Konuya ilişkin önceki yazımda, İsrail’deki devlet makamları tarafından tanınan tek yetkili kurum, Türkiyeliler Birliğinin yakında gerçekleşecek seçim sonrasındaki beklentinin, yeni Aliyanın da katkısı ile ve geçmiş deneyimlerden de yararlanarak dinamik, kucaklayıcı bir vizyon ışığında hareket etmesi olduğuna değinmiştim.
Peki, Türkiyeliler Birliğinden beklentilerimiz nelerdir? Kurumun daha güçlü bir imaja kavuşması nasıl sağlanabilir?
Günümüzde sosyal medyanın ve internetin ne denli etkin olduğunu defalarca tekrarladık. Birlik bu nedenle ilk aşamada web sitesini yeniledi. Bu sitede yaklaşık her gün güncellenen İsrail, Dünya ve Türkiye haberlerinin yanı sıra her hafta 5 yazarın köşe yazılarına ve blog yazılarına yer verilmekte. Site gerçek bir internet gazetesi hüviyetini kazandı. Bu güne kadar 40 bin kez ziyaret edildi.
Sitede Ladino, kavram, sosyal etkinlikler bölümlerinin yanı sıra; “BİLGİ BANKASI” başlığı altında eski ve yeni ole hadaşları ilgilendiren pek çok konuda ayrıntılı bilgilere yer veriliyor. Örneğin yeni oleler sitenin bu bölümünde, ilan köşesinde Türkçe konuşan meslek sahiplerinin adlarını bulabilmekte, satılık ve kiralık emlak işlemleri konularında aydınlanabilmekte ve Türkçe konuşan emlak komisyoncularının isimlerini, araç alımında muafiyetler ve ehliyet işlemlerini öğrenebilmektedirler.
Ayrıca “BİLGİ BANKASI”nda, günlük hayatta ulaşım, ulpanlar, çalışma imkânları, diplomaların denkleşmesi, sağlık sigortaları, emeklilik, devlet yardım sepeti ile ole hadaş işlemleri hakkında geniş güncel bilgilere yer verilmektedir. Ancak birliğin imajının güçlenmesi için atılan bu adım önemli olmakla birlikte yeterli değildir.
Türkiyeliler Birliği ole hadaşlara önemli destek ve hizmetler sağlamaktadır. Birliğin bu asal görevinin yanı sıra ekonomik açıdan da sağlam, sarsılmaz temellere sahip olması gerekmektedir. Yeni, dinamik ve genç bir yönetimin bunu başarabileceğine inanıyorum.
İlkin üye sayısının ilk aşamada en az beş, hatta on katına çıkarılması hedeflenmelidir. Bu da İsrail vatandaşı Türkiyelilerde; “bu kurum yararlıdır” düşüncesinin güçlendirilmesi ile mümkündür. Bu algının yaratılması sadece Türkiyeliler Birliğinin her alanda, basında, sosyal ağlarda, yurt içi ve yurt dışı ilişkilerde, kültürel etkinliklerde daha görünür ve etkin olması ile gerçekleşebilir.
Seçimlere iki ay kadar bir sürenin kaldığı da göz önüne alındığında, çekinmeden görüşlerimizi bildirmeli, eleştiri ve özeleştiri yapmaktan kaçınmamalıyız. Çünkü hepimiz 60 yıllık bu kurumun daha iyiye gitmesini istemekteyiz İlgisiz kalmayalım, adaylığımızı koyalım, oyumuzu kullanalım.