top of page

Yasa dışı Aliya; HaMaapilim


27 Ağustos günü Tel Aviv, Gordon sahili tarihi bir kutlamaya sahne oldu. 1940’lı yıllarda olduğu gibi denizden gelen iki gemi sahile yanaştı ve simgesel olarak yasal olmayan yollardan İsrael’e giriş yapan göçmenleri taşıdı.

Kıyıya ulaşmaya çalışanların bir kısmı o günleri gerçekten yaşamış, Avrupa cehenneminden canlı kurtulmayı başarabilmiş “Aliya Bet” mensupları, bir kısmı da onları canlandıran oyunculardı. Açıkta bekleyen geminin güvertesine yığılmış genç, yaşlı, ama yeni ülkelerine ulaşmanın mutluluğunu taşıyan yüzlerce “maapilim” (tırmanma kelimesinden kaçak göçmen anlamında) küçük teknelere bindiriliyor ve kıyıda onları şarkılar ve danslar eşliğinde karşılamaya gelen Tel Aviv’lilerin arasına karışıyorlardı. Aynen 80 yıl önce olduğu gibi… O yıllarda amaç İngiliz polisinin kimin göçmen, kimin yerel halktan olduğunu seçememesini ve böylece göçleri yasaklanan göçmenlerin yakalanmamalarını sağlamaktı.

Tarihin sayfalarını çevirerek o acı dolu yıllara geri dönelim. Çözüm için Arap tarafının da katılımı ile Londra Konferansı devam ede dursun her on günde bir, bir gemi Eretz İsrael’e ulaşmakta, botlarla sahile ulaşan göçmenler karşılamaya gelen Palmah üyelerine karışarak sıvışmayı başarabilmekteydiler. İngiliz askerleri sahile geldiklerinde boş bir gemi ile karşılaşıyorlardı.

Yıl 1946; Palmah tüm gücünü kaçak göçmenleri Avrupa’dan, özellikle İtalya yolu ile gemilerle Eretz İsrael’e taşımaya yöneltti. İtalyan makamları, faşist politikalarının Yahudilere verdiği zararı bir ölçüde giderebilmek için Palmah yetkililerine yardımcı oldu. İtalya, Yugoslavya, Cezayir, Yunanistan, Bulgaristan’dan gelen gemilerin çoğunluğu “Palestina” karasularına girdiğinde İngilizler tarafından yakalanıyordu. Ancak göçmenlerin direnerek verdikleri mücadele dünya basınında büyük yankı uyandırdı. Kaçak göçmenler temerküz kamplarında fazlasıyla acı çektiklerini, Nazizmin elinden kurtulup hayatta kalabilmeyi başarabilmişlerse bu kez İngilizlere teslim olmayacaklarını haykırdılar. Arthur Koestler batı dünyasının Yahudilere ilk kez yakınlık gösterdiğini yazar.

Gordon sahilindeki anma etkinliği kapsamındaki temsili kurtarma operasyonunun tamamlanması ile sahilin her köşesinden yüzlerce genç kendilerini kumlara atarak o dönemin şarkıları eşliğinde dans etti. Bu gösteri, İsrael’in 70. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlendi. Okulların tatilde olması nedeni ile pek çok çocuk aileleri ile birlikte bu coşku verici gösteriye katıldı.

“Maapilim”, aliyalar, İsrael’in kuruluş tarihinde önemli bir sayfa ve dönüm noktasıdır. Yasadışı göçler sonucu İngilizlerin göç yasağı getiren kararları ile mücadele edilebilmiş ve 1934 yılından başlayarak devletin kuruluşuna kadar Eretz İsrael’e 140 gemi ile yüz bin ole getirilmiştir. Bu gemilerin bir kısmı çok eski takalardan ibaretti, yolcuları haftalar boyunca denizlerde yaşam mücadelesi verdiler. Göçmenlerin bir bölümü vatanlarına ulaşabildi, bir kısmı İngilizler tarafından ele geçirilip Kıbrıs’ta kurulan esir kampına kondu, bir kısmı da batan gemilerde can verdi.

27 Ağustos’ta Gordon sahiline gelenler, Kıbrıs’ta İngilizler tarafından esir tutulan aileler ve gemilerle ulaşanlar hakkında ayrıntılı bilgileri, tarihi arşivlerdeki belge ve görüntülerin yansıtıldığı sanal sistemden edindiler.

1929 Varşova doğumlu ve bir Holokost kurtulanı olan Halina Birenbaum 1947 yılında böyle bir gemide ülkeye ulaştı. Anılarını “Hope is the last to die” (1967), “Return to ancestor’s land” (1991) ve “Scream for remembrance” (1996) adlı kitaplarda kaleme aldı. Yapıtları pek çok dile çevrildi. Halina Birenbaum’un oğlu, sanatçı Yaakov Gilad annesinin yaşadıklarından yola çıkarak Yehuda Polikar tarafından seslendirilen “Afar UAvak” (Kül ve Toz) şarkısının söz ve bestesini yaptı.

Halina Birenbaum; “O günleri yaşayanların ülkelerine ulaşmak için verdikleri mücadeleleri unutmayalım…”demekte.

Yehuda Polikar ve Miri Mesika Cesaria Konserinin birinde Afar UAvak şarkısını söylerken

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page