top of page

Hassas Dengeler


Ree peraşası, Moşe’nin şu sözleriyle başlamaktadır:

“Gör; bugün önünüze beraha ve lanet koyuyorum. Berahayı, Tanrı’nızA-Şem’in, size bugün emretmekte olduğ­um emirlerini dinleyeceğ­iniz zaman [elde edeceksiniz]. Beddua ise, eğ­er Tanrı’nız A-Şem’in emirlerini dinlemezseniz ve size bugün emretmekte olduğ­um yoldan, başkalarının bilmediğ­iniz ilahlarının ardından gitmek üzere saparsanız [bulacak sizi]” (Devarim 11:26-28).

Hahamlarımız bu giriş sözlerinin tekil hitapla başlayıp (“Ree – Gör”) geri kalanının çoğul hitap içerdiğine (“önünüze vs.”) dikkat çekerler. Moşe neden sanki bir kişiye konuşurcasına tekil ifade kullanarak başlamış ve sonra çoğul hitaba geçmiştir?

11. yüzyılın önemli otoritelerinden Rabi Avraam İbn Ezra, Moşe Rabenu’nun bu sözlerle, bir bireyin davranışlarının, sadece kendisinin değil, tüm toplumun kaderinde rol oynadığını öğrettiğini belirtir. Moşe bireye seslenerek başlamaktadır: “Dikkat et! Tanrı’nın kurallarını, tek kişi bile olsan yerine getir. Kendini önemsiz görme; çünkü her birey, tüm bir topluma ve hatta tüm dünyaya bereket getirebilir; onu etkileyebilir.”

Akla doğal olarak bir soru gelecektir: “Benim yaptığım bir hareket, nasıl olur da böylesine büyük bir etkiye yol açabilir?” Talmud (Kiduşin 40b) bu fikri özümseyebilmemiz için bir bakış açısı sunar: Kişi daima, kendisini ve tüm evreni hassas bir terazide tam bir dengede görmelidir. Terazinin bir kefesi olumlu hareketleri içerirken, diğer kefede olumsuz hareketler vardır. Terazi tam bir dengede olduğu için, kişinin yapacağı tek hareket, terazinin ilgili kefesinin ağır basmasına sebep olacaktır.

Terazi örneği, hayatımızın her anında bize önemli bir rehberdir. Zira yaptığımız tek hareket “her şeyi” etkileyecektir.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page