Bu hafta Corona virüs haberlerinden o denli bunaldım ki ne canım bu illet hakkında yazmak istiyor, ne de kalemim başka bir konuya el atmama el veriyor. (*)
Kısa bir süre önce Çin’de Vuhan şehrinde yaşananlarla, Japonya’nın Yokohama kenti yakınlarında günlerce karantinada tutulan “Diamond Princess” gemisinin kurgubilim filmlerini anımsatan -yine de bizlere uzaklıkları nedeniyle doğrudan bir tehdit oluşturmayan- haberlerinden şimdi her birimiz neredeyse bu maceranın başoyuncuları konumuna dönüştük.
Düne kadar günde birkaç kez Google’dan, Ben Gurion Havaalanı uçuşlarının kalkış ve inişlerini gösteren, “Online Flights” levhasını izliyordum. Muhtelif havayolu şirketlerinin Paris, Londra, Viyana, Madrid, Zürih, Frankfurt, Amsterdam gibi Avrupa’nın Corona tehdidi altında olan ülkelerinin seferleri kırmızıyla “canceled”/iptal ile işaretliyken, İstanbul, Tiflis, Moskova, Dubai, Kiev’den uçuşlar muntazaman yapılmaya devam etti.
Tamam, İtalya’ya diyecek bir sözüm yok, tablo berbat… Bu ülkede virüs bulaşanların toplam sayısı 7.375’e, ölü sayısı ise 470’lere ulaştı. Oysa İngiltere’de ölü sayısı sadece 5, Hollanda’da 3. Biliyorum insan yaşamından söz ederken “sadece” ifadesi biraz gereksiz kaçtı, ama bu ara gözümüz ve kulağımız hep istatistiklerde… Oranlarda bir düşüş, bir umut bekler olduk… Umut verici haberler şimdilik sadece Çin’den geliyor.
Şimdi soracaksınız niye “Online Flight” listesine taktım diye…
Türkiye’de Corona virüsünün varlığına dair “yalan” haberler soruşturmaya tabi tutuluyor. Diğer bir deyişle bu tür haberlerin “yalan” olduğu baştan varsayım olarak kabul ediliyor ve basın veya sosyal medyada bunun aksini yazanların panik yaratmayı amaçladıkları göz önüne alınarak ceza kanununun pek çok maddesi uyarınca mahkemeye sevk ediliyorlar veya önceden sevk edilebilecekleri konusunda uyarılıyorlar…
Bilgilerin gizlenebildiği veya saptanamadığı ülkelerdeki verilere ne derece güvenmek mümkündü… Durum öyle olunca ve liste dışı kalan ülkelerin havaalanlarından aktarmalı uçuşların yaygın olduğu da göz önüne alındığında, sadece Corona virüsüne rastlandığı açıklanan ülkelerden gelen turistlerin İsrael’e girişlerinin sınırlandırılması ve İsraellilerin de 14 günlük karantinaya tabi tutulmaları ne denli etkin olabilecekti?
Bu bağlamda sadece ABD’deki üç eyaletin listeye eklenmesine mi, yoksa yurt dışından gelen her yolcunun istisnasız karantinaya alınmasına mı karar verileceği iki gün boyunca süren toplantılar sonucunda nihayet karara bağlandı; fark gözetilmeksizin İsrael’e hangi ülkeden olursa olsun giriş yapanlar 14 gün karantinaya tabi tutulacak.
Bu bir anlamda uçuşların tümüne yakınının iptali anlamını taşıyor. Çünkü İsraellinin örneğin bir hafta tatil yapmak için 14 gün gözetim altında kalmayı göze alması pek olası değil. Aynı zamanda bir turistin veya işadamının İsrael’i ziyaret etmek için 14 gününü otel odası hapsinde geçirmesi de söz konusu olamaz…
Şu ana kadar alınan önlemler nedeniyle ekonomi önemli darbeler aldı. Diğer yandan son iki günde hasta sayısında gözlemlenen artışa rağmen, İsrael diğer Avrupa ülkelerine oranla oldukça iyi bir konumda bulunuyor. Virüse yakalananların sayısı bugün itibarıyla, biri ağır olmak üzere 50, ne var ki bu sayı her gün artmakta.
Önümüzdeki günlerde evden çalışma sisteminin yaygınlaştırılması, toplu taşımacılığın sınırlandırılması, bir araya gelebilecek insan sayısının beş bin yerine çok daha aşağılara çekilmesi, belki okulların Purim tatili sonrasında açılmaması da düşünülüyor. Önemli olan zaman kazanmak!..
Nitekim Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros A. Ghebreyesus da, ülkelere, her bir vakayı bulma, test etme, izole etme, tedavi etme ve her temasın izini sürme çağrısında bulunarak, "Kovid-19 salgınını yavaşlatmak hayat kurtarıyor ve ayrıca (aşı bulunması için) hazırlık, araştırma ve geliştirme için zaman kazandırıyor. Her bir gün salgını yavaşlatabilirsek bu, hastanelere vakaya karşı hazırlıklarını tamamlayabilmeleri için başka bir gün kazandırılması anlamına geliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Virüsün ortadan yok olması söz konusu değilmiş, hatta sıcaklarda yok olacağı da kanıtlanmış bir iddia değil… Uzunca bir süre daha bu virüsle yaşamaya çalışacağız veya virüs bize alışacak. Ben şahsen, uyarılara rağmen süper marketlerin boşaltılmasını hayretle karşılıyorum.
İnsan aklı eninde sonunda salgına karşı gerekli panzehiri bulacaktır… Bütün dünyada ve İsrael’de bu yönde yoğun araştırmalar sürmekte, hatta sonuca oldukça yaklaşıldığı belirtilmekte…
Kovid-19 görülen ülkelerdeki yeni vakalara ilişkin güncel verilerin derlendiği "Worldometer" internet sitesi, dünya genelinde yeni tip koronavirüs vaka sayısını 118.467 olarak güncelledi. Sitede yeni tip koronavirüsten 4 bin 267 kişinin öldüğü, 65105 kişinin iyileştiği belirtildi.