoşça bir zaman geçirttik. Sonra eşim David'in gitarının eşliğinde hep beraber Ladino üç şarkı söyledik. Herkes coştu. Kimisi güldü, kimisi geçmişe dalıp iki damla gözyaşı akıttı, artık aramızda olmayan sevgili büyüklerimizden öğrendiğimiz şeyleri aktarıp hoşça vakit geçirdik.

 

Sonra hazırlanan zengin ikramlardan tattık ve kardeşliğin sevgisini yudumladık. Hanukiya’yı yaktık, duanın şarkılarıyla tek vücut olduk. Tanrı her seneye hep çoğalarak, daha nice yıllar böylesi günlerin çoğalmasını yürekten diledik.

 

Şimdi sevgili okuyucularım, Miladi 2025 yılının barış, huzur, sağlık, savaşların bitmesi, rehinelerin selametle eve dönmeleri ve bütün dünya halklarının, iyi niyet, yüce gönüllülük gösterek  gönenç içinde  geçmesini diliyorum.

Hepinizi çok seviyorum. Tanrı ülkemizi ve her yeri korusun. Sevgiyle kalın.

Sara YANAROCAK


IYT dip not :

İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.










Etiketler:

Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page