Bu aralar sana en çok ne iyi geliyor diye sorarsanız doğrudan devlet başkanı Rivlin derim.
Şu sıralar adını yazmak istemediğim sıkıntımız ortak olsa da, bunu ne şekilde yaşadığımız koşullara, ruhsal ve fiziksel gücümüze, yaşamda bulunduğumuz yere, bakış açımıza bağlı. Hikayelerimiz kendine özgü. Yaşamımız boyunca değerli kendimizle tekrar tekrar tanışıyoruz. Özellikle zor zamanlarımızda kendimizi tanımaya, anlamaya sevmeye çalışıyoruz. Karantina günleri bunun için bir fırsat. Fiziksel bağışıklık sistemimizin yanında duygusal bağışıklık sistemimizi de güçlü tutmaya çalışıyoruz, elimizden geldiğince... Kime neyin iyi geleceği kuşkusuz kişiden kişiye değişebiliyor.
Oldukça tuhaf ve zor olan bu zamanda bir anda endişeden coşkuya doğru geçişler oluyor. Bu da bazen pek şikayetçi olduğumuz teknoloji sayesinde gerçekleşiyor. Bildiğiniz gibi çeşitli ihtiyaçları karşılayan yayınlar var. Tanınmış yazarlar yazı tüyoları veriyor. Müzisyenler, ses sanatçıları canlı konserler veriyor. Spor, yoga, dans hocaları hareket ettiriyor. Psikologlar, yaşam koçları, farkındalık dersleri verenler, meditasyon yaptıranlar evlerimize misafir oluyorlar. Yeteneklerine göre ve ellerinden geldiğince...
Sadeliğin, basitliğin, doğallığın, iyi niyetin ilham verici gücü bu olmalı. Bu insanların içinde oğlum ve yeğenim de var (söylemeden edemedim). Konular ayrı niyet aynı – insanlara güç vermek. Bir odanın içinde kalpten, içten ve sevgiyle yapılan bu paylaşımlar bana olduğu gibi birçok kişiye dayanma gücü ve umut veriyor. Dünyanın her yerinden her yerine uzanan bu yüce davranışları tarih yazıyor, biz de tanıklık ediyoruz.
Uzun süredir tamamen tek başıma kaldığım ve kimseleri göremediğim bu dönemde bana neyin en iyi geldiğini sorarsalar, doğrudan devlet başkanı Reuben Rivlin derim. Yaşamakta olduğum minik ülke İsrael’de sadece bu günlerde değil her zaman güven vermiştir Rivlin. Sarılası fiziğiyle, şefkatli ve babacan durusuyla, çocuklarına torunlarına konuşuyormuş gibi ses tonuyla hep iyi ki var dediğim. Bazen şarkıcılarla beraber umut veren şarkılar da söyler Rivlin.
Devlet başkanlığı konutu halkın yaşadığı bölgeden ayrı değildir. Ayrıca diğer binalardan daha alçaktır, halkın yükseğinde olunmadığı mesajı verilmek istendiği için. Rivlin, Purim bayramında yoldan geçenlere purim sepeti, maratonculara su dağıtır kendi elleriyle. Bugünlerde evde sıkılan çocuklara masal kitapları okuyor. Henüz okullar mecburi kapanmamışken bir okul ziyaretinde öğrencilere “tokalaşamayacağız çünkü sağlık bakanı izin vermiyor” dediğinde bir çocuğun ayağıyla verdiği selama ayağıyla karşılık verdiğini televizyondan şaşkınlıkla izledim. Bu zorlu dönemde vatandaşlarına “benim için çok değerlisiniz” duruşuyla “lütfen evde kalın” diye sesleniyor. Hele bir de Şabat Şalom deyip eliyle kalp yapması var ya beni benden alıyor. Onun da destek verme şekli böyle işte…
Sevdiklerimizle, dostlarımızla kalp kalbe renk renk pijama gecelik ve sabahlıklarla yaptığımız bazen gülüp bazen ağladığımız görüntülü sohbetler ne kadar da değerli.
Hakikate yaklaştığımız, özümüze döndüğümüz bu günleri anlamlandırarak cesaret, sevgi, gayretle geçirmek dileğiyle. Elimizden geldiğince...