(Yazarın yazısını sesli dinlemek için tıklayınız)
Genç, yaşlı, çocuk 119 Etiyopyalı göçmen ülkeye geldi geçen hafta… Geldikleri uçağın kapısında yüzlerinde maskeleri, ellerinde güllerle yolcuların çıkışını bekleyen iki kişi vardı… Biri Sohnut Başkanı Isaac Herzog, diğeri de çiçeği burnunda Göç ve Uyum Bakanı Pnina Tamano-Shata… İsrael siyasetinde Etiyopya doğumlu ilk kadın bakan olan Pnina Tamano-Shata, Ben Gurion Havaalanında heyecanla memleketlilerini karşılıyordu…
Ülkeye gelen 119 göçmen için ne büyük onur değil mi, böylesi üst düzey yetkililer tarafından sevgiyle karşılanmak? Hem de kendilerinden biri tarafından karşılanmak… Uzun yıllardır özlemini çektikleri kendilerine kucak açmış bu topraklara ayak basmak…
Şimdi de göçmenleri karşılayan Pnina Tamano-Shata ile empati kuralım, bu güzel birliktelikte onun neler hissettiğini duyumsamaya çalışalım. Pnina uçağın kapısından karşıladığı göçmenlerle uzun yıllar önce aynı kaderi paylaşmıştı. Aynı yolun yolcusu olmuştu. Musa Operasyonu (Mivtsa Moshe) kapsamında 1984’te İsrael’e vardığında sadece üç yaşındaydı. 1984 Kasım ile 1985 Ocak ayı arasında Sudan üzerinden, dramatik bir şekilde taşınan 7000 Etiyopya Yahudi’si arasında Pnina, beş erkek kardeşi ve babası da vardı. Annesi ancak yıllar sonra ailesine kavuşma şansını yakalayabildi.
Ailesi hakları için mücadele ettiğinde veya ayrımcılığa uğradığında ailenin sesi oldu Pnina, henüz 7 yaşındaydı… Okulunun yanı sıra çalışmaya başladığında 11 yaşındaydı, mücadele etmeyi öğrendi… Yeteneklerini haksızlığa karşı savaşmakta kullandı, üniversite yıllarında Etiyopyalı Öğrenciler Birliğinin başkanı oldu.
Günümüzde hukukçu, gazeteci, siyasetçi bir kadın olan, evli ve iki çocuk annesi Pnina Tamano-Shata, Yesh Atid partisinden milletvekili seçildiğinde sadece 31 yaşındaydı. O günden beri İsrael’deki sayıları 140 bini aşan Falaşaların menfaatleri yönünde çaba harcıyor.
2013’te Magen David Adom, Pnina’nın ve diğer Falaşaların kan bağışını reddettiğinde, Etiyopya toplumunun itibarsızlaştırılmasını protesto edenlerin başında, Yeruşalayim’de başbakanlık binası önünde toplanan göstericilerin ön safında Pnina vardı. Polislerin şiddet kullanımına karşı protesto gösterileri düzenleyenlerin arasında yine Pnina başı çekiyordu.
Geçtiğimiz 17 Mayıs günü, Benny Gantz’ın Mavi Beyaz partisinden, Netanyahu’nun başbakanlığında kurulan hükümette Göç ve Uyum Bakanlığı görevini üstlenen Knesset’in ilk Etiyopyalı kadın bakanı Pnina, Etiyopya Yahudilerinin en önemli ruhani liderlerinden Kais Shato’nun torunu… Genç kadın genlerinde liderlik yeteneğinin olduğuna inanıyor.
Ülkenin en fakir ve işsiz sayısı en yüksek kesimi olan Etiyopyalıların Knesset’e ve kurulan yeni hükümete taşımayı başardıkları Pnina’dan beklentileri çok… Pnina bu sorumluluğu sırtında hissediyor ve şöyle diyor: “İsrael toplumunda ne yazık ki halen var olan ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele etmemi ve değişimler getirmemi umuyorlar. Etiyopyalılara, Araplara ve her türlü azınlığa karşı ayrımcılığa geçit vermemek için çalışacağım.”
Günümüzde, her şeye rağmen Etiyopyalı İsraellilerin ikinci neslinin orduda, adli makamlarda, siyasette, moda dünyasında ve sanatta başarılı konumlara geldiklerine tanık oluyoruz. Etiyopya’dan ilk göçlerin 1980’lerde başladığını göz önüne aldığımızda, çok ilkel yaşam koşullarından gelen bu toplumun fakirliğine, kültür ve gelenek farkına, zaman zaman dışlanmasına rağmen, 40 yıl gibi bir zaman diliminde ileri bir ülkenin yaşamına uyum sağlayıp bünyesinden milletvekili ve bakan çıkarmış olması bence çok büyük başarı.
Batı ve Doğu kültürlerinin kesiştiği bir ülkeden, zengin ve uzun bir geçmişten, uygun koşullarda, kendi istekleri ile İsrael’e gelen Türkiye Yahudilerinin arasından neden bir siyasetçi çıkmaz diye düşünmeden edemiyoruz yıllardır… Üstelik 1940’lardan beri dönem dönem İsrael’e göç verdiğimiz halde…
Etiyopya toplumunun gururu ve umudu Göç ve Uyum Bakanı Pnina Tamano-Shata’ya yeni görevinde başarılar dilerken, “darısı başımıza” temennisinde bulunuyorum. Batı kültürüyle yetiştik, eğitimliyiz, örf ve geleneklerimiz, aile yapımız çok sağlam… Neden olmasın, değil mi?