top of page

Üç Şehir Üç Hikaye


(Yazarın yazısını sesli dinlemek için tıklayınız)

Umut veren hikayeler dinleyelim, umut veren hikayelerimizi anlatalım.

New York- Sabır

Zorlu geçen New York günlerimde İstanbul’da yasayan arkadaşım Sandra ile sık sık mesajlaşırdık. Günlerden bir gün oğlunu ziyaret için şehrimize gelince, daha önce yazarak anlattığım yaşadığım yeri, evimi, nehri gören manzaramı, gelip geçen yelkenlileri gösterdim. Sandra İstanbul’a dönünce yazışmaya devam ettik. Üzgün ve çaresiz hissettiğim bir gün, “Sabret Suzi, sabır” yazdı. Ardından ilave etti, “ hadi pencereden bir bak bakalım belki bir yelkenli geçiyordur” Dinledim arkadaşımı. Gerçekten de bir yelkenli geçiyordu. Üstelik ,üzerinde kocaman harflerle patience yani sabır yazan bir yelkenli. Gözlerime inanamamıştım. O gün bugün sabır gerektiren durumlarda üzerinde sabır yazan o yelkenliyi hatırlar, arkadaşımın bana sevgiyle yaklaşımını hep hissederim. Sevgi demişken..

İstanbul –Sevgi

Seneler sonra İstanbul’a geri dönünce sadece sevdiklerime kavuşmakla kalmadım, tam otuz sene sonra Facebook sayesinde lise sınıf arkadaşlarımı buldum. Hepimiz bir araya gelince liseliymişiz gibi davrandık. Kimse değişmemişti sanki. Kaldığımız yerden devam ediyorduk. Serkan yanımda belirip “merhaba” dedi. Onu gördüğümde içimi sevinç, mutluluk gibi bir çok pozitif duygu kaplamıştı.. Ne çok özlemiştim Serkan’ı ben meğer. Ortaokulu beraber bitirdiğimizde liseye başka bir okulda devam edeceğini öğrendiğimde çok üzüldüğümü hatırladım. Serkan başka şeyler de hatırlıyordu. “Sen bir şarkıyı çok severdin “dedi. Şarkının adını söyledi, ben hatırlayamayınca da melodisini mırıldadı: İşte o an, o şarkıyı duyduğum o an, geçmişe çok eskilere gittim.. Onu görecem diye sevinçle okula gidişimi, onun yanında aynı sırada oturuşumu, o sevimli yüzünü, heyecanla bir şeyler anlatmasını anımsadım. Kalbim sevinçle doldu, çok duygulandım. O zamanlar henüz on dört yaşındaydık. Benim sevdiğim şarkıyı nasıl da hala hatırlıyordu. Sanırım o gidecek diye sevdiğim şarkının sözleri şöyleydi: “neredeysen orası benim cennetim” Sevgi neydi? Zaman, mekan öneminin olmadığı tek ve sonsuz gerçek. Sevdiğiniz şarkının otuz sene sonra bile hatırlanmasıydı sevgi.

Çocukluk ve sevgi işte. Naif, içten, koşulsuz, saf ve hakiki.. Çocukluk demişken..

Tel Aviv - Güven ve Cesaret

Yıllar sonra Tel Aviv’e yerleştiğimde ise “neredeysem orası benim cennetim ” yaptım o şarkıyı bazen. Aşk halinde günbatımlarını, doğayı memnun mesut izlerken birden bire Corona günleri ile beraber malum sanal canlı yayınlar başladı. Ve o yayınlarda izlediğim neredeyse bütün tanıdıklarımdan bir tanesi de ilkokul arkadaşım Dani idi. Okula başladığımız ilk günü hatırladım. Annelerimizle beraber sınıftaydık. Öğretmenimiz annelerimizi artık uğurlama zamanının geldiğini söylediği zaman herkes ağlamaya başladı. Ben ise anneme gidebileceğini söyledim. Okul bitince annem onu nasıl da hemen yolladığımı sorunca “Dani ordaydı ondan” demiştim. Yuvadan arkadaşımdı, onun varlığı bana güven ve cesaret vermişti. Bu anım İstanbul’da geçse de Tel Aviv’de en ihtiyacım olan bir süreçte hatırladım. Bugünlerde de güvende ve cesur hissetmem için bir çok neden var. Yayından sonra Dani’ye anımı yazınca çok etkilendi ve bir sonraki canlı yayınında sevinçle “ilkokul arkadaşım da burada” deyiverdi.

Anlattıklarım, arkadaşlarımın isimleri dışında, tamamen gerçektir. Eksiği vardır, fazlası yoktur. Umut veren hikayeler dinlememizi ve anlatmamızı dilerim. Umut demişken.. Onunla ilgili hikayem de bir sonraki yazıma kalsın.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page