top of page

Oslo


1993 Oslo görüşmelerinin perde arkasını, ilk kıvılcımı ateşleyen Norveçli çift gözünden, anlatan bir oyun New York’dan sonra Londra’da da müthiş rağbet görüyor ve on binlerce izleyiciyi 2,5 saat boyunca koltuklarına mıhlıyor.

Amerika’lı yazar J.T. Rogers Orta ve Yakındoğu coğrafyasına yabancı olmakla birlikte esaslı bir araştırma yeteneği ve tarihi olayların önemli kişileriyle görüşmeler yaparak 2010 yılında Afganistan (Blood and Gifts – Kan ve Ödüller) üzerine ses getiren bir oyun yazmıştı.

Şimdi de dikkatini İsrail – Filistin mücadelesine ve aralarında başlayan ilk barış temaslarına yöneltiyor. Norveç’li Terje-Rod Larsen ve eşi Mona Juul (Norveç Dışişleri Bakanlığı) Madrid’de devam eden görüşmelerin hiçbir sonuç getirmeyeceğini hissederek İsrail’liler ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında ilk gayriresmi konuşmaların başlaması için FKÖ’den Ahmed Qurei (Maliye Bakanı) ve Şimon Peres’e yakın olan Yossi Beilin’in seçtiği Haifa Üniversitesinden iki profesörü Oslo’ya göndermeye razı oluyor.

Oyunun ilk perdesinde iki tarafın utangaç ve korkak (FKÖ ile görüşmek İsrail açısından suç idi) buluşmalarına tanık oluyoruz. Fakat giderek artan bir güven ile beşeri dostluk başlıyor. Ta ki Ahmed Qurei (Peter Polycarpou’nun harika oyunuyla) ‘’ben bakanım, karşımdakiler neticede 2 hoca, İsrail tarafı düzeyi yükseltmeli ve hükümeti bağlayıcı temsilciler göndermeli’’ diyerek masadan kalkıncaya kadar.

İkinci perdeye İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uri Savir’in (Philip Arditti, oğlum) sahneye girişi balyoz gibi damga vuruyor. Görüşmeler hem ciddileşiyor hem de kavgalar kopuyor. Her iki taraf da diğerini itham ediyor. Fakat Uri’nin detaylı suçlamaları (1972 – Münih, 1974 – Maalot) Filistin tarafının genel ‘’ordu bizi eziyor’’ tepkilerinden daha güçlü geliyor izleyiciye.

Sonuçta taraflar, tüm tükürüklü bağırtılara rağmen, bazı ilkelerde anlaşıyorlar ve Beyaz Saray’da Yitshak Rabin – Arafat el sıkma törenine uzanan süreç başlamış oluyor.

Bugünden geriye bakıldığında Oslo, özellikle İsrail’de ‘yenilgi’ ifade eden anlaşma gibi görülüyor. Daha güçlü taraf olmalarına rağmen ‘’bu kadar taviz verilmemesi gerekiyordu’’ diyor Likud ve diğer sağ partiler. Neticede Oslo, Yitshak Rabin’in hayatına mal oluyor (1995).

Karşılıklı güvensizlikler, İntifada’lar, intihar bombacıları, Yahudi yerleşimcilerin etkin çalışmaları… Sonuçta bugün ‘’barış’’ ilerlemiyor.

Fakat Oslo’nun başlattığı ve Camp David’in devam ettirdiği işbirliği tamamen yok olmadı. Filistin hükümeti Batı Şeria’da (Yehuda ve Şomron) kendi kentlerinde belediye hizmetlerini yürütüyor. İki tarafın güvenlik güçleri arasında asgari bir diyalog var.

1993’den bu yana İsrail çok güçlendi, iktisadi ve askeri açıdan. ‘’Filistin davası’’ dünya gündeminden düştü. Sunni Arap devletleri İran’ı daha büyük bir tehdit olarak görüyorlar ve İsrail’le gizli/açık işbirliği içerisindeler.

Oyuna dönersek: Oslo ümit aşılayan bir başlangıçtı. Resmi kanalların dışında ‘devrim niteliğinde’ dostluk görüşmeleri olabileceğini öğretti bize.

Netanyahu hükümeti ve özellikle Kültür Bakanı Miri Regev Batı’da sahnelenen bu oyunlara pek olumlu bakmıyorlar. Özellikle İngiliz Tiyatrosunun otomatik ‘İsrail düşmanlığı’ yaptığı kanısındalar. ‘’Benim Adım Rachel Corrie’’ 2003’te Gaza’da ölen Amerika’lı aktivistin öyküsünü anlatıyor. ‘’Oslo’’ da ayni çizgide mi ? diye ben de sorguladım.

Öyle değil! Fevkalade dengeli bir senaryo. Hatta Philip Arditti’nin Arafat’ı gay olarak hicvettiği sahneler müthiş mizah dolu. İsrail tarafının detaylara hakimiyeti, Filistinli’lerin hayal dünyasından belediyecilik hizmetlerine inmelerini sağlayan ‘’200 soru’’ kısmı görüşmelerin ne kadar meşakkatli geçtiğinin örnekleri.

Oslo, Londra’da National Theatre’den Harold Pinter Stage’e (Piccadilly Circus yakınlarında) geçiyor Ekim ayında. Yıl sonuna kadar biletler hemen hemen tükenmiş durumda.

Oyuncu kadrosu fevkalade güçlü, dayanışmalı ve başarılı.

Resim:Oslo - Ahmed Qurei (Peter Polycarpou) Uri Savir (Philip Arditti)

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page