Eskiden bu kadar su mu içilirdi, su tüketimine bu kadar önem mi verilirdi? Hiç sanmıyorum! Peki, sonra ne oldu da, suyun insan bedeni için bu kadar elzem olduğu kanaatine vardık? İşin aslı, nefes almaktan sonra en çok suya ihtiyaç duyuyoruz, ancak sıvı alımına yeterince önem vermiyoruz. Oysa zaman içinde su içmenin sadece bedeni değil, psikolojimizi ve zihinsel faaliyetlerimizi de etkilediğini anladık. Kısaca özetlemek gerekirse, suyun “yaşam kaynağımız” olduğunu öğrendik, bu kadar basit işte!
Bilimsel verilere göre, erişkin bir erkeğin vücudunun yaklaşık yüzde 60’ı su. Bu oran, çocuklarda yüzde 65-75, kadınlarda ise yüzde 50 civarında. Vücudumuzdaki suyun 2/3’ü hücrelerimizin, geri kalanıysa damarlarımızda, dokular arasında, sindirim sistemi ve vücut boşlukları içinde depolanıyor. Ne yani sırf sudan mı ibaretiz? Bu konuda beni çok güldüren deyişi sizlerle paylaşmak istiyorum: “İnsan vücudunun yüzde 80’i sudan oluşuyorsa, temelde hepimiz stresli salatalıklardan ibaretiz!”
İnsanın bu kadar ihtiyaç duyduğu bir sıvıyı, zorla tüketmeye çalışmasıysa bana çok garip geliyor, ancak çoğu zaman hepimiz aynı derde düşüyoruz: “Ne yapsam boğazımdan geçmiyor, zorla mı içeyim yani?” İşin ilginç yanı, gün içinde çay, kahve ya da meyve suyu gibi sıvıları bolca tükettiğimiz için, yeterli sıvı aldığımızı düşünürüz. Oysa beynimizin yarısı sudan oluşuyor, meyve suyundan değil! Hayati fonksiyonların sağlıklı bir şekilde yerine getirilebilmesi için günde 8-9 bardak veya 2-2,5 litre su tüketmek vücudun su ihtiyacını ancak karşılıyormuş.
Peki, bu kadar suyu ne zamanlarda içmemiz lazım? Onu da sizler için araştırdım. Kahvaltıdan önce bir veya iki bardak su içmek sindirim yollarında birikmiş toksinleri temizliyor ve organlarınızı çalışmaya başlamaları için uyarıyor. Yani güne kahve içerek başlamaktan çok daha sağlıklı… Eğer yemeklerden yarım saat önce bir bardak su içerseniz, yemek sırasındaki susuzluğu da önler aşırı miktarda yemenizi de. Yemek sırasında su içmekten kaçınmakta yarar var, çünkü su mide salgılarıyla etkileşime giriyor, bu da sindirimi kötüleştiriyor. Güne su içerek başladınız ve günü aynı şekilde bir bardak ılık su ile bitirmelisiniz. Bu, vücudunuzu dinlenmeye, uykuya hazırlıyor.
İnsan su ilişkisi açısından faydalı bulduğum son bilgi de şu: her şey gibi, aşırı su tüketiminin de zararı var. Böbreklerin belirli bir oranda su atma kapasitesi var ve aşırı su tüketildiğinde böbreklerin bunu vücuttan atması zorlaşıyor. Bu durumda fazla su kanda birikerek elektrolit dengesizliğine, sodyum kaybına, halsizliğe, bulantıya ve koma haline sebep oluyor.
Demem o ki, su içmek için susuzluktan dilinizin, damağınızın kurumasını beklemeyin. Düzenli aralıklarla ve susamasanız bile için. Suyun tadını sevmeyenlere önerim, içine dilimlenmiş meyve, salatalık ya da limon ve nane atmaları ya da suya bir damla turunçgil yağı (portakal, limon, greyfurt, mandalina) eklemeleri. Ayrıca bitki çayları da doğal suya iyi bir alternatif. Yaz kapıda, vücudunuzu susuz bırakmayın. Su candır!