Ülkenin kültür / sanat kesimi, tiyatro oyuncuları, müzisyenler, komedyenler, stand-up’çılar aylardır sahneye, seyircilerine, alkışlara hasret kaldılar… Pandemi yüzünden… İşsiz kalan bu alanların arka planında çalışan görünmez kahramanlar da sefaletin sınırına dayandılar…
Ülkenin ekonomik açıdan çok zor bir süreç yaşadığı bu dönemde, mağdur olan sadece sanatçılar değil tabii ki… Televizyonlarımızdan işyerleri kapanan sektörlerin, düğün salonları, lokantalar, barlar, spor merkezleri çalışanlarının haykırışlarını duyuyor, üzülmekle kalıyoruz. İyimser olmaya çalışıyor, “Bu geçici bir durum, İsrael nelerin altından kalkmadı ki, bunun da üstesinden gelecek” diyorum…
Seyircilerinden yoksun kalan sanatçılarımız, müzisyenlerimiz dört aydır yaşam savaşı verirken, İsrael müziğinin artık hayatta olmayan, yıllar önce yitirdiğimiz beş şair/bestecisi hiç beklenmedik bir şekilde, yeniden var olmuşçasına seslerini duyurdular. Bu söylediğimin sizleri şaşırttığının farkındayım. Şöyle anlatmaya çalışayım…
Spor salonumuzun kapanmasından bir gün önce, yürüyüş bandında TV’den bir sabah programı izlerken, İsrael’in ulusal şairi Naomi Shemer’in bir şiirinin ölümünden 16 yıl sonra bestelendiğini duydum. Şiir ve besteleri İsrael kültürünün temel taşlarını oluşturan Naomi Shemer’in “Preyda” (Ayrılık) adlı şiirinin bestesi öldüğü tarih olan 26 Haziran’da ilk kez dinleyenleri ile buluştu.
Aslında “Preyda” bestesi çok geniş kapsamlı bir projenin parçasıydı sadece… Şöyle ki, 2001 yılında İsrael’i Eurovision’da temsil eden Liri Sundak adlı bir şarkıcı, İsrael şiirinin ve müziğinin yapı taşları sayılan ve son yıllarda yitirdiğimiz Ehud Manor, Haim Hefer, Meir Ariel, Natan Yonatan ve Naomi Shemer gibi şair/bestecilerin aile yakınlarına başvurarak her birinin bestelenmemiş bir şiirini istedi. Ünlü müzisyen Rami Kleinstein’dan (ünlü şarkıcı Rita’nın eski eşi) bu şiirleri bestelemesini rica etti. Şairlerin aileleri buna çok sıcak baktılar, sevdiklerinin el yazısı ile kaleme alınmış birer şiirini Liri Sundak’a teslim ettiler. Rami Kleinstein açısından ise bu çok onur ve heyecan verici bir durumdu. Nasıl olmasın?
Besteler yapıldı… Liri Sundak ile Rami Kleinstein’ın seslendirdikleri bestelerden oluşan “Şirtam” (onların şiirleri) adlı albüm ortaya çıktı. Eğitim Bakanlığı bu eseri müzik öğretmenliği eğitim programına dahil etti. İsrael şiir ve müziğinin böylesi değerli kişileri artık hayatta olmasalar da bir kez daha anımsanmış, onurlandırılmış oluyordu “Şirtam” albümü ile.
Benim bu güzel gelişmeyi öğrendiğim TV sabah programının konuğu Naomi Shemer’in kızı Leli’ydi… Leli fiziki açıdan annesinin bir kopyası, biraz daha ince… Leli’nin anlattığına göre, “Preyda” şiirinin biyografisi çok eski yıllara dayanıyor.
Naomi, bu şiiri çocukluk arkadaşı Mati Peled’in ölümünden az önce yazmıştı. Naomi’nin çocukluğu boyunca birlikte oynadığı Mati büyümüş, Palmah’a katılmış, orduda general rütbesine yükselmiş, akademik kariyer yapıp Arap Edebiyatı profesörü olmuş, siyasete atılmış. Siyasi duruşu Naomi’ye oldukça uzakmış. Mati Barış Cephesini kurarken, Naomi açıkça Guş Emunim’i destekledi.
Buna rağmen Naomi ile Mati hep arkadaş kaldılar. Kansere yakalanan Mati Peled yaşamının son günlerinde, ‘Hapiste Filistin şiirleri’ teması üzerine bir araştırma kitabını İbraniceye tercüme etmişti. Akademik çevreler, son günlerini yaşamakta olan Mati Peled onuruna bir toplantı düzenlediler. Mati çocukluk arkadaşı ve yakın dostu Naomi Shemer’i o geceye davet etti. Arkadaşı Mati’nin vardığı konumdan gurur duyan ve ona gösterilen saygıdan etkilenen Naomi hemen oracıkta çantasından çıkardığı bir kâğıda gençlik pırıltısından kalan güzelliği dile getiren “Preyda” şiirini yazdı. Naomi Shemer’in o gece bir kâğıda karaladığı “Preida” bugün halen Peled ailesinin duvarındaki yerini koruyor.
“Şirtam” albümünde şairlerin sözcükleri, her biri farklı türde güftelerle geniş bir yelpaze oluşturdular. Ehud Manor ile Naomi Shemer’in şiirleri sakin ve duygulu baladlar, Haim Hefer’in şiiri bir Fransız şansonu, Meir Ariel’inki bir çingene cümbüşü, Natan Yonatan’ınki de balad ile harmanlanmış bir yol şarkısı türünde bestelendi.
İsrael halk müziği ve çağdaş müziği konusunda bir yazı yazabilecek bilgi ve donanıma sahip değilim. Müzik alanındaki bu gelişmeyi kaleme almamın nedeni, çıkardığım doğru veya yanlış sonucu sizlerle paylaşmaktı. Demek ki İsrael, ilk Eurovision’u kazandıran “Abanibi”, bir tarih sürecinin tipik yansıması “Kazablan müzikali”, ulusal şarkı niteliğini kazanan “Yeruşalayim şel zahav” gibi ülkeye ölümsüz şarkılar kazandıran şairlerini / bestecilerini unutmuyor, onların anılarını her zaman canlı tutuyor, sanatçıya saygıyı ölümünden sonra da esirgemiyordu…
Sanatçısına böylesi anlamlı bir şekilde sahip çıkan İsrael, Covid-19 sonrası maddi gücünü, birikimlerini tüketmiş, bugünün ekonomik koşullarında ailelerini geçindirmekten aciz kalmış, sokaklara çıkıp protesto gösterilerinde sesini duyurmaya çalışan sanatçılarını düştükleri çaresizlikten kurtaracak bir çözüm bulması gerekmez miydi?
Esen kalın, sağlıklı kalın…
Not: “Şirtam” albümünden Naomi Shemer’in “Preida” şarkısının linkini paylaşıyorum. Klipin başında gördüğünüz piyano, Shemer’in çocukluğu süresince yaşadığı Kvutsat Kineret’te yıllarca çaldığı piyanodur…