Noah peraşası, Yaratılış hikayesini okuduğumuz Bereşit kitabının ikinci sırasında yer alır.
Noah, yaşadığı dönemin en Tsadik kişisi olarak belirtilir. Kendi neslinde kusursuzdur. Ahlaksız davranışlar sergileyen bir neslin ortasında 500 yaşına yaklaştığında üç çocuk sahibi olmuştur. Şem, Ham ve Yafet. Tanrı bu neslin var olma hakkını kaybettiğine karar verdiğinde yine de merhamet göstererek 120 yıl boyunca Noah’ın tufandan kurtulmak için bir gemi inşa etmesine izin verir… Gemi inşaatı aslında insanların Teşuva yapması için tanınan bir süredir.
(Birkaç Pasuk öncesinde de benzer şekilde “Tanrı insanı sonsuza dek yargılamayacak, çünkü o etten başka bir şey değil, günleri 120 yıl olacak” yazılıdır. İbn Ezra’ya göre ruhun insan bedeninde uzun süre barınmaması, Noah sonrası nesillerde günah işleme oranını azaltmak ve Teşuva olasılığını arttırmak için yaşam süresi ortalama 120 seneye düşmüştür). Bu sürenin sonuna gelindiğinde artık yağmurlar yağmaya başlar. Gemiye Noah, eşi ve çocukları, belirtilen sayıda hayvanlar biner.
Yaratılıştan 1656 yıl sonra Noah 600 yaşındayken tufan tüm dünyayı kaplar. Geleneğe göre 17 Hesvan bu felaketin başladığı gündür. Yaklaşık 150 gün sonra sular yeryüzü üzerinden çekilmeye başlar ve Ararat dağları üzerinde karaya oturur. Önce bir kuzgun gemiden yollanır, bitkiler yeniden büyümeye başlamadığı için ağzında herhangi bir bitkiyle dönmez. Daha sonra güvercin aynı görev için yollanır ağzında zeytin dalı ile geri dönünce suların iyice alçaldığı ve toprağın kurumaya başladığı anlaşılır. Gökyüzünde beliren gökkuşağı ile gerek Noah sonrası nesiller gerekse tüm hayvanlar ile bir anlaşma işareti oluşur. Tufan şeklinde, yeryüzünü yok edecek şekilde bir yıkım olmayacaktır ama gökkuşağı insanların kendilerini düzeltmesi ve günahtan dönerek Teşuva yapması için bir hatırlatma olacaktır.
Tarihsel olarak ve Tora metninden kesitler vererek Noah ve tufan hikayesini aktarmaya çalıştım. Öte yandan Noah konusu kişisel gelişim anlamında da sayısız mesajlar içerir. Biraz mizah da katarak Noah ve gemisinden öğrenebileceklerimiz konusunda bir liste hazırladım:
Gemiyi kaçırmayın, bazen bu size sunulan son fırsat olabilir. Tanrı, en fazla 120 sene boyunca her birimize bu dünyada, bir bedende var olma şansı verir. Bu dünyaya gelme nedenimizi aramak, misyonumuzu düşünmek için son günün ne zaman olduğunu bilmiyoruz.. Fırsatlar beklemeyebilir…
Noah, bu projeyi aldığında 600’lü yaşlardaydı... Hiçbir zaman geç değildir. Yaşa, şartlara bakmadan inandığımız şeyler için mücadele etmeye devam etmeliyiz.
Gemi inşaatı onlarca yıl sürdü ve herkes eleştirdi ama yine de devam etti. Eğer hedefe varmak istiyorsak, bazen sağır olmak en faydalı seçimdir.
Gemideki her hayvanın bir eşi olduğu gibi, hayatta seçtiğimiz eşler önemlidir. İyi bir eş, iyi bir komşu, iyi bir öğretmen, iyi bir meslek… Bize kendimiz olma yolunda kimlerin eşlik ettiğine dikkat etmeliyiz.
Hepimiz aynı gemideyiz, düşüncelerimiz, sözlerimiz ve hareketlerimiz birbirimizi etkiler. Her insanda, ne kadar kötü olursa olsun olumlu bir nokta mutlaka vardır. İyiyi görmeyi alışkanlık haline getirerek, gemiyi limana yaklaştırabiliriz.
Hayallerinizi kısıtlamayın, her detaya yer bulanabilir. Yüzen bir hayvanat bahçesi gerçekten hayallerin de ötesinde.
Ne kadar zengin, fakir, bilge ya da cahil olduğumuz bedenimizi günlerin sonunda aynı mezara sokacak… Bize sunulanlarla ne yaptığımız, bizim farklılığımız olacak.
İşler yolunda gitmediği zaman, her şeyin baştan başlayabileceğine inanmalıyız. Tanrı’nın dünyayı yaratırken ki planları bile değişebiliyorsa, her zaman kendimiz için bir B planı düşünmeliyiz. Kim bilir B planı belki de A’dan çok daha iyidir.
Noah gemi inşaatında bir amatördü oysa Titanic'i inşa edenler profesyonel. Bazen sadece bilmek değil istemek de önemlidir. Tanrı’nın verdiği vazifeyi yerine getirmek için, sorgulamak yerine uygulamayı seçen Noah bu sayede insanlığın babası olmuştur.
Fırtınalar ne kadar uzun sürerse sürsün, Tanrı, yağmurlar dindiğinde gökkuşağını gönderir. Sabretmek ve gemiden inmek, doğru zamanın geldiğini anlamak için barışı aramak gerekir. Zeytin dalı ve güvercin dünya üzerindeki sonsuz barışın gelmesi ve Tanrı'nın işaretini her an yanımızda hissetmek ve manevi huzur bulmak için de günümüzde bir işaret olsun. Acı Heşvan olarak adlandırılan bu ay, sadece Tufan olayının yaşandığı bir dönem değil aynı zamanda kurtuluş zamanın gelişi olarak da anılsın…