TV veya radyo haberlerini dinlediğimizde yeni bir cinsel taciz haberi ile karşılaşmadığımız gün yok gibi sevgili okurlar. Sade vatandaşlar kadar, sanat ve siyaset dünyasından ünlü kişilerin cinsel taciz suçu ile gündeme geldiklerine tanık oluyoruz. İsrail’de durum böyleyken, bu sağlıksız gerçek, bazı ülkelerde saman altına gizleniyor.
Geçtiğimiz 2017 yılı, Hollywood’un filmlerinden çok cinsel taciz skandallarını konuşur olduk. Cinsel istismarların yıldızlar dünyasının merkezinde de ortaya çıkması dünyanın gündemine oturdu. Hollywood’un güçlü kadın oyuncuları bu haksızlıkla mücadele kararı alıp ‘Time’s Up’ adlı farkındalık yaratmayı amaçlayan bir dijital platform kurdular. Bu platformun en belirgin eylemlerinden biri, ünlü kadın oyuncuların tam bir dayanışma içinde, 2018 Golden Globes törenine baştan aşağıya simsiyah giyinerek bir protestoya imza atmaları oldu.
Siyaset ve sanat dünyasının en üst kademelerinden de cinsel tacizciler çıkabildiğinden söz etmişken, aklımıza ne yazık ki şaşırtıcı, sarsıcı, insanlara güven duygularını yitirdiğimiz bir örnek, İsrail eski Devlet Başkanı Moshe Katsav geliyor en başta… Bu köşemin başlığına uygun olarak ben de Moshe Katsav ile ilgili bir deneyimimi sizlerle paylaşayım.
1990’lı ve 2000’li ilk yıllar Türkiye-İsrail ilişkilerinin en yüksek düzeyde olduğu bir dönem… Ekonomik ilişkiler dışında halkların sıcak bir dostluk boyutunda yakınlaştıkları yıllar. Deprem sonrası İsrail’in gönderdiği yardım ekiplerinin hayat kurtarması, tıbbi ekibin yaralıları tedavi etmesi, psikolojik destek verilmesi ve deprem bölgesinde yeni bir okul inşa etmesi… Bunlar tanık olduğumuz sımsıcak dostlukların var olduğu yıllardı.
O yıllarda iki ülke siyasileri, bilim insanları, sanatçılar sık sık karşılıklı ziyaretlerde bulunurlardı. İsrail’den her siyasetçi geldiğinde, Yahudi toplumunun tek yayın organı Şalom Gazetesine röportaj vermesi çok doğaldı. Ben de bir Şalom gönüllüsü olarak, o yıllar süresince çok sayıda İsrailli ünlü kişi ile tanışma fırsatını buldum.
Turizm Bakanı olduğu dönemde Moshe Katsav Türkiye’ye geldi. Görüşmeleri arasında Hahambaşılığı da ziyaret etti. Oradaki konuşmasının ardından söyleşi yapacaktım onunla. Konuşması bitince, acele kalktı, gündemi çok yoğundu. Yanaşıp ona İbranice hitap ederek söyleşiyi hatırlattım. Hemen yerine oturdu gerisin geriye, sorularıma sabırla, hiç acele etmeden, uzun uzun yanıt verdi. Gayet başarılı bir söyleşi oldu. Birlikte çektirdiğimiz fotoğraf tabii söyleşi ile birlikte Şalom’da yayınlandı.
Moshe Katsav Likud’un gelecek vadeden bir siyasetçisiydi. Aynı fotoğrafı biraz büyüttüm, çerçeveletip evde salonumun güzel bir köşesine koydum gururla. Birkaç yıl sonra Moshe Katsav, İsrail devletinin en saygın mevkiine, devlet başkanlığına seçildi. Bende bir gurur, sormayın gitsin…
Aradan zaman geçiyor Moshe Katsav yine Türkiye’ye geliyor, bu kez devlet başkanı olarak… Yanında tercüman olarak görevli Soni Yanarocak kardeşim. Şalom’dan yine beni görevlendiriyorlar. Bu kez yanımda, çok güzel fotoğraf çeken Şalom’un o dönemin İç Haberler Editörü Ester Yannier can dostum var. Aklıma ayrıca güzel bir fikir geliyor, birkaç yıl önce birlikte çektirdiğimiz fotoğrafı çerçeveden çıkarıyor, yanımda götürüyorum. Devlet başkanı ya, fotoğrafa bir şeyler yazarsa benim için nasıl da gurur verici bir anı olacaktı.
Resmi görüşmelerin ardından, bu kez artık hangisi olduğunu anımsamadığım İstanbul’un beş yıldızlı bir otelinde hazırlanan salonda Devlet Başkanı Moshe Katsav basın mensuplarının sorularına yanıt verecekti. Çok büyük boyutta İsrail ve Türkiye bayraklarının önünde onun oturması için ihtişamlı bir koltuk. Türkiye’nin önde gelen gazetelerinin basın mensupları o dönem için oldukça modern ses kayıt cihazları, kameramanlar ve ışıkçılar eşliğinde tam kadro yerlerini almışlar, devlet başkanının salona girmesini bekliyorlar.
Tabii basın toplantısının ayrıntılarına girmeyeceğim ama o gün Moshe Katsav sorularıma yanıt vermesinin ötesinde beni anımsadığını söyledi, Ester Yannier arkadaşım yeni fotoğraflarımızı çekti, eski fotoğrafımızın üzerine de “To Mrs. Nili with best wishes. Moshe Katsav” diye yazdı. O fotoğraf yeniden çerçevesine girdi, salonumdaki eski yerini aldı.
Ama o da ne? İsrail devlet başkanı taciz ve tecavüz suçuyla yargılanacaktı. Ülkenin en saygın görevini yürütmekte olan kişi… Devlet Başkanı Moshe Katsav turizm bakanı olduğu dönemde bir çalışanına tecavüz etmiş, devlet başkanlığı sürecinde de iki kadına cinsel tacizde bulunmuştu. Yedi yıllık görev süresinin dolmasına iki hafta kala istifa etti. Uzun yargı süreci sonrasında suçlu bulundu, herkesin bildiği gibi 2011 yılı sonunda girdiği Ramle hapishanesinde altı sene hapis yattı.
Benim bir zamanlar gururla sergilediğim fotoğraf tabii ki ortalarda değil artık. Açıkçası atamadım da, evde lüzumsuz ama bir türlü atılamayan eşyalar arasında yerini aldı. Bende kalan ise düş kırıklığı ve kınama dürtüsü…