top of page

Raoul Wallenberg


Raoul Gustaf Wallenberg, 4 Ağustos 1912 tarihinde Lidingö - İsveç'te dünyaya geldi.

Baba tarafından dedesi Gustaf Wallenberg, Tokyo, İstanbul ve Sofya'da diplomatlık yapmıştı. Babası Raoul Oscar Wallenberg, deniz subayıydı ve o henüz doğmadan ölmüştü. Dedesinin de ölümüyle annesi ve büyükannesi tarafından büyütüldü. Tekrar evlenen annesinin ikinci eşinden olan ve 2009'de ölen oğlu Guy von Dardel ılerıde parçacık fiziği üstünde çalışacak olan ve CERN'ün (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) kurucularından olacaktı. 2019 yılında hayata gözlerini yuman ve İsveç'in tanınmış iş kadınlarından olan Nina Viveka Maria Lagergren ise üvey kız kardeşiydi.

Lise eğitiminin ve 8 aylık ordu tecrübesinin ardından, diğer dedesi tarafından Raoul okumak için Paris'e gönderildi.

1931'de ise A.B.D.'de mimarlık okuyacağı Michigan Üniversitesi'ne gitti. Ailesi zengin olmasına rağmen pek çok işte çalıştı. Bu dönemde A.B.D.'yi otostop ile tanımaya girişti.

Büyükbabasının kökleri Yahudi idi ve 1780'de Stocholm'e gelmişlerdi. Wallenberg, Yahudi köklere sahip olmakla gurur duyuyordu. Hatta bu köklerinin onu bir şekilde yenilmez kılacağını filozof Ingemar Hedenius'a söylemişti.

1935 yılında Michigan Üniversitesi'nden mezun olan Wallenberg, Amerika'da elde ettiği akademik seviyenin İsveç'te yeterli olamayacağını öğrendi ve İsveç kökenli bir şirkette çalışmak üzere aynı yıl Güney Afrika Cumhuriyeti'ne, Cape Town'a gitti. Altı ay sonra ise Holland Bank'ın Haifa'daki şubesine geçti. 1936'da döndüğü İsveç'te, sahibi Macar Yahudi olan bir şirkette çalışmaya devam etti.

Nazilerin Avrupa'da gittikçe yükselmesi ile şirket sahibi Kálmán Lauer'ın Macaristan'a dönmesi zorlaşınca Wallenberg onun temsilcisi olarak bu ülkeye gitmeye ve patronunun ailesinin Nazizm altındaki yaşamlarını kontrol etmeye başladı. 1942'de şirketin ortağı oldu. Savaş boyunca Wallenberg, Almanya'ya ve işgal altındaki Fransa'ya seyahatler düzenledi. Bu seyahatlerinde Naziler'in bürokratik işlemlerde kullandıkları dokümanları gözlemleme ve tanıma fırsatı buldu.

Macaristan'ın Müttefikler'e yanaşmasını cezalandırmak için ülke Naziler tarafından 1944 Mart ayında işgal edildi. Takip eden Nisan ve Mayıs aylarından Macar Yahudileri bir daha dönmemek üzere Polonya'daki toplama kamplarına gönderildiler.

Günde 12 bin kişinin ölüme gönderildiği bu programı, Adolf Eichmann bizzat yönetiyordu. Yapılan raporlamalara göre toplamda 435 bin Macar Yahudisi ölüme gönderilmişti.

Kalan Yahudilerin kurtarılması için Roosevelt tarafından İsveç'e gönderilen Iver C. Olsen'ın oluşturduğu grupta Wallenberg'in ortağı Kálmán Lauer de vardı.

