top of page

Judeo-Espanyol Tangolar

Karen ŞALHON*

15ci yüzyılın sonlarında İspanyol Engizisyonu tarafından İspanya’dan göçe zorlanan Sefarad Yahudileri beraberlerinde götürdükleri müzik kültürünü gittikleri yerlerdeki müzik kültürü ile zenginleştirmeyi bilmişlerdir. İşte bu yüzdendir ki Sefarad müziği yeni yerleşim bölgelerindeki değişik müzik kültürlerine açılmış, hoşa giden öğeler kendi geleneksel müziklerine eklenmişlerdir. Tangonun Sefarad müziğine girmesi de bu şekilde olmuştur.

Tangonun Sefarad müziğindeki yerini belirlemek için ilk önce Sefarad şiir-müzik kültüründe üç temel tür olduğunu hatırlamak gerekir: Romansas, Koplas ve Kantikas. Bu türlere bakınca Tangonun bunların hiçbirine uymadığını görürüz; belki de bu yüzden “marjinal” olarak sınıflandırabiliriz. Fakat ne kadar “marjinal” olarak sınıflandırılsalar da Tangoların Sefarad müziğindeki yeri hiç bir şekilde marjinal olmadığı yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Shoshana Weich-Shahak yıllar boyu şarkı topladığı kişilerin repertuarlarında tangonun önemli bir yeri olduğunu anlatmaktadır. Şarkıları topladığı kişiler çoğu zaman bu şarkıların kökenini bilmemekteler ve bu yüzden de bazen bu şarkıların İspanya’dan getirildiklerine bile inanmaktadırlar. Diğer Sefarad müziği türlerine nazaran Tangoların avantajı bu şarkıların hangi zaman diliminde bestelendiklerini kesin olarak bilebilmemizdir.

En baştan şunu belirtmekte fayda vardır: Sefarad tangolar, önceden varolan tangoları adapte etmişler, varolan melodiler üzerine Ladino sözler yazmışlar ya da tercüme etmişlerdir. Tangoların adaptasyonlarında şu özellikler görülmektedir:

1. Orijinal metine mümkün olduğu kadar sadık kalmak. Farklılıklar hafıza hatalarından ya da orijinal anlamların anlaşılmamasından kaynaklanmakta.

2. Orijinal metnin kısmen tercüme edilmesi. Metnin Judeo-Espanyol konuşanlar tarafından kısmen anlaşılmaması onların anlayabileceği sözlerle değiştirilmesine yol açar.

3. Popüler melodilerin ödünç alınıp üzerlerine Judeo-Espanyol dilinde söz yazılması. Bu gelenek Sefarad müziğinde çokça rastlanan bir gelenek olduğundan pek de şaşırtıcı değildir. Bu yeni sözlerin temaları genellikle orijinalleri gibi aşk acısı içerir ama sıklıkla da cemaat hayatının özelliklerini de yansıtırlar: sosyal adetlerin eleştirisi, aile ilişkilerinin problemleri, yaşam tarzının uğradığı değişiklikler, yeni modalar vs.

Tango, Türk Sefarad müzik kültüründe de çok popüler bir tür olarak halk tarafından benimsenmiştir. Özgün besteler olduğu gibi popüler şarkılara Judeo-Espanyol sözler yazılması da son derece yaygın olmuştur.

Los Pasharos Sefaradis grubunun “Tangos Sefaradis del Dip del Baul” adlı bu CD’lerinde, Necip Celal Andel’in bestesi olan ilk Türk tangosu, Sadik ve Gazoz’un sözlerini yazdıkları Yunan tangoları, ayrıca günümüzde bestelenmiş yeni tangolar dinleyicilerinin beğenisine sunulacak.

LOS PASHAROS SEFARADIS GRUBUNUN YENİ ALBÜMÜ:

TANGOS SEFARADIS DEL DIP DEL BAUL / SANDIĞIN DİBİNDEN SEFARAD TANGOLAR

2010 yılında Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde “Confarad” konferansına katıldığımda değerli arkadaşım sanatçı Liliana Benveniste orada verdiği konserde bazı ünlü Arjantin tangolarını Judeo-Espanyol sözlerle söylemişti. Bu çok hoşuma gittiğinden tanıdığım bütün müzikolog ve etnomüzikolog arkadaşlarıma Judeo-Espanyol sözlerle yazılmış tangolar bilip bilmediklerini sordum. Prof. Susana Weich-Shahak, Prof. Edwin Seroussi, Rivka Havassy, Moshe Shaul, Matilda Koen-Sarano, Flory Jagoda, Ramon Tasat, Betty Klein bana şarkı ve sefarad tangolar hakkında bilgi içeren makalelerini yolladılar. Hiç bilmediğim bir konuyu onlar sayesinde öğrendim. Bunun üzerine bugüne kadar dünyada yapılmamış ve bir ilk olacak olan Sefarad Tangolar CDsini yapmamızın iyi bir fikir olacağını düşündüm. Ünlü Arjantin tangoları yerine de daha doğudan, bizim topraklardan, Balkanlardan gelen ve unutulmaya yüz tutmuş melodileri CDye eklemeye karar verdik. Hatta ilk Türk tangosu olan Necip Celal Andel’in “Mazi” tangosunu Judeo-Espanyol sözlerle “Tu Memoria es una Lagrima” adıyla repertuara ekledik. Böylece Los Pasharos Sefaradis’in uzun yıllardır sürdürdüğü geleneği bozmamış olduk. Modern ve özgün besteler de eklemek istedik ve arkadaşlarımız Alper Almelek, Betty Klein, Avraham Reuveni ve Ceyda Pirali bestelerini hediye ettiler.

Uzun çalışmalar sonucunda CDmiz nihayet hazır. Bu CD’de emeği geçen başta şefimiz, harika genç yetenek Ceyda Pirali’ye, neredeyse 40 yıldır arkadaşlığımızın devam ettiği ve Judeo-Espanyol’in benimle birlikte kurucusu Izzet Bana’ya ve diğer müzisyen arkadaşlara sonsuz teşekkürler. Bu harikulade müzikleri karanlık köşelerinden (sandıkların dibinden) çıkarabildiğimiz için çok mutluyuz. Sizlerin de bu çalışmamızı beğeneceğinizi umuyoruz. İstanbul, 2017

*)Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi Genel Koordinatörü,

Etiketler:

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page