
Dr. Siren Bora’nın ‘Başlangıçtan Günümüze Tire’de Yahudi İzleri’ kitabı Tire Belediyesi Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. "Özellikle mezar taşları üzerine çalıştım" diyen Bora ile kitabın öyküsünü ve Tire Yahudileri'ni konuştuk.
Sadık Güleç sgulec@gazeteduvar.com.tr
DUVAR – Tire Belediyesi Kültür Yayınları tarafından yayınlanan Dr. Siren Bora tarafından yazılan ‘Başlangıçtan Günümüze Tire’de Yahudi İzleri’ adlı çalışma bu alanda yapılan ender araştırmalardan birisi. Tire’de Yahudi izleri çok kültürlü imparatorluk geçmişimizden kalan az bilinen bir konuda yapılan önemli bir çalışma. Dr. Siren Bora’nın özellikle Ege Yahudileri üzerine yaptığı çalışmalar Yahudilerin beş yüz yıldır Türkiye’de oldukları şeklindeki bir önyargıyı da yıkıyor. Onun yaptığı bu çalışmalar Yahudilerin İber Yarımadası’ndan göç etmesinden çok önce Romaniot yani Roma Yahudileri olarak bu topraklarda varlıklarını sürdürdüklerini gösteriyor.
Dr. Siren Bora ile Tire ve Ege Yahudilerinin antik dönemden bugüne uzanan geçmişini konuştuk.

Dr. Siren Bora
‘ÜÇ YÜZDEN FAZLA MEZAR TAŞINI TEK TEK ELDEN GEÇİRDİM’
İsterseniz kitabın öyküsü ile başlayalım. Mezar taşları üzerinden Tire Yahudileri üzerine yazmaya nasıl başladınız?
Kitabın yazılmasından iki yıl kadar önce Tire belediyesi, Ankara Atılım Üniversitesi ve İzmir Ege Üniversitesi tarafından düzenlenen Tire Sempozyumu’na katıldım. Sempozyum’da Tire’de bulunan İbranice mezar taşlarının tek tek tercümelerini, envanterini içeren bir bildiri sundum. Aslında aynı sempozyumda iki tane bildiri sundum. Diğeri Alliance Arşiv belgeleriyle hazırladığım Tire Yahudileri tarihiydi. Hala Tire Yahudileri ile ilgili düzgün bir çalışma yapılmamıştı. Sempozyum sonrasında Belediye’nin kültür bölümünde çalışanlarla ne yapabiliriz diye konuşurken, Tire Yahudileri ile ilgili bir kitap hazırlanabileceği ile ilgili fikir birliğine vardık. Onlardan bir teklif geldi. Sempozyumda sunduğum bildirileri toparladım. Yeni bulunan mezar taşlarını da okudum envanter çıkardım. Üç yüz küsur mezar taşını tek tek elden geçirdim.
Türkiye’deki Yahudi nüfusun İspanya’dan göç eden Yahudilere dayandığı gibi bir ön kabul vardır. Siz çalışmanızda, Tire Yahudilerinin kökenini Roma dönemine hatta Antik Yunan’a kadar vardığını gösteriyorsunuz. Romaniot Yahudileri olarak geçiyorlar. Bu hep böyle miydi? Aynı zamanda yine çok fazla göç aldığını da aktarıyorsunuz. Bir tarihsel özet yaparsak bu geçmişe ilişkin ne söylenebilir?
Ben Anadolu’nun tamamı üzerine bir çalışma yapmadım. Ege Bölgesi çoğunlukla da İzmir üzerine çalıştım. Ege bölgesindeki Yahudi geçmişi Helen dönemine kadar gider. Ama en yakın bulgu Roma döneminden itibaren başlıyor. Yahudilerin Ege Bölgesi’nde yaşadığına dair somut arkeolojik bulgular var.
Aziz Paulus döneminde Ephesos’ta yaşadıklarını biliyoruz. Sardes’te yaşadıklarını biliyoruz. Pers döneminde Ephesos’dan İran’a kadar giden antik bir ticaret yolu vardır. Eskiden beri ticaretle uğraştıkları için antik dönemden itibaren ticaret merkezlerinde yoğunlaştıklarını biliyoruz. Tire’de de antik dönemden itibaren orada yaşadıklarını biliyoruz. Yakın yerleşim yerlerinde de onların yaşadıklarını görüyoruz.
Tire’ye yakın Sardes’den, Ephesos’dan ya da Kuşadası’ndan Tire’ye yakın yerleşenler var. Bunlarda Romaniot kökenli. Ancak şöyle bir şey var. Yahudi yerleşim yerlerinde göç sirkülasyonu vardır. Gelirler, giderler, başka kentlere göç ederler, oradan ayrılırlar, bir başka yerleşim yerine yerleşirler. Sonra oradan ayrılıp geri gelirler. Hep bir göç sirkülâsyonu vardır. Bu Osmanlı dönemi için de geçerlidir, Anadolu’nun antik dönemi için de geçerlidir. Tire’de de Romaniot kökenliler var. Bunlar eski bir kültüre sahip, gelenekleri ile sonradan Ortadoğu’dan gelen Yahudileri de Romaniotlaştırıyorlar. 1300 yıllarında gelen Aşkenaz kökenli Yahudiler var.
Özellikle Orta Avrupa’dan gelen. Onlar da Romaniotlaşıyorlar. Sonra 1492 yılından sonra İber Yarımadası’ndan gelen Sefarad kültürünü taşıyan Yahudiler, yoğun olarak Anadolu’ya gelip yerleştiklerinde zengin kültürleri ile onlar buradaki Yahudiler üzerinde bir değişime neden oluyorlar. Ve bunları sefaradlaştırıyorlar. Burada böyle bir hikâye yaşanıyor.
Kaynak:Gazeteduvar/Sadık GÜLEÇ