Lauer tarafından Olsen'in oluşturduğu komisyonun başına geçmesi için aday gösterilen Wallenberg, tüm itirazlara rağmen komisyonun başına geçti ve 1944 Temmuzunda Budapeşte'deki İsveç delegasyonuyla buluştu. Wellenberg Budapeşte'ye ulaştığında ülkede 230 bin Yahudi kalmıştı. Vatandaşı Per Anger ile Macar Yahudilerine İsveç pasaportları hazırladı. Yasadışı olan bu pasaportlar o kadar iyi hazırlanmıştı ki Macar ve Alman otoriteler tarafından kabul görüyorlardı. İsveçliler; Nazileri, koruyucu pasaport taşıyanların sarı yıldız takmamaları konusunda da ikna etmişlerdi.

Ancak Almanlar pasaportların geçersiz olduğunu öne sürmeye başlayınca Wallenberg, eşi dış ilişkiler bakanı olan Barones Elisabeth Kemény'den yardım istedi ve baronesin yardımı ile 9 bin geçiş onayı sağlanmış oldu.

Amerikalı Yahudiler'den gelen finansal destek ile Wallenberg Budapeşte'de 32 bina kiralayıp bunların diplomatik dokunulmazlık almalarını sağladı.

Binaların dışında genelde İsveç Kültür Merkezi, Kütüphane gibi levhalar ve büyük İsveç bayrakları asılıydı. Binalar yaklaşık 10 bin kişiye ev sahipliği yapmaktaydı.

Şöförüün anlattığına göre, Auschwitz'e gitmek üzere olan bir trene atlamış ve ölüm yolculuğuna çıkacak olan kurbanların ellerine pasaportları vermişti. Onu uzaklaştırmak isteyen Almanlar onun cesaretinden o kadar etkilenmişlerdi ki onu vurmamışlar ve kaçmasına izin vermişlerdi.

Wallenberg'in başında olduğu kurtarma programında yaklaşık 350 kişi çalışıyordu. Onlarla çalışan Rahibe Sára Salkaházi yakalanmış ve aşırı sağcı Macar partisi Arrow Cross tarafından öldürülmüştü

Macaristan'ın Sovyetler tarafından işgalinden iki gün önce Eichmann ile görüşen ve Macar yöneticilere rüşvet veren cesur diplomat, Budapeşt Gettosu'nun bombalanarak 70 bin kişinin öldürülmesine ve kalan Yahudilerin Auschwitz'e gönderilmesine engel oldu.

1944'ün 29 Ekim günü Ukrayna askerleri Budapeşte'ye taaruza geçtiler. Aralık sonunda Sovyet askerleri şehri çevrelemişti. 17 Ocak 1945'te Wallenberg, casusluk şüphesi ile

Ukraynalı general Malinovsky'nin Debrecen'deki ofisine çağrıldı.

1993'te keşfedilen belgelerde, Wallenberg'in tutuklanması emrinin Sovyet Savunma Bakanı Nikolai Bulganin tarafından verildiği ortaya kondu.

Debrecen'den Romanya yolu ile Moskova'ya tutuklu getirilen diplomatı Sovyetler İsveç'teki esirlerle değiştirmek istedilerse de bu taktik işe yaramadı. 21 Ocak 1945'de Wallenberg, Lubyanka Hapishanesi'ne gönderildi.

Mart 1945'de Sovyet kontrolündeki Macar radyosu Raoul Wallenberg'in öldürüldüğü haberini geçmiş olsa da İsveç bu bilgiyi yalanladı.

Pek çok spekülasyonun ardından 2000 yılında, Sovyet tarihçi Alexander Nikolaevich Yakovlev, Wallenberg'in 1947 yılında Lubyanka Hapishanesi'nde öldürüldüğünü duyurdu.

2016'da ortaya çıkarılan eski bir KGB şefi Ivan Serov'un günlüğünde ise diplomatın zehirlendiği yazmaktaydı.

Üvey kardeşi bilim adamı Guy von Dardel, hayatını gerçekleri ortaya çıkarmaya adadı.

İsrael, Avustralya, Macaristan ve Kanada tarafından onurlandırılmış olan bu büyük kahraman öldüğünde 34 yaşındaydı.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page